90’lı yılların en dikkat çeken sivil toplum kuruluşlarından biri de MÜSİAD’dı. Zamanla daha da gelişti, güçlendi… Anadolu’da örgütlendi, pek çok yerde şube açtı. Şube ve üye sayısı giderek arttı. Ama sayısal artışlara rağmen ‘etkisi’ giderek azaldı. Giderek gündemden düştü, giderek bir şey dememeye başladı. Eskişehir’de olduğu gibi en sonunda sesi soluğu çıkmaz oldu. Şube başkanı bulmak bile zorlaştı! Bir saatten sonra göreve gelenler bırakın icraat, faaliyet yapmayı şubeyi açık tutmaya çalıştı. İşte böyle bir gidişatı vardı MÜSİAD’ın… Ülke genelindeki ‘stabil’ durumu aynen devam ediyor ama Eskişehir’de hareketlilik var. Hakan Duman’ın şube başkanı olmasıyla MÜSİAD yeniden canlandı. Sayın Duman ve ekibinin MÜSİAD’a görkemli günlerini yeniden yaşatacağını düşünüyorum. Sivil toplumun önemini bilen ve gücüne inanan biri olarak yeni yönetime başarılar diliyorum. 

Burhan Sakallı’nın yedi hatası
Sakallı, yaklaşık 70 gün önce AK Parti’nin büyükşehir adayı oldu. Bu süre zarfında bazı hatalar yaptığını düşünüyorum. Şöyle bir liste yaptım…
•    Mesajları hep ‘karşı tarafa’ yönelik… Cumhur İttifakı’nı tam manasıyla sağlama almadan Millet İttifakı’na mesajlar veriyor
•    Söylediği ve yaptığı şeylerde Büyükerşen’in izleri var… Kültür-sanat faaliyetlerini öğrencilere ücretsiz yapma vaadi, ‘Tek aşkımız Eskişehir’ söylemi, ‘Orkestra şefi olacağım’ benzetmesi, gençlerle Botanik Park’ta çimlere oturması, Kulis Tiyatro Dergisi yöneticisiyle sohbet etmesi…
•    “Projem yok, hayallerim var” cümlesi
•    Büyük emeklerle meydana getirdiği ve bugün turizm merkezi olma yolunda hızla ilerleyen Odunpazarı’ndan hiç bahsetmemesi
•    AK Parti’de ‘toplu bir fotoğraf’ verilmesini şu ana kadar sağlayamadı
•    İndirim olacak, ucuzlayacak söylemini genişletmesi
•    20 yıldır iktidarda olan Büyükerşen’e taraflı tarafsız herkesin ‘Adam haklı beyler’ dedirtecek bir eleştiri getirmedi


Millet Otoparkı!
Yıkılan Atatürk Stadı’nın yerine Millet Bahçesi yapacağız. Heyecanla bekliyoruz… Yıkım işlemleri bitti, yakında ihalesi yapılacak. Bu arada kent merkezinde böylesine geniş, bu kadar düz bir alanı gören ahali araziyi otopark olarak kullanmaya başladı. Hem Atatürk Caddesi ve hem Taşköprü tarafında araç parkları yapılıyor. Araçların parkı belki zararsız ama ağaçların altına çadır kuranlar olmuş… Dikkat edelim…


Bu seçimde istense iyi olur
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, “Ben hiçbir seçimde oy istemedim. Yaptıklarımı anlatıp, gerisini vatandaşa bıraktım. İstemekle oy alınmaz, hak edersen oy alırsın” demiş. Söyledikleri çok doğru, tespiti güzel, bakış açısı yerinde… Ama fakat lakin… Ahmet Abi bu seçim başka seçim! Karşıda ittifak var, Hasan Tuç var. Bana kalırsa bu seçimde oy isteyin… Hem bir kere değil, üç kere, beş kere…


Alpu sıkıntısı aşılamadı
AK Parti, Alpu’da mevcut Belediye Başkanı Rafet Demirtaş’ı yeniden aday gösterdi. Karar, ilçe teşkilatında rahatsızlık yarattı. Huzursuzluk giderek büyüdü… Adayın değişeceği beklentisine dair umutlar bitince istifa geldi. İlçe Başkanı Adnan Yavaş ve yönetimi görevlerinden ayrıldı. Böylece Alpu’daki rahatsızlık resmiyet kazandı. Aynı sıkıntı İnönü ve Han’da da devam ediyor. İlginçtir; AK Parti’nin MHP’ye bıraktığı Mihalıççık ve Çifteler’de bu tür sıkıntılar duymuyoruz. Üç ilçedeki sıkıntı seçim sonucuna etki edebilir.


Alkışlar eşitti
CHP’nin aday tanıtım toplantısının ardından “En çok alkışı kim aldı” sorusuyla karşılaştım. Bir değil, üç değil gören, arayan bunu sordu. Yazma gereği duydum. Büyükerşen, Kazım Kurt ve Ahmet Ataç bana da garip gelen bir şekilde aynı oranda, aynı coşkuyla alkışlandı. Ne kadar aynı diyen varsa ‘milimi milimine’ derim. Elimde sesi ölçen alet yoktu elbette… Gördüğüm ve duyduğum kadarıyla CHP’liler alkışlarıyla üç başkanı da eşitledi.