Doğa, estetik, entelektüel, bilişsel ve hatta ruhsal memnuniyetimizin anahtarıdır. – Edward Osborne Wilson

Seyir defterimizin altıncı bölümünde, Eskişehir turizmi için yeni pazar arayışlarına biraz ara verip, alternatif turizm aktiviteleri içinde yer alan mağara turizmi ve doğa aktivitelerinden (Doğa Yürüyüşleri) kısaca bahsetmeye çalışacağım. Bu yazımızda bizlere, üzerinde düşünmemiz gereken sözleri ile bilim dünyasının önemli isimleri E.O. Wilson ve Albert Einstein eşlik edecek. Dünyada gün geçtikçe daha çok kişi boş vakitlerini hatta tatillerini doğa ile baş başa geçirmeye başlıyor. Günümüz dünyasında insanlar, turizmin “Güneş, Deniz, Kum” yaklaşımı ve stratejisine alternatif olarak Ekoturizme yani kısaca doğaya yöneliyor. Ekoturizmi doğayı ve doğal ortamı koruyarak yapılan, yerel halkın alışkanlıkları ve kültürünü gözeterek gerçekleştirilen doğaya dayalı bir turizm çeşidi olarak tanımlayabiliriz.

Ekoturizmin bir dalı olarak değerlendirebileceğimiz mağara turizmi, son yıllarda doğa sporları ve etkinlikleri ile ilgilenen birçok kişi için alternatif bir turizm aktivitesi olarak karşımıza çıkıyor. Yüzyıllardan beri insanoğlunun sosyal ve kültürel yaşamında önemli bir rol oynayan mağaraların, yaşadığımız dönemde de bu şekilde farklı bir rol üstlendiğini görüyoruz. Yapılan araştırmalara göre, ülkemizde 40.000 civarında mağara olduğu belirtiliyor ve 30’un üzerinde mağara günümüzde turizm açısından faaliyet gösteriyor. Bu bilgilere ek olarak, ülkemizin en uzun mağarasının 15 km’den fazla uzunluğu ile Isparta’daki Pınargözü mağarası olup en derin mağarasının ise Mersin’deki Peynirlikönü mağarası olduğunu söylemek gerekiyor. Mağara turizmi konusunda Eskişehir’e baktığımızda büyük bir zenginlikle karşılaşıyoruz.

Doğanın en güzel armağanı, onu gözlemlemek ve gördüklerimizi anlamaya çalışmak için bize ilham vermesidir. – Albert Einstein

Eskişehir’de mağara turizmi ve bu aktiviteler ile ilgilenenler için 25’in üzerinde mağara olduğunu belirtmek isterim. Bu mağaraların başında Günyüzü ilçesinde bulunan Yelini / Yelinüstü mağaraları, Mihalıççık ilçesinde yer alan Karakaya ve Sarıkaya Mağaraları, Alpu ilçesinde yer alan Ulubük mağarası ve İnönü ilçesinde yer alan İnönü mağaraları ön plana çıkıyor. Bu mağaraların birçoğu sarkıt, dikit, sütün, damlataş bakımından oldukça zengin bir yapıya sahip ve bazı mağaralarda ise küçük havuzlar da bulunuyor. Diğer yandan, Eskişehir’de dağ ve doğa yürüyüşleri açısından önemli rotalar yer alıyor. Bu rotaların başında Sündiken dağlarının Bozdağ bölgesi ön plana çıkıyor. Bozdağ bölgesi rotası içinde Muttalip, Hekimdağ, Bozaniç, Dağküplü, Mayıslar, Laçin, Yarımca ve Karadere bölgeleri yer alıyor. Ayrıca, Frig vadisinde yer alan yürüyüş rotaları, ilimizin doğa yürüyüşleri bakımından diğer önemli bölgesi olarak karşımıza çıkıyor. Frig vadisinin özellikle Kümbet, Yazılıkaya, Yapıldak, Ağlarca, Han, Başara, Kurtşeyh ve Düden yörelerindeki rotalar, tarihi geçmişi ve doğal güzellikleri ile dikkat çekiyor. Bahsetmiş olduğum bu rotalardaki yürüyüş ve doğa aktiviteleri ile doğal güzelliklere ve tarihe doyacağınızı sizlere iletmek isterim.

Yazımda kısaca değinmeye çalıştığım üzere, Eskişehir’in çok ön planda yer almasa da mağara turizmi ve doğa yürüyüşleri bakımından zengin bir yapıya sahip olduğunu görüyoruz. Öyle ki, ilimizde bu konular üzerine çalışan ve detaylı bilgiye sahip olan kurumlar, dernekler ve gruplar da bulunuyor. Mağara turizmi ve doğa aktiviteleri konularında düzenlenecek olan yeni organizasyon ve etkinlikler ile Eskişehir turizmine de önemli ek katkılar sağlanacağını düşünüyorum. Ayrıca, mağara turizmi ve doğa yürüyüşü ile ilgilenen ve ilgilenmeye başlanan tüm kişilerin, sağlık ve güvenlik açısından, uygun kıyafetler, ekipmanlar ve profesyonel rehberler eşliğinde bu aktiviteleri yapmalarını tekrar hatırlatmak isterim.

Seyir defterinin yeni bölümlerinde görüşmek dileğiyle…

İletişim:

E-mail: [email protected]

Twitter: YigitMumcu