Başlığa bakıp “Bu ne demek?” diyenleri duyar gibiyim.

Bu ifadeyi çocukluğumuzda kullanırdık çokça.

Bugün yaşı en az 50’ye yaklaşan kişiler bu sözü çok söylemiş, duymuştur.

Farklı anlamları olsa da daha çok “insanın başına gelen kötü durum” olarak tanımlanıyor.

Sinema oyuncusu Zafer Algöz’ün gerçek insan hikayelerine yer verdiği kitabının ismidir ayrıca... 2017 yılında yayınlanan eserine adını veren bu mizahi durum, güzelim Türkiye’de yaşayan bizlerin sıkça dillendirdiği bir hal almaya başladı.

Nasıl mı?

Mesela Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) her ayın başında enflasyon rakamlarını açıklayınca “Haşırt Dı Bilekbord” oluyor.

Neydi anlamı?

İnsanın başına gelen kötü durum.

“Enflasyon rakamlarıyla ne ilgisi var?” derseniz, başa gelen kötü durum, yani gerçekle ilgisi olmayan verilerin vatandaşın gözüne gözüne sokulması…

Açıklanan enflasyona göre maaşlarına zam yapılan emekli, asgari ücretli, işçi ve memura, bu kadar hayat pahalığına rağmen “üç kuruş” zam demek…

 “Zam” demek…

“Yoksulluk” demek…

“İşsizlik” demek…

“Gençlerin umudu başka ülkelerde araması” demek…

“Milletin rızkıyla oynanması” demek…

Bugün TÜİK eylül ayı enflasyon rakamlarını açıklayacak.

Bakalım yıllık 11,77 olduğu söylenen enflasyon ne kadar değişecek?

Çarşı, pazar, marketlerde fiyatlar yüzde 50 zamlanırken yüzde 11’lerle oyalanmaya devam mı, yoksa…

Evet enflasyon rakamlarının açıklanacağı gündür bugün, yani “Haşırt Dı Bilekbord” günü…