İşlem öncesi ve sonrasının mutlaka fotoğraflanması ve bu yapılırken hasta mahremiyetine çok büyük önem verilmesi gerektiğini belirten Kulaksız, “Cerrahi sonrası iyileşme dönemi ve yapılmaması gereken şeyler hastayla konuşulmalı ve işlem zamanlaması iyi yapılmalıdır. İşlem öncesi hazırlık süreci (ağda, temizlik gibi) hastalar bilgilendirilmeli, cerrahi sonrası iyileşme süreci ile ilgili bilgilendirmeler detaylı olarak yapılmalıdır. Yapılan çalışmalara göre sadece vajinal doğum yani normal doğum yapmak dışında gebeliğin kendisi de vajina etrafını saran pelvik taban olarak isimlendirilen bölgede sarkmalara, genişlemelere neden olmaktadır. Pelvik taban dediğimiz bölge iki leğen kemiğimiz arasında kalan kas tabakası ve zarlardan oluşur. Özellikle zor doğum, iri bebek, vakum ile doğum çok sayıda vajinal doğum yapmak gibi nedenlerle pelvik tabanda gevşemeler olmaktadır. Bazen zarlarda oluşan yırtılmalar nedeniyle idrar torbası veya arka bölgeden bağırsak sarkmaları olmaktadır. İhtiyaç halinda vajinal bölgede oluşan bu tarz yırtılmalar cerrahi olarak düzeltilebilmektedir.” dedi.

Labioplasti
Genital bölge estetiğinde yapılan işlemleri özetleyen Op. Dr. Kulaksız, “Labioplasti operasyonları en sık yapılan cerrahi işlemlerdendir. Vajina etrafında bulunan labia minörler (küçük dudaklar) ve labia majorler (büyük dudaklar) cerrahi olarak onarılabilmektedir. Her iki tarafta bulunan labiumlarda büyüklük farkı olması, labiumların büyük olması veya sarkması gibi durumlar tekrarlayan enfeksiyonlara, ağrılı cinsel ilişkiye veya mayo, iç çamaşırı, dar kıyafet giyildiğinde kötü görünüm oluşmasına neden olabilir. Bu durumlarda Labioplasti operasyonu uygulanır.” şeklinde konuştu.

Vajinoplasti
Vajinoplasti’nin ise; genellikle vajinal doğum sonrası veya yaşlanma sonrası vajinal bölgenin onarılması ameliyatı olduğunu aktaran Kadın Hastalıkları ve Doğum Op. Dr. İbrahim Anıl Kulaksız, “Vajen genişlemesi sonucunda cinsel ilişkiden haz alınamaması en sık ameliyat nedenidir. Ayrıca yine doğuma ve yaşlanmaya bağlı oluşabilecek mesane veya bağırsak sarkmaları da cerrahi olarak onarılabilmektedir. Vajinoplasti öncesi komşu organlarda sarkma olup olmadığını değerlendirmek için mutlaka detaylı bir muayene yapılmalıdır.” dedi.

Dolgu, kliteroplasti ve hudoplasti
Dolgu yöntemlerinin; özellikle zayıf veya hızlı kilo vermiş hastalarda dolgunluk sağladığını ifade eden Op. Dr. Kulaksız, “Dolgu yöntemlerinde en sık tercih edilen yöntem hastanın kendisinden alınan yağların enjeksiyonu olan lipid dolgu yöntemidir” diye konuştu. Bir diğer genital estetik cerrahisinin; Kliteroplasti ve Hudoplasti olduğunu dile getiren Kulaksız, şöyle konuştu:
“Hudoplasti klitoris üzerindeki fazla cilt dokusunun alınması işlemidir. İşlem öncesi hastaya cerrahi hakkında detaylı bilgilendirme yapılmalıdır. Klitoris damar ve sinir açısından çok zengin bir yapıdır, bu nedenle cerrahi esnasında ve cerrahi sonrasına kanama ve kanamaya bağlı hematom oluşması açısından dikkatli olunmalıdır. Ayrıca klitorisin sinir açısından da çok zengin olmasından dolayı kliteroplasti sonrası ağrı olabileceği konusunda hasta bilgilendirilmelidir. Hudoplasti operasyonları sık yapılmakta ve labioplasti operasyonlarına eşlik etmektedir.”

Hymenoplasti
Hymenoplasti’nin (kızlık zarı cerrahisi) de jinekolojide sıklıkla yapılan operasyonlardan olduğunu söyleyen Kulaksız, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hymen vajina girişinde bulunan bir yapı olup cinsel ilişki, travma gibi nedenlerle yırtılabilmektedir. Ayrıca jinekolojik nedenlerle (rahim kanserini dışlamak için yapılan biyopsi alma işlemi sırasında olduğu gibi) yapılan cerrahi girişimlerde de kızlık zarı yırtılabilmektedir, kadınlar hymenin onarılmasını isteyebilmektedir. Hymenoplasti işlemi geçici ve kalıcı olmak üzere iki şekilde yapılabilmektedir. Hangi tip hymenoplasti yapılmasında belirleyici faktör ne zaman penetrasyon (vajinaya giriş) planlandığıdır. Geçici hymenoplasti işlemi penetrasyondan 3-7 gün önce yapılmalıdır. Kalıcı hymenoplasti işleminde ise işlemden sonra en az 6 hafta penetrasyon olmamalıdır.”