Hukuk bilimi;  toplumun öğelerinin sorunlarına cevap verdiği ölçüde değerini ve  geleceğini güçlendirir. Hukuk varolduğunda ADALET olacaktır ki ; doğruyu hukuk yolu ile aradıkça , ürettikçe ve  paylaştıkça hayatımız ve geleceğimiz güzelleşecektir.

Basın yolu ile değerlendirilebilecek hukuki konular aracılığı ile toplumu aydınlatmanın ; hukuka ve hayata da değer katacağı inancı ile oluşturulmaya çalışılan BU SAYFADA ; bir hukukçu olarak sizler ile birlikte temelimizdeki adaleti aramaya çalışacağız. Bu arayışımız içerisinde ; güncel hukuki sorunlarımızı şahitleri ile birlikte irdeleyerek, genel çözüm yollarına da ulaşmayı amaçlıyoruz.Bu anlamda; hep birlikte oluşturmaya çalışacağımız hukuk sayfamız, şehrimiz için hukuki alanda yeni bir başlangıç; sayfamızın yayımlandığı basın grubumuz için de okuyucularımızın zamanla izini süreceğine inandığımız yeni bir sayfadan oluşacak. 

Sayfamızın ismi ; konularının çok sıklıkla karşılaşılabilir ve güncel olmasına karşılık yaşayanlarının/mağdurlarının seslerini duyuramaması nedeni ile bu şekilde belirlenerek, iletişim adreslerimizden bizlere ulaşıp , bir sonraki sayfamızın içeriğini oluşturacak hukuki konulardaki her türlü görüş ve önerilerinizi bizlere ulaştırabilirsiniz. Hepiniz sayfamıza hoşgeldiniz..  
İLETİŞİM : [email protected]

BAŞLANGIÇ ; KAMULAŞTIRMA MAĞDURLARI (1) 
Şehrimizde önceki hafta çıkan haberlere de yansıyan ve hepimizin sıklıkla karşısına çıkabileceği ancak yeterli bilgiye sahip olmadığımızı düşündüğümüz KAMULAŞTIRMA konusu ile başlamak istiyoruz. 

Öncelikle ; bu konuda geçen hafta görüşleri haberlere de yansıyan  vatandaşlarımızı bularak  , yaşadıkları sıkıntıları bizlere de aktarmalarını istedik ;  

Yasalarımızda ;  Devlet ve kamu tüzel kişileri tarafından kamu yararı için özel kişilere ait taşınmaz malların ve kaynakların kanunla gösterilen esas ve usullere göre yetkili organlarca verilen karar uyarınca ve parası peşin ödenerek zorla mülkiyetinin alınması veya üzerinde irtifak kurulması şeklinde tanımlanmaktadır.  Anayasamızdaki 
(Md.46) istisnalar dışında Kamulaştırma bedeli peşin olarak ödendiğinde kişinin mülkiyet hakkı kendi iradesine bakılmaksızın sona erdirilmektedir. Ancak, mülkiyet hakkı sona erdirilecek kişiye bedeli ödenmiş olsa dahi kamulaştırma tasarrufunun kendisi yada bedel kısımlarına karşı dava açmak ve bu işlemi yargısal denetime tabi tutmak hakkı da anayasal bir hak olan “hak arama özgürlüğü” kapsamında vatandaşlarımıza tanınmıştır. 

Bugünkü sayfamızda; kamulaştırma işlemlerine karşı başvurabileceğimiz yasal yolları kısaca belirtilerek, yaşanıldığı düşünülen mağduriyetlerin nedenlerini irdeleyecek; sonraki sayfamızda kamulaştırma işlemlerine maruz kalan vatandaşlarımızın bizlere ulaşan görüş ve şikayetlerine yer verilerek , mülkiyet hakları kısıtlanan ancak bundan haberdar dahi olamayabilen vatandaşlarımızın sahip oldukları yasal haklarını mevcut yargı kararları dahilinde açıklamaya çalışacağız. Ayrıca ; tüm kamulaştırma mağdurlarını ilgilendiren ve lehlerine emsal olacak yeni kazanılmış bir hak  olan kısıtlı emlak vergisi hakkında bilgilendirmede bulunacağız. 

 A) KAMULAŞTIRMA İŞLEMLERİ : 
Kamulaştırma İşlemlerinden doğan uyuşmazlıklar sınıflandırıldığında en önemli davanın “Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil Davası” olduğu bu davada da yaşanıldığı düşünülen mağduriyetlerin ; bedel tespitinde taşınmazın gerçek ve bütün niteliklerinin değerlendirilememesi , değer tespit raporlarındaki eksikliklere süresinde ve kanuna uygun nitelikte itiraz yoluna başvurulamaması ve yargı sürecinin uzamasından kaynaklandığı gözükmektedir. 

Kamulaştırma Kanunu ; 4650 sayılı Kanunla 2001 tarihinde değiştirilmiş ve köklü bir düzenlemeye gidilerek ülkemizde alışılagelen kamulaştırma sistemi tamamıyla terkedilmiştir. Taşınmaz sahibinin bedel artırımı için dava açma kaygısına son verilerek, uzlaşmaya önem verilmiştir. Yeni sistemde, idare ile taşınmaz maliki uzlaşamadığı takdirde, idare tarafından “kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescil/terkini” davası açılması öngörülmüştür. Ne var ki ; bütün bu önemli değişikliklere rağmen halen aksayan yönler bulunmakta ve davalar beklendiği ve öngörüldüğü biçimde seyretmemekte ve genelde kamulaştırma işlemleri sonucu çoğu vatandaş mağdur edildiğini düşünmektedir. Bu konuda yaptığımız tespit ve gözlemleri, yargılama sırasında yaşanan öncelikli sorunları paylaşacak olursak ; 

a)    Kamulaştırma işlemini yapan idarenin kendi içerisinde oluşturduğu kurul tarafından belirlenen taşınmaz bedelinin ; rayiç değerlerden uzak kalması,
b)    İdare tarafından istenen Uzlaşma Tutanağına karşı vatandaşlar tarafından yasal yollara başvurulmaması ,
c)    Taraflarca uzlaşma sağlanamaması halinde açılan Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Davalarında taşınmazın değeri ve alanının güncel verilerle tespitinin sağlanamaması ,
d)    İdare Tarafından Depo Edilen Miktara Faiz yürütülmemesi,
e)    Yargı sürecinin uzaması ve yasada öngörülen Dört Ay İçinde bitirilememesi Nedeniyle Uygulanılacak Faiz oranının yetersizliği ve depo edilen kamulaştırma bedelinin tahsilinde yaşanan sıkıntılar.

B) OLASI ÇÖZÜM YOLLARI
Kamulaştırma işlemlerinde sıklıkla karşılaşıldığı için vatandaşlarımızın da kendilerinde mağdur edildiği düşüncesinin oluşmasına neden olan yukarıda belirtilen sıkıntıların giderilebilmesine yönelik uygulanabilecek pratik çözüm yolları ise; 

a) Kamulaştırma işlemini yapan idarenin kendi içerisinde oluşturduğu kurul tarafından belirlenen taşınmaz bedelinin kabulü yani uzlaşma vatandaş için zaruret değildir ki ; idare tarafından sunulan uzlaşma teklifinin kabul edilmemesi sanılanın aksine genel itibari ile dava yolu ile taşınmazın değerinin artması ile sonuçlandığından uzlaşma yolu tercih edilmemelidir. 

b)İdare tarafından istenen Uzlaşma Tutanağının vatandaşlarca kabul edilmemesi halinde ; öncelikle vatandaş tarafından idari yargı yolu ile kamulaştırma işleminin iptali istenebilmekte saniyen idare tarafından belirlenen değerin mahkemeler aracılığı ile gerçek değerine ulaşabilecek rayiç değerinin belirlenmesi için tüm masrafı da idare tarafından karşılanacak yargı yoluna gidilebilecektir. 

c) Taraflarca uzlaşma sağlanamaması halinde davacı idare tarafından tüm tüm masrafları davacı idare tarafından karşılanarak açılan Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Davalarında ; ehil bilirkişiler aracılığı ile yapılacak tespitte ; vatandaş kamulaştırılan taşınmazının değerini artırabilecek tüm özelliklerini burada ispat ederek ; taşınmazının gerçek değerini ortaya çıkarabilecektir. 

d) Yargı sürecinin uzaması ve yasada öngörülen DÖRT AY içinde bitirilememesi halinde; taşınmazın belirlenecek değerine davanın açılmasından itibaren geçecek bu dördüncü aydan itibaren kanuni faiz işletilmek sureti ile vatandaşların mağduriyetine engel olunmaya çalışılmıştır. 

e)Bir dava masrafı ödemeden mahkemeler aracılığı ile değerleri belirlenen vatandaşlarımızın taşınmazlarının bedeli ; kamulaştımayyı yapan idare tarafından karar öncesi depo edildiği bankadan kararın verildiği hafta başkaca bir işleme mahal kalmaksızın tahsil edilebilmektedir. 

Devletimiz tarafından yapılmak zorunda kalan kamulaştırma işlemlerine muhatap olan vatandaşlarımızın belirtilmeye çalışılan yasal haklarını kullanmaları halinde çoğunlukla doğduğu düşünülen mağduriyetin en azından asgari düzeyde kalabileceği  yasal yollardan bahsettik. Sonraki sayfamızda kamulaştırma konusunda bizlere ulaştıracağınız sıkıntılar ve çözüm yolları konusunda ayrıca ; tüm kamulaştırma mağdurlarını ilgilendiren ve yeni kazanılmış bir hak  olan kısıtlı emlak vergisi hakkında yapacağımız bilgilendirmede buluşmak dileği ile..