Burhan Sakallı, kasım ayının sonlarına doğru AK Parti’nin büyükşehir adayı olduğu zaman ‘uygun aday bulundu’ demiştim. Evet, Sakallı iktidar partisi ve Eskişehir açısından ‘en uygun’ adaydı.
Sakallı da konuşmaları ve beyefendiliğiyle geride kalan iki buçuk ayda bunu gösterdi. Adaylığı belli olduğunda seçime dört ay vardı. Aday, ilk defa bu kadar ‘erken’ açıklandı. Bu süreci idare etmek herkesin harcı değildir.
Sakallı da şu ana kadar süreci iyi götürdü. İttifak ruhuna uygun hareket etti. Eskişehir’in havasını yakalamaya çalıştı. Kendisi zaten öyle yaşıyor, biz biliyoruz ama bunu kamuoyuna ‘aksettirmek’ biraz zordur malum.
AK Parti’yi toparlamakta biraz zorlanıyor ama haksızlık etmeyelim partiyi şu anda Genel Başkan Erdoğan gelse toplayamaz!
Sakallı bu süreçte son derece ‘mantıklı’ davrandı ve yavaşça acele etti…
‘Herkesi dinlemeye hazır’ görüntüsü Sakallı’ya puan kazandırıyor.
‘Her kesimden insanla teması geçmesi’ Sakallı’yı pozitif bir noktaya taşıyor.
Rakibine karşı zaman zaman kendi tabanının bile tepkisini çeken ‘nezaketi’ karşılık bulmaya başladı.
AK Parti her ne kadar MHP’nin ‘desteğini’ alsa da en zor seçimine gidiyor. Çarşı pazarın durumu ortada… Buna rağmen Sakallı ‘kişisel’ girişimleri ve birikimleri sayesinde hayli yol kat etti.
En büyük referansı şüphesiz Odunpazarı’nı 10 yıl boyunca yönetmesi… Orada yaptığı belediye başkanlığı, biriktirdiği insanlar, dinlediği kimseler, dokunduğu hayatlar şimdi Sakallı için çalışıyor. En azından ‘zarar’ verecek söylemlerden uzak duruyorlar.
Çünkü tanıyorlar Sakallı’yı…
Ne yapacağını, ne yapmayacağını biliyorlar.
10 yıl başkanlığı döneminde belki pek çok yönden eleştirilebilir Sakallı. Eksiği, kusuru vardır mutlaka…
Ama fakat lakin ‘ayrım yaptığını’ kimse iddia bile edemez. Yine kimse ‘Şunun hayatına karıştı’ diyemez.
‘Bu fikre saygısızlık gösterdi’ denemez…
‘Şu rengi soldurdu’ suçlaması yapılamaz.
Sakallı bu konularda istediği vaadi verebilir, istediği şeyi söyleyebilir çünkü 10 yıl boyunca öyle davrandı.
Sakallı aday olduğu zaman bir şey daha demiştim. Sakallı ‘kimin adayı’ soruları gündemdeydi… Yani parti içi mücadeleyi kimin kazandığı merak ediliyordu. Bir nevi ‘Sakallı kimin adamı’ sorusuna cevap aranıyordu.
Bu soruya ‘Sakallı kimsenin adamı, adayı değil’ diyerek cevap verdim. Ve “Sakallı, sıradan AK Partiliye emanet. Şu anda herhangi bir görevi olmayan partiliye, çizgili tişört giyen, partinin hiçbir etkinliğine katılmamış kimselere emanet” demiştim.
O kitle harekete geçerse Sakallı’nın yarışta çok şanslı hale geleceğini de ifade etmiştim. Son günlerde ‘o kitlenin’ kadınıyla, erkeğiyle, eskisiyle, yenisiyle, genciyle, yaşlısıyla harekete geçtiğini görüyorum.
AK Parti’nin sessiz çoğunluğu harekete geçti. Kampanyaya resmen el koydular! Evlerde, iş yerlerinde 10-15’şerli gruplar halinde toplanıyorlar. Seçimin kaderini etkileyecek ‘işler’ yapıyorlar.
Şimdilik ‘görünür’ değiller! Yakında ‘hissedileceğine’ kuşkum yok. MHP’liler, BBP’liler de var aralarında… Gönüllü çalışmanın ne demek olduğunu gösteriyorlar. Sakallı başka alanda, onlar başka alanda ilerliyor.
İşler, Sakallı’nın bile hayal edemeyeceği bir noktaya geldi… Sakallı’nın hayalinde ne var bilmiyorum ama ‘bu durumun’ olmadığı kesin! Birazını yazmaya çalıştığım gelişme, hayal edilecek bir şey değil.
Burhan Sakallı, AK Parti’nin en zor seçiminde ‘çok şanslı’ bir noktaya geldi, getirildi, getirdiler…