“Bu parti sizden çektiğini kimseden çekmedi. Biraz kenarda durun, mesafeleri açın”

“Bize bu görevi Cumhurbaşkanımız verdi, bir gün alınması gerekiyorsa alır. Partimize hizmet etme fırsatı bulduk diye teşekkür eder kenara çekiliriz. Siyasette olgun davranmak bu kadar zor olmamalı”

Cihan Yıldırım dün Covid testi pozitif çıkan ve evinde tedavi gören Ak Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan ile görüştü. Corona diye başlayan sohbet kongreye dönünce Çalışkan’ın ağzından yukarıda yazılı ve bana göre bir kısmı haklı serzenişler döküldü.

Haklı diyorum çünkü geçmiş aylarda da belirttiğim gibi Çalışkan Ak Parti tarihinin en şanssız il başkanı olabilir.

Partinin Milletvekilleri Eskişehir’den vazgeçmiş ve sadece temsili bir şekilde faaliyet gösteriyor. Uzun zamandır hatta seçimden önce başlayan soğukluk artık ayan beyan cephe savaşına dönüşmüş durumda.

Ak Parti son seçimde ülke genelinde ciddi oy kaybetmiş, Ankara ve İstanbul gibi moral bozan kayıplar yaşamış.

Eskişehir kırsalında dahi kaybedilen ilçe belediyeleri ve Büyükşehir meclisinde sona eren bir meclis çoğunluğu var.

Teşkilat vekiller ve önceki dönem aday yapılmayı bekleyen isimler ile geçmişten bugüne gelen bazı parti içi muhalifleri hesaba katarsak grup grup bölünmüş halde.

YHT, Türk Dünyası, Stadyum, Hastaneler ile eli güçlendiren yatırım süreci Millet Bahçesi’ne inmiş durumda.

Tülomsaş ve Çevreyolu başta olmak üzere Eskişehir’in iktidara tepki gösterdiği ve hanesine eksi yazılan aksaklıklar veya beklenen hizmetler var.

Pandemi gibi yönetilmesi zor ve sancılı bir süreç yaşanıyor.

Bir tarafta Babacan ile DEVA, Diğer tarafta Davutoğlu ile Gelecek Partisi sahaya inme hazırlığında.

Zihni Çalışkan’da bu sürecin içinde Ak Parti İl Başkanı …

Bir tarafta saha eksiğini kapatmak için çalışıyor. Çarşı, Pazar dolaşarak partimiz ayakta, iktidarda diyor. Hatta bu temaslar neticesinde beklendiği gibi COVİD 19 ile tanışıyor.

Diğer tarafta partinin ertelenen kongre süreci 1 hafta sonra başlıyor ama parti içinde bazı söylemler, dedikodular yüzünden epey rahatsız bir durumda.

Bu parti kimsenin değil, bu parti hepimizin diyerek bazı isimlere önemli bir mesaj veriyor.

Gelin ya açıktan mücadele edin, birleştirici olun ya da susun diyor.

Kenarda durmayı bilmek sizi değerli yapar, siyasi olgunluk çok zor olmamalı diyerek bazı gruplara gönderide bulunuyor.

Çünkü Ak Parti içinde göreve geldiğinden bu yana Çalışkan’ı beğenmeyen, eleştiren ve desteklemeyen bazı isimler var.

Ama o isimlerin bir türlü sahaya çıkmıyor. Ben adayım diyerek risk almıyor. Çalışkan gider başkası gelirse bizden olsun, yoksa onu da desteklemeyiz diye bir tavır içine giriyor. Ancak namzet isim kim diye sorulunca bir türlü cesaret eden olmuyor.

İl gibi ilçelerde de durum farklı değil. Hele ki Odunpazarı’nda Volkan Doğan sonrası oluşan boşluk çok net ama onu dolduracak isim de pek yok gibi.

Şimdi anladınız mı neden Ak Parti tarihinin en şanssız ismi dediğimi. Çünkü Covid bir şekilde atlatılır ama bu kördüğümü aşmak sadece Çalışkan için değil Ak Parti için çok zor gözüküyor…