İç Anadolu Bölgesi’nin bozkırıyken vahası haline gelen Eskişehir, özellikle 2009 yılından sonra önemli bir turizm destinasyonu haline geldi. Yılda 1 milyon yerli ve yabancı turisti ağırlayan Eskişehir, turizm sektöründe de iddialı olduğunu ortaya koydu. TÜRSAB Eskişehir Bölge Temsilcisi Özgür Ersoy, “Odunpazarı renovasyonu daha sonrasında Yılmaz Büyükerşen’in şehir içinde yaptığı gelişmelerle beraber 2009 yılında hızlı trenlerin de devreye girmesiyle turizm sektörü çok ciddi bir hareketlilik kazandı. Turizmi ileri taşımak için konaklama süresini uzatacak adımlar atılmalı” dedi.

Turizm sektöründeki yıldızı her geçen yıl daha da parlayan Eskişehir, yerli ve yabancı ziyaretçi sayısını yılda 1 milyona çıkararak bu sektörde de ne kadar iddialı olduğunu gösterdi. Başta Kızılinler olmak üzere termal alandaki projelerini hayata geçirdiğinde cazibesi daha da artacak Eskişehir, kent merkezindeki müze, park, bilim merkezi ve tarihi Odunpazarı’ndan sonra dizilere ev sahipliği yapan Sivrihisar ile dalış tutkunlarına alternatif yaratan Sakaryabaşı gibi mekanlarıyla yeni ziyaretçilerini bekliyor.

Eskişehir turizmini ve potansiyelini eskisehir.net’e değerlendiren Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Eskişehir Bölge Temsilcisi Özgür Ersoy, Eskişehir’in ciddi bir turizm gücü olduğunu ve doğru projeler ve yatırımlarla bunun daha da artabileceğini söyledi.

Daha uzun süreli konaklamaları çekmeliyiz

Özgür Ersoy, şöyle devam etti:

“Şehir turizmi, 2005 yılında öncesiyle Odunpazarı renovasyonu daha sonrasında Yılmaz Büyükerşen’in şehir içinde yaptığı gelişmelerle beraber 2009 yılında hızlı trenlerin de devreye girmesiyle çok ciddi bir hareketlilik kazandı. Bu süreç Eskişehir’deki turizmin oturmasıyla alakalı olarak 3-5 yıl sürdü. 2015’ten sonra artık daha programlı daha uzun süre konaklamalı organizasyonlara başladı. Eskişehir’in şu an en büyük problemi günübirlik ziyaretçi alması. Ya da bir gece konaklamalı. Dolayısıyla bu da belli bir tarihte yoğunlaştığı için otel kapasiteleri belli dönemlerde, pandemi öncesinden bahsediyorum maalesef eşimize, dostumuza bile yer bulamadığımız bir döneme geldi. Bunlar sınırlı tarihlerde olan hareketlilik. Sürdürülebilir anlamda daha uzun süreli konaklamaları buraya çekmemiz gerekiyor.”

Sağlık turizmi unutulmamalı

Sadece turizm destinasyonu alması dışında alternatif turizmlere de yoğunlaşmanın önemine işaret eden Ersoy, “Turizme ilçeleri dahil etmemiz gerekiyor. Onun dışında sağlık turizmi çok gündemde ve herkes çok hızlı yol alıyor. Bu anlamda şehrin sağlık turizmine altyapısal oranda hazır olması gerekiyor. Özellikle daha uzun süreli konaklamalarda. Fuar çok önemli. Bu anlamda Ticaret Odamız gereğini yaptı zaten. Yavaş da olsa önce ulusal daha sonra uluslararası fuarları bekliyoruz bu bölgeye. Dolayısıyla şu anki hareketlilikten memnunuz ancak yeterli değil. Konaklama sürelerinin uzaması gerekiyor.”

Yıllık 1 milyon ziyaretçi

Yerli ve yabancı turist verilerini değerlendiren Ersoy, “Yabancı turist sayısıyla alakalı net bir sayımız yok maalesef. Çünkü burada iş amaçlı bulunanlar da olduğu için… Ancak bu sayı yüzde olarak baktığımızda yüzde 10’u geçmiyor, gelen ziyaretçiler arasında. İç pazardaki konaklama olmadığı için onun sayısını da net olarak veremiyorlar. Ama yıllık 1 milyonun üzerinde ziyaretçi aldığımızı öngörüyoruz.

Termalleşmede yatırım eksiğimiz var

Eskişehir’in termal turizm açısından büyük bir potansiyelinin olduğunu ancak yatırım anlamında büyük eksiklikleri olduğunu belirten Özgür Ersoy, şunları söyledi:

“Termal turizm açısından, Eskişehir kaynak bakımından oldukça zengin. Fakat bu konuda Afyon daha hızlı yol aldığı için özellikle konaklama kapasiteleri, otel standartları bakımından dolayısıyla Eskişehir’deki hızlı termalleşme çok kısa sürede olması mümkün değil. Yatırım anlamında çok büyük eksiğimiz var. Sadece hamamlarımızı pazarlıyoruz. Ama sadece hamamla olmuyor. Gelen insanlar artık belli standartlar arıyor. Hamam tercih edenler tabii ki var. Ancak Kızılinler özellikle yatırıma çok uygun fakat gerek bürokrasi gerek siyasi, farklı nedenlerden dolayı yavaş ilerliyor. Olması müthiş bir etki yaratır şehir adına. Çünkü çok ciddi bir talep var. Yüksek fiyatlara pazarlanıyor oteller. Bunu da sağlık turizmiyle ilişkilendirdiğimiz de kişi hem sağlık hem termal turizmini bir arada yapacak bir hale gelecek.”

Eskişehir’de sınırlı olur

Avrupa’da bu kış olası doğalgaz krizinin yaşanacağına ilişkin görüşlerini de paylaşan Ersoy, “Doğalgaz krizi dolayısıyla özellikle İstanbul ve Antalya ciddi bir talep aldı. Aslında bu talep bize ilk Ukrayna ve Rusya savaşıyla ilgili geldi. Özellikle Ukrayna’dan olan göçlerde firmalar bize de ulaştılar. Dediler ki ‘Biz Ukrayna’dan ayrılacağız. Zaten internet üzerinden online çalışıyoruz. Oradaki ekibimi bir yere yerleştireceğiz. Ama burada Ruslarla temas etmek istemiyoruz’. Bu ilginç bir ayrıntı. Dolayısıyla özellikle Antalya bu anlamda güçlü değil. Bizim gibi bölgeler bu anlamda daha avantajlı. Bu sonuca ulaşmadı ama böyle bir talep almışlığımız var. Bu nedenle Eskişehir üzerinde mutlaka etkileri olacaktır ama asıl İstanbul’da ve Akdeniz hattında yoğun bir hareketlilik yaşanılacağını düşünüyoruz. Eskişehir’de sınırlı olacaktır” yorumunu yaptı.

İlçelere de yayılmalıyız

TÜRSAB Eskişehir Bölge Temsilcisi Özgür Ersoy, Eskişehir’e gelen turistlerin daha çok özellikle Odunpazarı bölgesi, Sazova ve Kentpark üçgeninde bir talep gösterdiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Buralar görülmeye değer noktalar. Bunun dışında yeni açılan pek çok müze var. İnsanlar buraya günübirlik değil de konaklamalı geldikleri takdirde çok daha memnun kalacaklardır. Örneğin Odunpazarı Modern Müze (OMM) Uluslararası ödüllere doymayan bir müze. Oya Müzemiz var, yakında Hamam Müzemiz geliyor. Eskişehir bir ‘Müze Kent’ aslında. Bunun dışında ilçelerimizi de turizmin içine katmalıyız. Sakaryabaşı’nın dalış etkinlikleri, Mahmudiye’de at gezintileri vs. Bunlar hareketliliği artıracaktır. Sadece merkezde kaldığımızda konaklama süresini uzatamıyoruz. Yazılıkaya’dan Sivrihisar’a kadar bu unsurları da ön plana çıkarabilirsek, organizasyonlar yaratabilirsek ve talep alabilirsek Eskişehir’in geleceği çok parlak.”