Böyle girdim AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan ile çoğu ‘off the record’ olan sohbete… Temmuz 2018’de göreve gelen AK Parti’nin yedinci İl Başkanı Çalışkan, bir süredir üçerli dörderli gruplar halinde gazetecilerle ‘sohbet’ ediyor.

Uğur Mumcu Parkı’ndaki Sağlık Pide’de cumartesi günü kahvaltı yaptık. Çevre Gazetecisi Merve Akman (Climate Anatolia web portalı kurucusu), Dünya Gazetesi Eskişehir Muhabiri Ayşe K. Uçak ve Esgündem26’dan Soner Uçak ile birlikte katıldım Eskişehir’de ilk kez denenen bu davete…

Çalışkan da İl Başkan Yardımcısı ve İl Sekreteri Seval Güler ve Tanıtım Medya Başkanı Hasan Burgaz ile gelmişti. Yaklaşık üç buçuk saat oturduk. Çalışkan’ın programı olmasa daha da oturacak gibiydik!

Çevreden ekonomiye, yerel sorunlardan hayat pahalılığına… Hemen her şeyi konuştuk… Tansiyon zaman zaman yükseldi… İğnelemeler, göndermeler, kısa süren sessizlikler… Sonra hafif ‘gülümseyip’ yola devam etmeler…

Çalışkan’ın kente ve sorunlarına hakimiyetini zaten biliyorduk. 20 yıldır politikanın tam içinde… Meclis üyeliği yılları ve ardından il başkanlığı dönemi… Çalışkan’ı AK Parti hafızası için ‘vazgeçilmez’ hale getirmiş durumda…

Çalışkan, geride kalan dört yıl içinde il başkanlığını pek yapamadı! Vakti daha çok ‘eksik-kusur kapatmakla’ geçti. Belediye diliyle söyleyecek olursak şu ana kadar hep ‘altyapı’ ile uğraştı. O nedenle yaptıkları pek görülmedi!

Sonuçta altyapı… Dikkatli bakmayan göremezdi… Başlıktaki “İktidar Partisi İl Başkanı pide dağıtamaz” cümlesi de buradan çıktı. Çalışkan da hak verdi; Evet dağıtmamalı! İl Başkanı daha çok genel politikayı belirlemeli…

Öte yandan Çalışkan sahaya da çıkmak zorunda kaldı, kalıyor… Partisindeki ‘durumlar’ malum! Kendisi bir şey demedi ama zaten demesine de gerek yok! Her şey kamuoyunun önünde cereyan ediyor.

Zihni Bey, geride kalan dört yılda bir yandan ‘vekillik’ bir yandan ‘ilçe başkanlığı’ yapmak zorunda kaldı… Yine CHP’li belediyelere muhalefet de Çalışkan’ın ‘ödevleri’ arasındaydı… Üstelik çoğu zaman tek başına…

Çalışkan’ın bu süre zarfında önemli bir başka şey de ‘sessiz’ kalması… Aslında buna ‘başardığı’ da diyebiliriz! Çünkü parti içinde bu kadar şey olurken sessiz kalmak büyük meziyet ister. Tamam, AK Parti’de böyle şeyler hoş karşılanmıyor ama Çalışkan’dan çıt çıkmaması da partisi adına büyük iyilik!

Bunca şey oldu, oluyor Çalışkan‘dan tek laf duymadık! Bi gönderme yapmadı, adrese teslim bir laf sokma girişiminde bile bulunmadı. AK Parti’nin onca kırılmaya rağmen ‘tek parça’ gibi görünmesi biraz da Çalışkan’ın bu ‘profesyonel’ tavrına bağlı…

Anladığım kadarıyla Çalışkan kendisine bi ‘toparlayıcılık’ misyonu biçmiş. Kazasız belasız gemiyi seçime yanaştırmaya gayret ediyor.

Çalışkan’ı böyle bulmuşken Vali Bey’i biraz şikayet ettik! Vali’nin iyi partner olduğunu ifade eden Çalışkan “Belki biraz sizlerle ve kamuoyuyla iletişim yönünden sıkıntı olabilir. Bunu çözmemiz gerekebilir. Vali Bey Eskişehir’e güzel hizmetler yapıyor” dedi.

Çalışkan, Merve’nin Sakaryabaşı’ndan gelecek su ile ilgili sorusu üzerine “Şu an en önemli sorunumuz su. Önceden trafik derdim ama şu an için su… Bu konuda eylem planımız olmalı. Büyükşehir ile her türlü işbirliğine hazırız. Tarımsal sulamayı biz zaten hallediyoruz” diye konuştu.

Çevre ve iklim değişikliği üzerine çalıştığını ifade eden Çalışkan, Merve ile ayrıntılı röportaj için sözleşti. Eskişehirspor konusunda ‘Önümüzdeki hafta güzel bir gelişme olabilir’ demekle yetindi… Gözler Spor Bakanı’nın yapacağı ziyarette olacak…

Aralarda Hasan Burgaz’ı şikayet ettik! Burgaz’ın gece gündüz, tatil falan demeden ‘bilgilendirme’ yaptığını söyledik. Böylece Çalışkan’ın, Burgaz’dan hayli memnun olduğunu anlamış olduk! Ayşe ile ekonomi sohbetine fazla karışmadık!

O esnada arka sıradaki öğrenciler gibi kaynattık! Dokuzuncu çaylar gelirken Soner’in “Ama başkanım Sezai Karakoç…” ile başlayan cümlesini duydum… Bi ara “Başkanım Tanıtım Medya Başkanınız niye gelmedi” dedim. Çalışkan “Burada ya işte” dedi… Bende Metin Tezişçi’yi kastettiğimi söyleyince Metin Abi ve paylaşımları üzerine bir sohbet döndü.

Çalışkan’ı ‘rahat ve sakin’ görünce önceki dönemden isimler de rahatlıkla sohbete konu oldu. Dündar Ünlüler, Volkan Doğanlar… Politikayı bilenler bunun ne anlama geldiğini çok daha iyi bilir! Çalışkan ‘kıyaslamalardan’ rahatsız olmadığını hissettirdi ve herkese hakkını teslim etti.

2019 yerel seçimleri için Genel Merkez’e sunduğu ve pek çok konuda haklı çıktığı bir rapordan söz ediliyor. Bunu sordum, pek konuşmak istemedi sadece “Bilmesi gerekenler biliyor” demekle yetindi. Orada yazılanların Çalışkan’ın elini güçlendirdiğini duymuştum…

Çalışkan da bizlerden şikayet etti! AK Parti’nin yerel yönetimlere muhalefetinde basını ‘yeterince’ yanında göremediğini ifade etti. CHP’nin ya da Millet İttifakı’nın İstanbul basınından şikayetine benzer serzenişlerdi bunlar… O kısmı ‘hızlıca’ geçtik! Haklı olduğunuz taraflar var deyip yeni çayları söyledik!

Hasan Burgaz saate bakmaya başladı. Kalkma vakti gelmişti… Başkan’ı yolladık, teşekkür ettik. Sohbetin karşılıklı iyi olduğuna kanaat getirdik. Sonra Burgaz ile üçer çay daha içildi. Girilmeyen bültenler, görülmeyen tweet’ler üzerine bir saatlik sohbet… Dört baş saatliğine de olsa AK Parti’yi sosyal medyada ‘etkisiz’ hale getirdik! Burgaz da farkına varmış olacak ki, sohbeti sonlandırdı!

Zihni Çalışkan ile yeni formatta gerçekleşen sohbetten aklımda kalanlar bunlar…