Mesleğin ilk yıllarında ‘kaybolan meslekler’ konulu haberler yapardık. Yorgancı, kalaycı, lületaşı ustalığı en gözde meslek grubuydu. Habersiz kaldıkça yanlarına gider, hikayelerini dinlerdik. İşte şu kadar yıldır çalışıyor, çırak yetişmiyor gibi cümleler olurdu haberde.
Mesleğe bu haberlerle başladık…
Sonraki yıllarda başka ‘mesleklerin’ de kaybolduğunu gördük.
Birkaç yıl önceki ‘kaybolan meslekler’ başlıklı yazıma dönersek… O yazıda valilik, rektörlük, okul müdürlüğü gibi makamların/mesleklerin giderek kaybolduğunu ifade etmiştim.
Yaklaşık 10-15 yıl önce her birinin özgül ağırlığı vardı. Her birinin rengi vardı, tarzı vardı… Sonra ne olduysa giderek azaldı. Ve maalesef öylesi idarecilerin nesilleri tükendi!
İşlerini iyi yapan o yöneticilerin makamlarının sonuna ‘baba’ kelimesi eklenirdi…
Vali Baba…
Müdür Baba…
O günleri herkes gibi bende özlüyorum. Herkesin özgül ağırlığının olduğu yılları…
Kadir Çalışıcı Vali Babaydı…
Savaş Yücel Müdür Babaydı…
Okul müdürlerinden de çok renkli, verimli, vizyonlu kişiler tanıdık. Bu yazıda o müdür babalardan birini anlatacağım.
İbrahim Samet Yağcıoğlu…
Eskişehir’de görev yaptığı okullarında yaptığı başarılı çalışmalarıyla öğrenci, öğretmen ve velileri tarafından çok sevilen bir okul müdürü, çağdaş bir eğitimci…
42 yıllık meslek hayatının 27 yılında okul müdürüydü. Görev yaptığı her okula hatta okul çevresine renk katmış, yeni bir yüz kazandırdı.
Okullarının akademik ve sosyal başarılarının yanında çevresinin de gelişimi için tüm iç ve dış paydaşlarla olumlu ve etkili çalışmalar gerçekleştirerek gönüllere girdi.
Olaylara, kişilere samimi ve çözüm odaklı yaklaşımı başarılarıyla bütünleştikçe öğrenci, öğretmen ve velileri tarafından ‘müdür baba’ denmeye başladı kendisine… Sanatla sporla müzikle, halk oyunlarıyla yakından ilgilendi. Bu konuda Türkiye dereceleri kazandırdı, birçok ödüller aldı.
Sahnelenen birçok oratoryo yazdı, öğrenci öğretmen ve velileriyle birlikte kendisi de görev yaptı.
2017 yılında kamudan emekli oldu ve şehrimizde yeni kurulan özel bir eğitim kurumunun kurucu müdürlüğünü yapmaya başladı. O okulda görev yaptığı dört yıl boyunca örnek çalışmalara ve başarılara imza attı.
Bu yıl oradan da ayrılarak Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk‘ün ‘öğretmeninin emeklisi olmaz’ sözünden hareketle yeni ufuklara yelken açmış…
Ne diyelim, sayılarının artması dileğiyle yolu açık olsun…