Günümüz çocukları bilmez! Eskiden mahallede maçlar olurdu. Boş arsada, sokak arasında… 8-10 çocuk bir araya gelip futbol oynardık. Kimse kaleci olmak istemezdi! Bu durumda gönülsüz bir şekilde defansta duran çocuk tehlike anında ‘kaleci oyuncu’ der, kaleye geçerdi.
Hem kaleyi koruyacak, hem de gol atacak… Defansta duracak, bazen de oyunu kuracak.
Büyük sorumluluktu aslında…
Çocukluğumun unutulmaz repliğiydi; kaleci oyuncu…
Büyüyünce de ‘kaleci oyuncular’ gördüm. Her işi yapmaya çalışan, her işe koşan… Bütün işlerin üzerine kaldığı kimseler…
AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan’ı da son zamanlarda böyle görüyorum. Çalışkan, partisinde yaşananlar nedeniyle ‘kaleci oyuncu’ oldu. Eskişehir siyasetinin ve sivil toplumun tecrübeli ismi Çalışkan, özellikle yerel yönetim konularına oldukça hakim.
Çalışkan, bu görevde üç yılı geride bıraktı. Temmuz 2018’de il başkanı olan Çalışkan, koltuğa oturur oturmaz kucağında yerel seçimi bulmuştu. İlk ayları ‘gitti gidiyor’ ile geçti.
Her an görevden alındı, alınacak dendi. Rahat hareket edemeyen Çalışkan, sıkıntılı bir başlangıç yaptı. Bu durum açıklamalarına ve hareketlerine de yansıdı. Kongre yapılıp seçilince ortalık biraz sakinleşti.
Çalışkan, yine de huzurlu değildi!
Uzun süre vekiller arasında tarafsız kalmaya gayret etti. Oldukça yorucuydu…
Öte yandan vekiller uzun süre ortalıkta yoktu! Olsalar bile başta teşkilat mensupları olmak üzere ahali üç vekili aramaya, derdini anlatmaya çekindi.
Bu durumda Çalışkan, milletvekili olmak zorunda kaldı. Vekillerin eksiğini gidermeye, yokluğunu hissettirmemeye çalıştı.
Çalışkan’ı zaman zaman da ilçe başkanı olarak gördük, görüyoruz. İlçe başkanını araması gereken kişilerin Çalışkan’ı aradığına şahit oluyorum. İl Başkanı sahada olabilir ama Zihni Çalışkan fazla sahada!
Burada da ilçe başkanlarının eksikliğini kapatmaya uğraşıyor sanırım. İl Başkanı aslında genel politikayı belirler, ekibini koordine eder. Dündar Ünlü dönemi buna güzel bir örnek.
İktidar Partisi’nde artık şöyle yanlış bir durum söz konusu… Şehirde, partide ne olursa gözler Zihni Çalışkan’a dönüyor. Hadi bakalım deniyor, göster günlerini deniyor!
Odunpazarı Meclisi’nde yaşanan olay sonrası kimse dönüp İlçe Başkanı Ali Acar’a bakmıyor. Ne yapacak, ne diyecek diye merak etmiyor. Öte yandan yarım saat sonra ‘Zihni Çalışkan nerede, başkan neden sessiz’ deniyor. Bende diyorum…
Aynı durum Tepebaşı için de geçerli… İlçe Başkanı Hakan Çizmelioğlu saha programlarıyla adından söz ettiriyor ama rakibi ‘hiç üzmeyen’ politikası eleştiri konusu. Gözler yine Çalışkan’a dönüyor…
Büyükşehir’de ters giden bir şey olursa doğal olarak İl Başkanı’na bakıyoruz.
İlçe başkanını arayamayan Zihni Çalışkan’ı arıyor. Vekili arayamayan Zihni Çalışkan’ı arıyor. Yoğun trafik nedeniyle gözden kaçanlar oluyor. Geçen gün gördüm, Zihni Bey’e ulaşamadığını söyleyen bir vatandaşı partide ağırladılar.
Çalışkan bu tempoda ve karmaşada işleri götürmeye çalışıyor. Burada şöyle bir sıkıntı söz konusu… Herkesin işini yapmaya çalışan kendi işini ya aksatır ya da daha az zaman ayırmak zorunda kalır.
Çalışkan’ı konuk ettiğimde ‘İl başkanı olarak benim görevim Büyükşehir’i almaktır. İl Başkanının en önemli görevi budur’ demişti. Bu ortamda Büyükşehir’i alma işlerine vakit ayırabiliyor mu, bilmiyorum.
En iyisi davet edip canlı yayında konuşmak…