Anadolu Ajansı'ndan mesai arkadaşım, kardeşim Cihan Yıldırım'ın, Genel Yayın Müdürü olarak görev yaptığı Eskişehir.Net ailesine katılmam için yaptığı davet sonucu karşınızdayım.

Eskişehir.Net ekranında, bu köşede ve Eskişehir.Net Dergi'de "Panorama" adlı ekonomi ağırlıklı köşe ve programlarla ele aldığım konuları geniş bir perspektifle sizlere sunmaya çalışacağım.

Bazen eleştirip bazen de takdir edeceğiz.


Ana akım medyanın gazete ayağının örselendiği günümüzde artık dijital medya çağı yaşıyoruz.

Üzerine akademik çalışmaların yapıldığı dijital yayın veya medya, karşılıklı etkileşim imkanı sunmasının avantajla yakın gelecekte yazılı basının pabucunu dama attı. Kuşkusuz birinin varlığı diğerini yok saymıyor.

KONDA'nın bu alanda yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, bugün gazete okumayan yüzde 80'lik bir kesim var.

"Gazete okuyorum" diyenler de gazete satın alarak değil o gazetenin internet sitesine girerek haber okuduğunu söylüyor.

Kamunun ihale duyuruları olmasa yani Basın İlan Kurumu aracılığıyla verilen ilanlar olmasa bugün yaygın ve yerel basın kapısına kilit vuracak duruma geldi. Bunda reklamcılık dünyasının yazılı basından çekilmeyi sürdürmesinin de rolü büyük.

Mevcut siyasi iklimin, otoriterleşen anlayışın bir sonucu olarak eleştirel yaklaşımı yani gerçek haberciliği terk eden televizyon kanallarının bu tutumu da "Televizyondan hiç haber almam" diyen bir yüzde 10'luk kitleyi doğurmuş durumda.

Hiçbir koşulda, "Televizyon, gazete, radyo ve internet sitelerinden haber almıyorum, izlemiyorum" diyenlerin oranı da yüzde 5'lerde.

"Hiç televizyon açmıyorum, evimden televizyonu kaldırıyorum" diyenler yüzde 6 seviyesinde.

Ülkenin yüzde 21'i "haberlerle artık ilgilenmiyor" noktasında. Bunların bir kısmının gazete satın almak yerine daha kolay olduğu için internet haber sitelerinden bu ihtiyacını gidermek istemesi, diğer yandan geleneksel medyanın haberciliği, analizi, her şeyi birbirine karıştırmış olması başrolde...

Doğru habere ve bilgiye ulaşmak için artık başka kaynaklara bakmak gerektiği ortaya çıktı.

Buradan bazı yayın organlarının tetikçilik yaptığı gerçeğini de unutmayalım. Devletin, güç sahiplerinin ya da yerel yönetimlerin para kaynaklarıyla tetikçilik, itibar suikastçılığı yapmaktan bahsediyorum.

Buradaki boşluğu yani doğru ve eleştirel haberciliği medya sektörü kendi iç hesaplaşmasıyla dolduramadığı zaman devlet kendi mekanizmalarıyla, daha kontrollü ve sıkı denetim araçlarıyla dolduruyor. Medya üzerinde sıkı devletçi ve denetimci bir anlayış egemen oluyor.


Bugün dijital yayın yaygınlaşıp çoğaldıkça medya nitelik değiştiriyor. Akıllı telefonlarla bilgiye veya habere ulaşmak adeta çocuk oyuncağı haline geldi.

Artık görsel yayın için televizyon kanalına, canlı yayın için de binlerce dolar değerindeki ekipmana ihtiyaç kalmadı. Bir cep telefonu veya küçük bir stüdyoda mütevazi imkanlarla milyonlarca kişiye ulaşmak mümkün. Yayın yaparken izleyicilerin yorum ve fikirleriyle etkileşim içinde olması da cabası...

Eskişehir.Net ailesinin bireyi olarak yorum ve yayın yaparak dilim döndüğünce siz okurlar için olaylara farklı bir pencere açmaya çalışacağım.

Kalın sağlıcakla...