Eskişehir, öteden beri sakin şehirdir.
Bu sakinlik son yıllarda moda olan ‘sakin şehir’ ile ilgili değildir. Sakinlik, Eskişehir’de ‘moda’ değildir, asla gelip geçici bir heves olmamıştır.
Sakinliği sever Eskişehirli, huzurun bizatihi kaynağıdır. Eskişehir’in herkesi kıskandıran sakin ve huzurlu ortamı kişilerle, yönetimlerle çok da ilgili değildir. Bu şehirde yaşayanlar, farklı yerlerden göç edip gelmiş kimseler yıllardır bir araya yaşamanın ‘tadını’ bilir.
Sadece Tatarı, Çerkezi, macuru değil Ermeniler, Almanlar, Fransızlar…
Herkes bu topraklarda güvenli, huzurlu, mutlu yaşamıştır.
Kimse kimsenin tavuğuna ‘kışt’ dememiştir.
Farklılıkları zenginlik olarak görmüştür Eskişehirli… Kentin bugün bu kadar renkli olması tüm renklere saygısındandır. Bu kentin böylesine parlaması tüm ‘yıldızlara’ saygısındandır. Aynı gök kubbenin altında herkese yer vardır bu şehirdi.
Yaşadıkça içimizin açılması, ilham vermesi, örnek olması hep bu yüzdendir…
Tarihin en karışık dönemlerinde bile Eskişehir, görece huzurludur.
Doğal olarak böyle bir kentte seçim süreçleri de sakin geçer.
Bugüne kadar çok büyük olay/olaylar yaşanmadı. Bundan sonra da yaşanmayacaktır. Nasıl bu kadar eminim? Çünkü Eskişehirliyi tanıyorum… Bu halk asla böyle bir şeye izin vermez, prim vermez…
Ama bu seçimde maalesef huzur ortamını bozmak isteyenler var. Gözlerini diktikleri koltuğu elde etmek için her şeyi mubah gören birileri var. Büyük bir kitle değiller ya da şöyle diyelim. Kitlenin içinde ‘küçük’ bir gruplar ama sesleri çok çıkıyor.
İçlerinde sağduyulu insanlar da var… Çok şükür ki var…
Evet, sözü Volkan Doğan’a ve kampanyasının geldiği son noktaya getireceğim. Gerçek bir kişi olarak, hikayesi olan bir politikacı olarak, gelecek vaat eden bir politikacı olarak karşımızda duran Doğan, son zamanlarda ‘değişik’ olaylarla gündemde yer alıyor.
Seçim ofisine yapılan bir saldırı var… Şüphesiz kimsenin tasvip etmeyeceği bir olay. Olay çok çirkin… Öncelikle geçmiş olsun diyorum.
Öte yandan saldırıdan sonra yaşananlar da en az saldırı kadar çirkin…
Doğan’ın açıklamaları, kendisine yakın gazetenin yayınları oldukça rahatsız edici. Saldırıyı elde hiçbir kanıt olmadan terör örgütüne bağlıyor. Oradan Odunpazarı Belediyesi başkanına ve bazı çalışanlarına ciddi suçlamalar yöneltiyorlar.
Bunu yaparken ne umuyorlar bilmiyorum (kitleyi konsolide etmek olabilir) ama yaptıkları son derece yanlış! İthamlar, iddialar bu kadar kolay olmamalı. Terör gibi bir meselede daha dikkatli olunmalı. Elinde belge olan, bilgi olan savcılığa başvurmalıdır. Adliyenin yerini bilmiyor olamazlar! Bilmiyorlarsa adresini verebilirim. Gazete üzerinden yargılamalar, köşe yazılarıyla infazlar yerine Türk Yargısı devreye girmelidir. Aksi halde Eskişehir’in sakinliğini, huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yoktur.
Doğan’ın da dediği gibi seçimler, makamlar gelip geçer… Önemli olan bir arada yaşayabilmek…