“Orta Asya Türk Devletleri’ndeki toy ve şölen geleneğinden, Selçuklu’ya, Osmanlı’ya, Türk İslam dünyasına köklü bir geçmişi olan aşevlerine katkı sağlanmasını engellemek, belediyelerimize ve vatandaşımıza yapılan bir zulümdür.” diyen Süllü, şöyle devam etti: “Aşevlerimize bağış kabul edilmesi, Covid 19 küresel salgını nedeni ile yeni başlatılan bir kampanya değildir. Büyükşehir Belediyemizin Aşevi, belediyenin kendi bütçe imkânları ile 25 yıldır Eskişehir’de on binlerce hemşerimize sıcak yemek sağlamakta, ihtiyaç sahiplerine 15 günde bir erzak paketi dağıtmaktadır. Hayırsever vatandaşlarımızın yıllardır kendi rızalarıyla sürdürdüğü katkıları ile daha çok vatandaşımıza hizmet verme imkânı bulan belediyelerimizin Aşevinin hesaplarına bloke koyulması, toplumsal yardımlaşma geleneğinden uzaklaşan; vatandaşların özgür iradelerine engel koyan bir iktidar anlayışının göstergesidir. Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınında, ülkelerin bile düşmanlıklarını bir kenara bıraktığı, toplumsal dayanışmaya her şeyden çok ihtiyaç duyduğumuz ortamda, bu neyin düşmanlığı anlamak zor.”

“BU KARAR, NEYİN DÜŞMANLIĞI”

Süllü, zor günlerde karşılıklı yardımlaşma anlayışı üzerinden siyasi bir hesaplaşmaya dönüşen bu tutumun kabul edilemez olduğunu söyleyerek “ Yaşanılan bu zor süreçte,  Cumhuriyet Halk Partili Belediyelerimiz var güçleri ile vatandaşlarımıza ve tüm kamu kurumlarına salgınla mücadelenin yürütülmesinde destek olurken, kendilerine teşekkür edileceğine engellemek üzere harekete geçen bu siyasi karardan derhal vazgeçilmelidir.” dedi.   

Süllü, bu haksız uygulamayı ve Kayseri, Konya gibi AKP’li belediyelerin de aşevleri hesaplarına bloke konulup konulmadığını, Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve İçişleri Bakanı’na sorduğu soru önergeleri ile Meclis gündemine taşıdığını açıklayarak “Sevelim, Sevilelim diyen Yunus Emre’nin şehrinde, Eskişehir halkı kötülüğe karşı iyilikle, haksızlığa karşı kararlılıkla durarak, belediyelerinin ve başkanlarının yanında olmaya devam edecektir.” diyerek görüşlerini dile getirdi.