İyilik haline muhtacız
Günümüzde şartlarında sağlıklı kalabilmenin zor olduğunu ve insanların sağlıklı kalma da zorlandığını dile getiren Dr. Akgün, “Uygulamaya gelindiğinde çoğu kişinin hatta dünyada çoğu kişinin yakalamakta sorun yaşadığı bir konu bu. Ruhsal ve bedensel sağlık olarak bakıyoruz nu duruma. Bedensel sağlık zaten çoğumuz işin en büyük sıkıntılardan. Ruhsal sağlıkta çoğumuz adına günümüz şartlarında ciddi bir sıkıntı. Hepimiz mutlu olmaya çalışıyoruz. Mutlu olmanın yollarını arıyoruz. Ger ne kadar maddi imkanımız olsa da sağlığımız olmadığı takdirde sosyal yaşamdan mahkum kalıyoruz. İnsan vücudundaki iyilik haline muhtaçtır. Hayatı kaliteli yaşamak için buna mecburuz. Benim bir sloganım var. Hayatı ölmediğimiz için değil gerçekten zevk alarak ve hakkını vererek yaşamak için gerçekten akıl, irade ve azimle yola çıkmalıyız. Bu dünya da mecburen yaşamak değil, sağlıklı, huzurlu ve mutlu yaşamak için…
Ayrıntılarda boğulmayın
Sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yaşam için neler yapılabileceğine de değinen Dr. Akgün, bu aşamada kafaların karışabileceğini aynı zamanda ayrıntılara girildikçe daha zorlanıldığını belirtti. Dr. Akgün, ”Tıpta da durum böyledir. Ayrıntıda boğularak en basitte kalıyoruz. Sorun ağrıysa çözüm ağrı kesici oluyor, yüksekse düşür, düşükse de yükselt oluyor. O zaman bu kadar ayrıntı ne işimize aradı?. Ayrıntılar geneli kaçırmamıza neden olmamalı. Maalesef ayrıntıda boğularak, geneli kaçıyoruz. Beslenme konusunda da durum böyle. Vitaminler, mineraller, kolajenler, takviyeler derken en son olarak sağlığa baktığımızda bu kadar uğraşmaya rağmen sağlık yok. Çünkü her zamanki gibi ayrıntılarda boğulduk. Az ye, su iç, nefes al… Ne kadar basit ve bedava bir yöntem” ifadelerini kullandı.
En önemli kaynak beslenme
Sağlıklı kalmanın yolunun içtiklerimizden ve yediklerimizden geçtiğini belirten, Akgün, “Karnımızı doyurmak her zaman için ikinci planda olmalı. Açlığı bastırmak çok kolaydır ve basit yiyeceklerle yapabiliriz. Tadı hoşumuza gidiyor diye zararlı besinleri yemek doğru değil. Lezzet odaklı yemek yersek sağlığımız bozuluyor. Hazır gıdalarda lezzetler ön olanda tutuluyor. Bu lezzet çoğu zaman kimyasal aromalarla, tatlandırıcılar ve kimyasal takviyelerle bu lezzet sağlanıyor. Bize gelen hastalarımız da ilk önce detoks yapmayı öneriyoruz. Daha sonra eksikleri yerine koymalıyız. Bir sonraki basamak ise hastalığa uygun tedavileri yapmak gelir. Vücudumuzun toksinlerle, zararlı maddelerle dolduran en önemli kaynak beslenme. Bunu unutmamalıyız. Dikkat etmememiz gereken konuların başında bu geliyor” dedi.
