Bahardan bi şey anlamadık… Doğanın uyanışını, baharın enerjisini hissedemedik. Yazın biraz nefes aldık ama eski yazlar gibi değildi… Eylüle geldik… Eylül, sonbaharın başlangıcıdır diğer kentler için… Hatta belki geri kalan tüm kentler için… Eskişehir için öyle değildir. Bizim ikinci baharımızdır Eylül. Eylülü iple çekeriz. Eylül şehirde canlanma demektir. Eylül hareket demektir, yenilenme demektir, yeni başlangıçlar demektir. Ruh halimiz eylüllerde asla bozulmaz. Başka kentlerde yaprak dökümü, hazan mevsimi olan Eylül, Eskişehir’e tüm renkleri getirir.

Üç üniversiteye sahip kentimiz eylüllerde ülkemizin her köşesinden öğrenci kabul eder. Yüz bine yaklaşan misafirler Eylül’ü başka bir mevsim yapar. İlk ve orta dereceli okulların da açılmasıyla Eskişehir’in cadde ve sokakları karnaval alanına döner. Bu sene farklı, bu sene biraz sıkıntılı…

Bu sene salgın hastalık nedeniyle gerçek bir sonbahar yaşayacak gibiyiz. İşin sağlık ve ekonomi kısmı da çok önemli ama meselenin bu boyutu da hayatımızı zorlaştıracak. Diğer kentler gibi yaşayacağız Eylül’ü… Ekim’de ne olur, kimse bilmiyor. Az da olsa umudumuz var. İkinci baharın Ekim’de gelmesine dair…

Yüz bin kişinin kente gelmemesinin ne demek olduğunu yazıp sizleri daha fazla bunaltmak istemem. Ama az çok olacakları tahmin ediyorsunuz. Her şeye rağmen umutlu olduğumuz, umut verdiğimiz bir eylül olsun.