Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı’nın istifası konuşuluyor. Neden istifa ettiği hala merak konusu! Kulisler ‘gerçek’ istifa nedeninin peşinde…
Öte yandan Prof. Dr. Çomaklı’nın ayrılışı nedeniyle kimileri yeni döneme/yeni rektöre ilişkin beklentilerini dile getiriyor.
AÜ’nün yeni rektörü ‘tarif’ ediliyor…
Eskişehir’i anlasın, Eskişehirli olsun, Eskişehirlinin dilinden anlasın…
AÜ’yü bilsin, AÜ’nün dengelerinden haberdar olsun, AÜ’nün değerlerini özümsemiş olsun…
Sadece yeni rektör tarif edilmiyor!
Başta Prof. Dr. Çomaklı olmak üzere ‘son dönem’ atanan rektörler de gizlice eleştiriliyor.
‘Gelenek bozuldu’ deniyor…
‘Zincir koptu’ diye serzeniş var…
‘Teamüller hiçe sayılıyor’ gibi cümleler kuruluyor.
Bu cümleleri kuranlar ‘düzen değişti’ demek istiyor. Anladığım kadarıyla düzen’den kast ettikleri Yılmaz Hoca! Yani atanacak rektörün Yılmaz Hoca’nın ‘onayından’ geçmesi…
Böyle düşünenler haklı olabilir. Çünkü Hoca’nın misyon ve vizyonunun AÜ’yü getirdiği nokta ortada. Başarıyı kimse inkar etmiyor, edemiyor.
Kimileri izini silmeye çalışsa da Anadolu Üniversitesi eşittir Yılmaz Hoca’dır… Hatta son yıllarda Eskişehir eşittir Yılmaz Hoca olmuştur. Neyse bunları başka yazıda tartışırız…
AÜ’deki ‘düzene’ geri dönelim…
Yine ‘düzen’ dedikleri belli dünya görüşündeki kimselerin rektör olmasıdır.
Bu ‘düzenin’ tarifini çoğaltabiliriz ama meselenin anlaşıldığını umuyorum.
Şimdi gelelim dananın kuyruğunun koptuğu yere… O ‘düzeni’ kim bozdu? AÜ’deki rektör zincirini kim kırdı? Yine birilerinin bakış açısıyla AÜ’de “sosyal demokrat rektör” dönemine kim son verdi?
İşin kolayı “AKP ve Erdoğan” demek…
Evet, böyle düşünenlerin haklılık payı olabilir.
Ama, fakat, lakin…
Ve, veya, ya da…
Biraz ‘şeytanın gazetecisi’ olalım mı? Mesela o zincirin kırılmasında Yılmaz Hoca’nın payı olabilir mi? Cevap vermek için 2009 rektörlük seçimlerine dönmemiz gerekir. Yılmaz Hoca ekolünden gelen Prof. Dr. Fevzi Sürmeli, ilk dönemini bitirmişti.
Prof. Dr. Sürmeli Atatürkçü, sosyal demokrat kimliği, Eskişehir milliyetçiliği ve AÜ’ye dört yılda yaptıkları tartışılmayacak bir isim. Ama henüz ‘bilmediğimiz’ bir nedenle Yılmaz Hoca’nın, Prof. Dr. Sürmeli’nin ikinci dönemine vize vermediği iddia edildi.
Yılmaz Hoca’nın o seçimde Prof. Dr. Hasan Mandal’ı desteklediği öne sürüldü. Aksi bir açıklama hatırlamıyorum. Herkes yaşıyor, ismi geçenler cevap hakkını kullanabilir.
Neyse…
Seçim oldu… Prof. Dr. Sürmeli 334 oyla en yüksek oyu aldı. Prof. Dr. Mandal 295 oy alarak ‘sosyal demokrat’ camiayı hayli böldü. Kim rektör oldu? 96 oy alan Prof. Dr. Davut Aydın…
Evet, Prof. Dr. Aydın her şekilde atanabilirdi ama Prof. Dr. Sürmeli 600 oy almış olsaydı işler başka şekilde olabilir miydi? Olabilirdi…
Prof. Dr. Aydın’dan sonra Prof. Dr. Naci Gündoğan ve akabinde Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı rektör oldu. Son üç rektörü herhangi bir şekilde hele hele düşüncesinden ötürü yargılamıyorum. Hatta Naci Hoca’nın tonla güzel iş yaptığına şahit oldum.
Şimdi bu bilgiler ışığında yeniden soralım? AÜ’deki ‘zinciri’ kim kırdı? Ya da başlığımızı kopyalayıp yapıştıralım: Yılmaz Hoca masum mu?