Yiğit Çam kimdir?

32 yaşındayım, Eskişehir doğumluyum. Eskişehir Anadolu Lisesi’nden 2007 yılında mezun olduktan sonra, İstanbul Kültür Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünde burslu olarak öğrenim gördüm. Üniversitemin son döneminde Erasmus değişim öğrencisi olarak Çek Cumhuriyeti’nde bulundum. Yüksek lisansımı İngiltere University of Reading’de “İnşaat Proje Yönetimi” alanında tamamladım. Yüksek lisans sonrasında profesyonel hayata İstanbul’da gayrimenkul sektöründe başladım. Bu süreçte hem çalışıp hem de İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde işletme (MBA) alanında yüksek lisansımı tamamladım. 2018’den bu yana Eskişehir’deki aile şirketimizde çalışmaya devam ediyorum. İş hayatı dışında, müzik en çok zaman ayırdığım uğraşım diyebilirim. Ortaokuldan bu yana gitar çalmak en sevdiğim hobilerimden birisi.

Şirketiniz hangi alanlarda faaliyet gösteriyor?

Üçüncü nesil yöneticisi olduğum Çamkirazı, 1963 yılından bu yana “Geleceğe Sağlam Yapılar Bırakın” ilkesiyle yapı malzemeleri alanında faaliyet göstermektedir. Şehrimizin yanı sıra Bursa, Kütahya ve Afyonkarahisar’da da distribütörlüğünü yaptığımız Kılıçoğlu çatı ürünlerinin yapılarla buluşmasını sağlamaktayız. İlerleyen yıllar içerisinde şirketimiz, müteahhitlik ve akaryakıt sektörlerini de bünyesine katarak şehrimize hizmet vermeye devam etmektedir. OYAK çatısı altında bulunan TOTAL enerji markasının bir temsilcisiyiz. İstasyonumuza gelen misafirlerimizin memnuniyetine öncelik veren bir anlayışı benimsedik ve bunun sonucu olarak sektöre girdiğimiz ilk yıl müşteri memnuniyeti ödülünü ekip olarak kazanmayı başardık.

İş hayatınızdaki öykünüz nasıl ilerledi?

Profesyonel hayata İstanbul’da gayrimenkul sektöründe başladım. İnşaat endüstrisinin önde gelen şirketlerinde gayrimenkul geliştirme ve proje yönetimi alanlarında görev yaptım. Konut, ofis, AVM ve ticari gayrimenkullerin tasarım, fizibilite, satış ve satış sonrası yönetim gibi alanlarında tecrübe sahibi oldum. İş hayatında farklı koltuklarda oturmak sektöre büyük bir pencereden bakmama yardımcı oldu. Yaşadığımız evleri, çalıştığımız ofisleri, alışveriş ve sosyal hayata dair mekanların oluşumunda rol alan biz sektör çalışanlarının dünyadaki gelişen trendleri yakından takip etmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden Türkiye’de ve dünyada konularının uzmanlarından perakende ve gayrimenkul yönetimi üzerine eğitimler aldım. Aile şirketine dönmem ile beraber şirketimize uygun olan yenilikleri uygulama çabası içerisine girdim. Açıkçası bu sürecin kolay bir yol olmadığını kısa sürede gördüm. KOBİ’lerin kültürü büyük şirketlerden epey farklı. Tabi bu farklılığın pozitif ve negatif yanları var. KOBİ’ler çok daha çevik ve dinamik yapılar ancak strateji ve katma değer anlamın da maalesef eksikleri var. Henüz yolun başındayım diyebilirim, daha gidilecek çok yol var.

Sivil toplumla ilişkiniz nasıl?

Sivil toplumda aktif olarak yer alan bir ailede büyüdüm. Rahmetli dedem Eskişehir Şoförler Odası’nda, babam ise Eskişehir Ticaret Odası’nda Meclis Başkanlığı görevlerinde yer almışlardı. Benim de sosyal hayata önem veren biri olmamda ailem etkili olmuştur diyebilirim. Üniversite hayatımda İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde temsilci ve ilerleyen dönemde de komisyon üyesi olarak görev yaptım. Ülkemizin deprem gerçeği 2011 yılında Van depreminde bir kez daha kendini gösterdikten sonra AKUT Arama Kurtarma Derneği’ne gönüllü olarak katıldım. Toplumun bilinçlendirilmesini amaçlayan seminer biriminde afet bilincini yükseltmek ve afetlerin olası zararlarını azaltıcı çalışmalarda yer aldım. Hiç tanımadığınız bir insana yardım etmenin aslında bütün insanlığa yardım etmek olduğu inancını taşıyorum.

Çalışma hayatına başlamam ile birlikte Gayrimenkul sektörü çatı derneklerinden olan ULI (Urban Land Institute) ve GYODER’in genç oluşumları içerisinde rol aldım. Bu platformlardaki sektöre yıllarını vermiş büyüklerimizin okullarda öğretilmeyen, yaşanarak elde edilmiş bilgi birikimlerini, biz gençlerle paylaşmasının önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Eskişehir’e dönmemin ardından katkı sunabileceğimi düşündüğüm TOBB Eskişehir Genç Girişimciler Kurulu ve Eskişehir Kızılay Şubesi Afet Birimi çatısı altında faaliyetlerime devam etmekteyim. İlerleyen dönemlerde de inşallah sivil toplum ve sosyal hayata faydalı işler yapmayı amaçlıyorum.

Kişisel ya da kurumsal hedefiniz nedir?

Şehrimiz çok sesli ve çok kültürlü bir yapıda. Bunun önemli bir değer olduğunu düşünüyorum. Eskişehirli olmanın gururunu bu noktada yaşamaktayım. Bununla beraber borç kavramına inanan bir insanım. Bilenin bilmeyenle, olanın olmayana borcu olduğunu düşünüyorum. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk hepimize ulusumuzu uygar toplumların düzeyine yükseltme hedefini miras bırakmıştır. Bizleri biz yapan şehrimiz için, memleketimiz için taşın üstüne bir taş koyabilirsem ne mutlu bana. İş hayatından bahsedecek olursak, mevcut işlerimizi olabildiğince daha etkin ve verimli bir noktaya taşımak ile beraber teknolojiyi sadece kullanan değil, üretebilen ve katma değer sağlayabilen bir yapı oluşturabilmenin hayalini kuruyorum. Ülkemizin en büyük ihtiyaçlarından biri olan enerji alanında, yenilenebilir doğal kaynaklarımızı teknolojiyle daha etkin bir biçimde kullanarak enerji üretimine katkıda bulunmayı hedeflemekteyim.