Alışığız tüketmeye…

24 Saat boyunca tüketiyoruz.

Yediklerimiz, içtiklerimiz, giydiklerimiz, bindiklerimiz

Kullandığımız internet, sürekli yenilediğimiz telefon, keyfe keder satışa çıkardığımız otomobilde dâhil…

Bunla kalsa iyi

Sabırları, sağlıkları, nefesleri tüketiyoruz.

Hepsinden daha vahim olan bir şey var ki!

Tükettikçe mutlu olacağımız yerde mutsuz, boş, endişeli bir kavme dönüşüyoruz.

Çünkü üretmiyoruz!

Hazıra alışmış, fazlaca şansa inanmış ve mucizelere bel bağlamış bir haldeyiz.

Zoru sevmiyoruz. Lügat içinde izi çıktı artık  “Ben mi kurtaracağım, kolaysa o yapsaydı” cümlelerinin.

Belki çok geniş bir alandan aldım bu konuyu ama tümevarımın son durağı Eskişehirspor dostlar.

Maalesef son yıllarda hem kendini hem de ona gönül verenlerinin bolca nefes tükettiği.

Tribün kültürünü, isyanı, dik duruşu, futbolun 90 dakikaya sığmayan bir meşgale olduğunu üreten ve öğreten Eskişehirspor.

Ve bunları nasıl yaptığını, nasıl koruduğunu, müzesindeki başarı ve kupaların nasıl üretildiğini unutan bir Eskişehirspor..ş

Malumunuz son günlerde TFF 2. Lig’e düşmenin kederi kenarda duruyor.

Öte yandan Fabrika ayarlarına dönme hamlelerine sığındı kırık düşlerimiz.  

Belki eldeki seçenekler, belki değişen vizyon belki de 55 yıl önce yazılmış başarı ve dik duruş reçetesini hatırlayıp yeniden sahaya sürmeye hazırlanıyoruz.

Eskişehirspor ve altyapısı yeniden inşa ediliyor.

Öyle kaba beton bir bina değil. Zarif ve kurumsal bir sistemden bahsediliyor.

Yaz, kış diye ayırmadan 4 mevsim, 3 vardiya bir emekten …

Nitelikli üretim bantlarından, torpilsiz kramponlardan, ayağa düşmemiş liyakatlardan falan bahis açılıyor.

Rahmetli Aziz Bolel’in şiarı ile Fabrika üretime geçmeye hazırlanıyor…

Akgören ve yönetimi bu konuda kararlı. Yöneticilerden Anıl Koçhan uzun zamandır altyapı hamleleri için fazlaca mesai harcıyor. Ulaş Entok’da geçtiğimiz haftalarda bu sorumluluğun altına girdi.

Bina, malzeme, zemin, sistem görünen o ki sancılı bir değişim olacak.

Evet, her doğum sancılıdır ama bu doğum biraz daha zor olacak.

Teknik direktör Mustafa Özer bu konuda çok tecrübeli, şehir bu konuda istekli.

Biraz da zora katlanabilirsek, başaracağımızdan eminim.

Fabrika seri üretime geçince şehre yayılacak umudun kokusunu özlemle bekliyorum.

Ah’larından kurtulup helallik alan, kamburlarını atıp daha dik yürüyen bir Eskişehirspor için Fabrika Projesi çizilmiş bir hayal, kulağa güzel gelen bir felsefe olarak kalmasın lütfen.