Kentlerin kaderini etkileyen seçimler vardır…
Elbette aklımıza ilk olarak genel ve yerel seçimler gelir. Seçilen milletvekilleri önemli, hele iktidar partisinden seçilirse hele hele bakan olma potansiyelini varsa daha da önemlidir.
Rahmetli Kemal Unakıtan ve Nabi Hoca örneğinde olduğu gibi…
Yerel seçimleri yani belediye başkanları da zaten önemli. Yerel yönetimler hayatımızın merkezinde… Büyükerşen örneğinde olduğu gibi bir belediye başkanı kentin kaderini doğrudan etkiler.
Genel ve yerel seçimlerin kentin geleceğindeki rolünü çok da anlatmaya gerek yok…
Öte yandan bazen başka seçimlerde şehrin kaderini doğrudan ve önemli ölçüde etkiler.
Sanayi Odası Başkanlığı seçiminde olduğu gibi… Celalettin Kesikbaş’ın seçimi kazanması sadece sanayiyi değil Eskişehir’i de hareketlendirdi.
Öte yandan partilerin il başkanlığı seçimleri var.
Az veya çok bu seçimlerde kentin havasını olumlu/olumsuz değiştirir…
İktidar ya da muhalefet partileri fark etmez. İl başkanlığı makamı önemli bir makamdır. Fakat genel ve yerel seçimlere oranla etkisi doğal olarak daha azdır.
Bu durumun bir istisnası yaşanıyor, yaşanacak.
CHP 23 Şubat’ta yeni il başkanını seçecek.
Merkezdeki üç CHP’li belediye başkanının seçime ‘müdahil olması’ bu seçimi çok önemli hale getiriyor. Söz konusu müdahillik geçmişteki son iki seçimde de olmuş ve bazı yansımaları olmuştu.
Ancak, 10 gün sonra yapılacak seçimde işler biraz daha farklı…
Neden farklı?
Neden bu sefer kentin kaderini etkileyecek durum söz konusu?
Çünkü Yılmaz Büyükerşen ve Kazım Kurt’un karşı karşıya gelme ihtimali var. Hatta kulislere bakarsak halihazırda karşı karşıya gelmiş durumdalar.
Kurt, Recep Taşel’i destekliyor…
Büyükerşen cephesinden kısık sesle de olsa Abdülkadir Adar sesleri geliyor.
Yine anladığımız kadarıyla Kazım Kurt, Hoca’yı “ikna etmeden” Taşel’in adaylığını ilan etti.
Ahmet Ataç olayların şimdilik bir tık uzağında… Son düzlükte ne yapacağını bilmiyoruz. Elbette tavrı yarışın sonucunu etkileyecek.
Hoca ve Kurt hattına geri dönelim…
Recep Taşel hamlesi Kurt’un isyanı, başkaldırısı olarak görülebilir mi? Ya da Hoca böyle algılar mı? Veya Hoca’ya böyle algılatırlar mı?
Hoca çıkıp Adar ya da başka bir ismi desteklerse işte dananın kuyruğu burada kopuyor. Yani biz Hoca ve Kurt’un arka planda yarıştığı bir il başkanlığı yarışı izlersek Eskişehir bambaşka bir yer olur.
Sonuç ne olursa olsun Eskişehir artık o eski şehir olamaz… Uzlaşı durumunda da şehir başka bir evreye geçmiş olur. Ne şekilde olursa olsun 10 gün sonraki seçimler sadece CHP’nin değil Eskişehir’in de kaderini etkileyecek.
Hoca ile ilgili pek çok hikâye biliyoruz…
Kurt ile ilgili de sayısız hikâye var…
Ama Hoca ile Kurt’un hikâyesini ilk kez göreceğiz…