Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Eskişehir Ekip Lideri Mete Kızıl, derneğin şehrimizde kurulduğu 2009 yılından bu yana gerçekleştirilen faaliyetlerin genel değerlendirmesini yaptı. Bünyesinde birçok eğitimin verildiği sivil toplum kuruluşunun en büyük sıkıntısı ise sabit bir yerleşkelerinin olmaması. Türkiye’de birçok arama kurtarma çalışmasında emeği olan AKUT’un hikayesini Ekip Lideri Mete Kızıl’dan dinleyelim.

-Sizi tanıyalım.

Ben Mete Kızıl. 29.10.1974 Eskişehir doğumluyum, evliyim ve 2 çocuk babasıyım. 23 yıldır özel bir şirkette çalışıyorum, AKUT’la 2009 yılında çalıştığım işyerinde vermiş olduğu eğitimler sayesinde tanıştım ve bu almış olduğum eğitimleri toplum yararına kullanma adına 2010 yılında AKUT Eskişehir Ekibine Gönüllü oldum. 2015 yılında ekip lideri oldum, o zamandan beri gücümün yettiği kadar emek vermeye başladım ve inşallah AKUT ve insanlığa hizmet vermeye devam edeceğim.

-AKUT ‘un tarihçesinden bahsedelim. Şu an kaç üyeniz var?

1994 yılında Bolkar Dağlarında kaybolan iki üniversite öğrencisinin 14 gün arandığı ve sonuçsuz kalan arama çalışmaları akabinde, dağları iyi bilen fakat arama-kurtarma konusunda bilgileri sınırlı olan bir grup dağcı bir araya gelerek 1995 yılında AKUT’u kurmuştur. Bu grup, aynı yıl AKUT ismi altında, Uludağ’da ilk kurtarma faaliyetini gerçekleştirmiştir. Dernek, 14 Mart 1996 yılında “AKUT Arama Kurtarma Derneği” adı altında resmî kuruluşunu tamamlamıştır. 1998 Adana-Ceyhan depreminde gösterdiği yararlılıklar nedeniyle Bakanlar Kurulu kararıyla 15 Ocak 1999’da “Kamu Yararına Dernek” statüsü almıştır. 1999 yılından bu yana ise Birleşmiş Milletler Arama Kurtarma Danışma Kurulu olan INSARAG’ın üyesidir. Uluslararası arenada Dünya’da yedinci, Türkiye’nin ise ilk akredite arama kurtarma derneği olan AKUT, 2018 yılında Avrupa Sivil Koruma Mekanizması kapsamındaki Avrupa Sivil Koruma Havuzu’na (ECPP-European Civil Protection Pool) da giren ilk Türk arama kurtarma ekibi olmuştur. Arama kurtarma ekipleri arasında, uluslararası standartlara uygun olarak en deneyimli ve bilgili ekiplerden birisi olan derneğimiz, yeni oluşturulan ulusal akreditasyon sürecini de tamamlayarak 17 Ağustos 2020 tarihinde AFAD tarafından akredite edilmiş ve Türkiye Afet Müdahale Planına AFAD’ın çözüm ortağı olarak dahil edilmiştir.

Türkiye genelinde 27 ekibiyle AKUT, %100 gönüllülük esasıyla işleyişine devam etmekte ve Kasım 2020 itibariyle, kurulduğu günden bugüne dek gerçekleşen 3616 operasyonda 3014 kişiyi, 1496 hayvanı kurtarmış ve 438 ex bireyi de bulundukları yerden kurtararak sağlık ekiplerine teslim etmiştir.

Eskişehir ekibimiz ise ilk olarak 2009 yılında kurulmuş ve eğitimlerini tamamlayarak 2010 yılında operasyonel olarak faaliyet göstermeye başlamıştır. Kasım 2020 itibariyle 56’sı eğitimlerini tamamlamış (operasyonel) toplam 111 aktif ve pandemi sebebiyle kayıt süreci beklemeye alınan 111 aday gönüllümüzle, başta Eskişehir olmak üzere bölgemizde, ülkemizde ve gerektiğinde de yurt dışında birçok arama kurtarma operasyonunda hayat kurtarmak için karşılık beklemeksizin, %100 gönüllü olarak çalışmalarımıza devam etmekteyiz.

-Üye olmak için belli başlı şartlarınız var mı? 

Üye (gönüllü) olmak için şartlarımızdan şu şekilde bahsedebiliriz.  Kişi gönüllü olmak istediğinde öncelikle tanışma toplantısına çağırıyoruz, toplantı sonrası gönüllü adayımıza insan kaynakları bölümü tarafından oryantasyon eğitimi ve derneğin işleyişi hakkında bilgi veriliyor, sonrasında ise seminer birimimiz tarafından verilen deprem bilinçlendirme ve afet bilinçlendirme seminerlerine katılarak gönüllülük sürecini başlatıyoruz.

- Hangi eğitimleri veriyorsunuz?

Verdiğimiz eğitimleri şu şekilde sıralayabiliriz. Öncelikle Navigasyon, Temel Kampçılık ve Doğada Arama Kurtarma eğitimi bu eğitimleri tamamladıktan sonra ise Kentsel Arama Kurtarma eğitimleri (Temel ve İleri), Dağcılık, Kış Dağcılığı, Teknik Arama Kurtarma, Yangın, Akarsu ve Bulanık Su eğitimlerini verebiliyoruz. Bizim için eğitimlerin tamamı önemlidir. Fakat yukarıda bahsettiğimiz eğitimleri alabilmek için Navigasyon, Temel Kampçılık, Doğada Arama Kurtarma ve Kentsel Arama Kurtarma eğitimleri olmazsa olmazlarımızdandır.

-Pandemi öncesi ve sonrası yaptığınız çalışmaları özetler misiniz?

Pandemi sürecinden önce, özellikle her yıl başlangıcında eğitim birimimiz tarafından bir eğitim tablosu hazırlanır ve yılın belirli dönemlerinde hazırlanan bu tablodaki eğitimler teorik ve uygulamalı olarak yapılır. Yine belirli dönemlerde farklı coğrafi koşullarda, bölgesel ve ulusal eğitimler düzenlenerek gönüllülerin operasyonel eğitim ihtiyaçları karşılanır. AKUT ulusal ve uluslararası faaliyet gösteren bir dernek olması sebebiyle eğitim konusunda da çok ciddi bir işleyişe sahiptir. Türkiye’nin neresine gidersek gidelim, ekipler aynı standartlarda eğitim almaktadır ki bu sayede yurt içi veya yurt dışı operasyonlarda farklı ekiplerden gönüllüler aynı teknik ve taktikleri bilerek ve bunları uluslararası standartlarda uygulayarak operasyon icra edebilir.

Pandemi döneminde eğitimlerimizi uzaktan eğitim yöntemiyle teorik olarak gerçekleştirdik. İnşallah içinde bulunduğumuz sürecin normale dönmesiyle sabırsızlıkla beklediğimiz uygulamalı eğitimlerimizi yapmak için can atıyoruz.

-İzmir’de arama-kurtarma çalışmalarında da bulundunuz.

Öncelikle bir kez daha hayatlarını kaybedenlere rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

Biz AKUT Eskişehir Ekibi olarak AFAD koordinesinde 11 gönüllümüz ve yaklaşık dört tonluk teknik malzememiz ile çok kısa bir sürede bölgeye intikal ettik. Özellikle geçmişe kıyasla afet sonrası yönetim ve organizasyon adına, arama kurtarma alanında Dünya’da örnek seviyede olduğumuzu görmek gerçekten memnuniyet verici. Bu vesile ile devletimizin ilgili koordine makamlarına ve AFAD’a bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.

Yaşanan bir afet sonrasında toplumun reaksiyonu ve toplumsal bilinç; arama kurtarma faaliyetlerinin emniyetli, hızlı ve güvenle icra edilebilmesi için önemli bir faktördür. Bu kapsamda bütün İzmir’e huzurlarınızda bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Orada icra ettiğimiz faaliyetlerimiz sırasında bizim en büyük destekçimiz oldular.

-Bünyenizde yer almak isteyen gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?

Öncelikle, derneğimiz kapılarının sadece gençlere değil herkese açık olduğunu bir kez daha hatırlatmak isterim. Yaşı, cinsiyeti ne olursa olsun herkesin farklı birçok konuda etkin olabileceği çok çeşitli faaliyet alanları mevcut.

Özellikle gençlerimize tavsiyem, topluma hizmet adına faaliyet gösteren STK’larda aktif rol oynamalarıdır. Böylece başta kamu yararına faaliyet gösterirken, toplumun bilinçlendirilmesi için de ülkemizin en değerli gücü olan gençlerimize örnek olacaklarını hatırlatmakta fayda görüyorum.

-Sivil Toplum Kuruluşu olarak yaşadığınız zorluklar var mı?

STK olarak tabi ki yaşadığımız zorluklar var. Derneğimiz tamamen gönüllülük esası ile çalışan ve desteğini sponsorların ve halkımızın yaptığı bağış ve yardımlar sayesinde sürdürmektedir.  Bazen öyle bir zaman geliyor ki operasyona çıkacağımız zaman aracımızda yakıt olmadığında gönüllüler arasında para toplayarak yakıt alıyoruz ve operasyona o şekilde gidebiliyoruz. Mesela yaşadığımız en büyük zorluklardan birisi de yerleşkemizin sabit bir yerde olmayışı, şu anki yerleşkemiz Hoşnudiye Mahallesi, İsmet İnönü-1 Blv. 732. Sokak No:38 karşısı, (Acıbadem Taksi Durağı yanı) adresindeki 4 adet prefabrik (konteynır). Bunların ikisinde kurtarma çalışmalarında kullandığımız malzemeler var, bir toplantı konteynırımız (111 gönüllümüz var ve kış dönemlerinde anca 19-20 kişi içine girebiliyor) birde operasyon ve organizasyonu yönlendirdiğimiz yönetim konteynırımız var. Operasyon merkezimizde kişilerin en temel insani ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri WC, duş ve su bulunmamakta. Örneğin porsuk ve göletlerde katıldığımız kurtarma operasyonlarında operasyon bitiminde gönüllümüz kıyafetlerinin çamuru ile evine giderek temizlenebiliyor. En büyük sıkıntı sabit bir yerleşkemizin olmayışı. Bununla ilgili olarak yıllardan beri bu sorunu dile getirmemize rağmen maalesef bir gelişme kaydedemedik.

Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?

Özellikle şunu belirtmek istiyorum. Eğitim ve bilinçlendirme çok önemli, Ekip olarak seminer birimimiz tarafından ilköğretim, ortaöğretim, lise ve yetişkin gruplar için hazırlanan deprem ve afet bilinçlendirme seminerlerimizi okullarda, belde evlerinde, halkımıza ve gençlerimize aktarmaya çalışıyoruz. 2014 yılından bu yana toplamda 65.000 vatandaşımıza bu seminerleri ve eğitimleri verdik. Hatta 30 Ekim İzmir depreminde, Sazova Bilim Deney Parkı Similasyon Merkezinde verdiğimiz eğitime katılan bir kardeşimiz; yat, tutun, korun yöntemiyle hayat üçgeni dediğimiz alanda kalarak yaşama tekrardan merhaba dedi.

Bunun dışında özellikle, operasyonlarda daha hızlı, etkin ve emniyetli çalışabilmek için sürekli kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Devletimizin ve şehrimizin kurum ve kuruluşları ile sürekli irtibat halindeyiz. Başta güzel Eskişehir olmak üzere ülkemize ve insanlığa faydalı olmak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.