Birbiriyle sağlam bir geçmişi olan, aynı davaya inanan, beraber yol yürüyen ya da amacı bir alan iki kimse veya grup kavga ettiğinde ‘Durun! Siz kardeşsiniz’ deniyor.
Eskiden daha çok denirdi… Artık az söyleniyor. Etkisi de giderek azaldı gibi… Eskiden bu söz söylendiği vakit hiç olmazsa ateşkes ilan edilirdi.
Bu cümleye genel olarak ve doğal olarak siyasi arenada daha çok ihtiyaç duyulurdu. Çünkü yola birlikte çıkanlar illa ki yolda azalmak zorundadır. Çünkü koltuk azdır, makamlar sınırlıdır.
Eskişehir’de ilk bakışta benzeri bir durum yaşanıyor gibi!
CHP’li Ahmet Ataç ve Kazım Kurt arasındaki kavgayı kast ediyorum.
Biri ya da birileri çıkıp ‘Durun! Siz kardeşsiniz’ dedi, diyecek…
Hayat hızlı, gündem yoğun… Bir süre sonra kavga nedeni unutuluyor. Ataç ve Kurt neden bu hale geldi?
Önce onu hatırlayalım. Dikkatli bakalım. Aksi halde ‘iki siyasinin’ büyükşehir için kavga ettiğini zannederiz!
Ne oldu, neler oldu?
Ataç ve Kurt arasındaki kavgada ‘suçlu olan’ Kazım Kurt’tur. Öncelikle bunun adının konması gerekir. İki CHP’linin kavgası demek Ataç’a haksızlık olur. Çünkü bu gerilimde payı yok. Ne kadar yok? Hiç yok!
Bu konuda yorum yapacak, ikili arasına girecek ya da hamle yapacak herkes önce bunu kabul edecek.
Aksi halde adaletsiz davranmış olur. Vicdanları kanatır…
İl Kongresi’nde delegeyi örgütleyip Ahmet Ataç’ı kurultay delegesi seçtirmeyen Kazım Kurt ve ekibi değil mi?
Bu operasyonu yapanlar o gün, o salonda CHP’yi Eskişehir’de ateşe attı. O gün bugündür parti yanıyor… Görünüşe göre su döken de yok.
Kurt’un dahil olduğu parti kongreleri CHP’ye güç kaybettirdi, CHP’yi yaraladı, CHP’yi böldü. Kurt yokken hiç böyle şeyler olmuyordu. Ne zaman ki büyükşehir sevdasına kapıldı, ekibine yol verdi… İşte CHP o zaman çıkmaz sokağa girdi!
Ne Hoca, ne Ataç partiyi ele geçirmek gibi bir hayal kurmadı. Kazım Kurt’un neredeyse tek hayali buymuş!
Kurt “Ahmet Abi, Ahmet Abi” deyip Ataç’a itibar operasyonu çekti. Üstelik özür dilemeyi de düşünmüyor. İl Danışma’dan anladığımız kadarıyla ‘böyle şeyler hep oldu’ demiş. Geçmişte olabilir, eski köhnemiş bir siyaset tarzı bu… Asla parti içi rekabet denemez. CHP’nin ülke için iktidar düşündüğü bir ortamda, Eskişehir’de henüz durumlar kritikken böyle ayak oyunlarına gerek var mıydı?
Geçmişte olması yapılanları aklamaz!
CHP’de Ataç ve Kurt arasında yaşanan kısaca böyle. AK Parti’de Nabi Avcı ve Harun Karacan kavgası var. Kim haklı, kim haksız net belli değil. İYİ Parti’de Arslan Kabukçuoğlu ve Mehmet Ektaş gerilimi var. Aynı şekilde bi belirsizlik var. Ama Kurt ve Ataç’ın durumu öyle değil.
Yüzde 100 Kazım Kurt’un neden olduğu kabul edilemez bir durum var. O yüzden ‘aracılara’ duyurulur. Ataç’a giderken, Ataç’a çağrı yaparken, Ataç’tan bir şey beklerken bunları bilin!
Aksi halde ‘hak, hukuk, adalet’ diye bağırmayın!