Kazım Kurt, Cihan Yıldırım ile seçimin nabzını tuttu;

Önceki seçimlerle kıyaslandığında nasıl bir seçim dönemi geride kaldı?

Kazım Kurt: "Kasım'ın 15'inde adaylık sürecimiz açıklandı. O tarihten itibaren ciddi bir çalışmaya başladık. Oldukça yoğun ve yorucu bir dönem geçirdik. Ben diğer adayların yaptıklarıyla ya da ortamın gerilmesiyle çok ilgili değilim. Biz yaptığımız ve yapacaklarımızı anlatmaya çalıştık. Tek tek seçmene ulaştık. Eskişehir Odunpazarı'nda CHP tarihinde görülmemiş bir seçim çalışması yaptık. yüz otuz bin haneye gittik, sohbet ettik, broşürlerimizi bıraktık ve onların şikayetlerini dinleyerek eksikleri varsa tamamladık. Eskişehir halkının çok farklı bir noktada olduğunu gördük. Bu kampanyada çok sıcak yaşadığım şey; politikacıların gündemi ile halkın gündemi aynı değil. Odunpazarı'nda üç yüz bin seçmen var. Sekiz yüz bin kişilik bir şehirde on bin kişinin konuştukları geri kalan kişileri hiç ilgilendirmez. Bir kere politikacılar kendilerinin her şeyi bildikleriniz zannediyorlar; bundan vazgeçmeliler. Kopukluk var, dünyalar ayrı, dünyalar farklı. Televizyon ve gazetelerde tartışılanların büyük bir çoğunluğunu vatandaş bilmiyor ya da duymuyor bile."

Ekonomik kriz vatandaşın gündeminde

Kazım Kurt: "Sıcak sorun olan ekonomik bir kriz var. Vatandaşın cebi ve bağrı yandı. Vatandaşın çoluğu çocuğu işsiz, iş arıyor. Örneğin bir üniversite bitmiş iş bulamamış ikinci üniversiteyi bitirmiş. Gene bulamamış yüksek lisansa, doktoraya başlamış. Böyle bir dünya var, bu dünyadan da politikacıların haberi yok. Kendi aralarındaki sürtüşmelerle bu seçim kampanyasının çok ateşli bir biçimde yürüdüğünü zannediyorlar ama öyle değil." 

Bu durum kuşak çatışmasından kaynaklı bir durum değil, değil mi?

Kazım Kurt: "Herkesin gündemi aynı. Ben şimdiye kadar 500'e yakın yerde ev toplantısı yapmışımdır. Bu ev toplantılarında konuştuklarımız da çok farklı şeyler. Vatandaşımız iç istiyor, aş istiyor. İttifakla, adaylarla bir derdi yok vatandaşın. Geçim sıkıntısı almış başını gitmiş. Asgari ücret ne demek; asgari ücret bir insanın geçinebileceği en düşük ücret demek. Şu anda asgari ücret brüt 2500 civarında, işçinin eline geçen 2020 lira. 500 küsür lira vergi ve sigorta primi olarak işçiden kesiliyor. İşverene maaliyeti olarak da 500 küsür lira onlardan alınıyor. Sigorta primi ve vergi diye. Toplamda 3006 lira işverene maaliyeti. İşverenlerden 3006 lira çıkıyor ise niçin işçiye 2000 lira geçiyor. Burada bir terslik var. 3000 lira geçsin; böylelikle ne kaçak işçi çalıştırmak söz konusu olur; ne devletin vergi kaçırması söz konusu olur. Organize sanayide gezdiğimiz zaman şunu duydum; işçi 2020 lirayı eline alıyor, 2 saat sonra götürüp 700 lirasını patrona iade ediyor. Böyle şeyler var. Patronda beğenmezsen atarım işten diyor. Böyle perişan bir durum var. Sendikalaşma, örgütlenme şart. İşçinin aldığını patronun bir şekilde devletten garantilemesi lazım ki kaçak çalışmayı engellesin. CHP'nin programında ve daha önceki genel seçim bildirgesinde bir şey vardı ben bunun şimdi çok doğru olduğunu anladım, gördüm. Patrona çalıştırdığı işçiye ödediği kadar vergi ve sigorta primini faizsiz kredi olarak vereceğiz diyorduk. Doğrudur, mutlaka öyle olmalıdır." 

Kazım Kurt "önceki belediye başkanın 10 yılda yaptığı işin iki katını 5 yılda yaptım" diyor. Peki şimdi seçmenden oy isterken Kazım Kurt neye güveniyor?

Kazım Kurt: "Bizim güvencemiz 5 yıldır uyguladıklarımız. Vatandaşlarımız 5 yılda bunları gördü. Yolda çevirip bana 'başarılısın, iyi işler yaptın, tebrik ediyoruz.' diyen çok hemşehrim var. Bunun sebebi Odunpazarı'nda daha önce yaptığımız şeyler yapılmamış. Örneğin Emek Mahallesi'ndeki yollar benden önce asfaltlansaydı Emek Mahallesi'nde benim üç yüz bin metrekare asfalt yapmama gerek kalmazdı. İnsanlar bize dedi ki "biz Haşim Ateş'in yaptığı kaldırımlarda geziyoruz." dolayısıyla biz üç yüz bin metrekare yol ve asfalt yaptık. Emek Mahallesi'ni anca yarılayabildik. Emek Ak Parti'nin kalesi. Bizi dörde katladığı bir yer. Biz diğerleri gibi "az oy aldığımız yere az hizmet ederiz" deseydik şimdi Emek'e dönüp bakmamamız lazımdı. Ama sosyal-demokrat belediyecilik ihtiyaca göre yapılan bir belediyeciktir. Emek Mahallesi'nde insanların ayağını çamurdan kurtarmak ve o yolları yapmak zorundayız. O parkları hazırlayıp çocukları oynatmak zorundayız. O nedenle Emek, 71evler, Erenköy bizim en çok yol ve asfalt yaptığımız mahallelerdir. Bunu bilerek yaptık. Az oy verdiler diye onları cezalandırma şansımız ya da niyetimiz hiç yoktur. Bizim bu yaptıklarımız gören halkımız bize destek verecektir. Ben iyi bir partiliyim ama belediye hizmetlerinde rozetimi çıkarmadan, partimi inkar etmeden herkese eşit mesafede durarak hizmet ettim." 

100 kreş vaatiniz biraz çok değil mi, ne düşünüyorsunuz?

Kazım Kurt: "5 yılda 100 kreş çok değil, normal. Odunpazarı'nın 100 kreşe ihtiyacı var. Bu bir ihtiyaç. Başkaları yapmadığına göre bunu birisi yapacak. Yasa diyor ki 150 kadın işçi çalıştıran iş yerleri kreş açmak zorundadır. Bizim 100'ler iş yerimiz var 150'den fazla kadın işçi çalıştıran ama hiçbirinde kreş yok. Devlet bu işi denetlemiyor. Devletin ceza vermesi gerekir, vermiyor. Avrupa'dan gelen misafirler ve fabrikaları gezen misafirler kreş nerde diyor kreş yok. Çağdaş bir işletmede kreşin olması gerekir. Bu kreşlerin hepsini iş adamlarıyla yapacağız gibi bir iddiamız yok ama büyük bir kısmını iş adamlarıyla birlikte yapacağız. Birkaç iş adamamız hazır. Bu iş adamlarımızın çoğu hemen bize kreş konusunda destek olacak. Hem kendileri görevini yerine getirmiş olacak hem de sosyal sorumluluğunu bir ölçüde gerçekleştirmiş olacak. Kreşin maaliyeti çok değil. En küçük kreş 200 metrekarelik yere sığıyor standartlara göre. Mahallede çocukların yürüyerek gidip gelebileceği bir kreş ortamı oluşturmak bizim derdimiz. Her mahallede mutlaka bir tane kreş olacak. Bazı büyük mahallelerde 2-3 tane olacak. Mali Müşavirler Odası'nda kreş konusunu açtığımızda oda başkanı "hakikaten bizim de yok kreşimiz" dedi. Mali müşavirler ekonomik olarak çok sıkıntı yaşamasalar da niçin onların çocuklarını emanet edebilecekleri derli toplu bir kreş ortamı olmasın. EMKO başkanı Ahmet Yıldız da hemen "al şurayı vereyim hemen başlayın" dedi. Biz bunları daha kolay çözeceğiz. Bir farkındalık yaratmak istiyoruz. 500.000 nüfulu Oslo'da bir belediye başkanının vaati üç bin kreş. Burada 400.000 nüfuslu Odunpazarı'nda 100 çok abartılı bir rakam değil. Çalışsın, çalışmasın bütün kadınlarımızın çocuklarını kreşe göndermek istemisi en doğal insani hakkı. Kreşler okul öncesi eğitimin temeli. Özel kreş işletenlerin hiç morali bozulmasın. Biz onlarla rekabet edecek bir noktada değiliz. Kadınlarımızın rahat çalışabilmesi, özgürleşebilmesi kreşe bağlı. Ben kreş ya da çocuk bakım ücreti asgari ücrete yakın diye işi bırakan kişiler gördüm. Dolayısıyla kreş hizmeti çok zorunlu ve gerekli bir şey olduğunu düşünüyorum."

Seçim gergin geçiyor mu?

Kazım Kurt: "Bazıları gergin. Bizde bir gerginlik yok. Eskişehir'de şimdiye kadarki seçimlerde böyle bir kavgalı gürültülü ortam görmedik. Mesela 2014 seçimlerinde Sn. Mevzat Önder'le karşılıklı aday olduk. MHP'nin de adayı vardı. 3 tane aday yarışıyordu. Hiç birbirimize hakaret etmedik. Benim böyle bir huyum yok ama onlardan da böyle bir şey görmedim. Herkes 5 yılda ne yapacağını anlatma derdindeydi. Bu hakaretleri yapanın bu işten kar etmesi pek mümkün durmuyor."

Bu gerginlik oy oranları yakın görünüyor diye oluşuyor diyenler var. Buna bağlanabilir mi?

Kazım Kurt: "Ben 3 temel yerdede farklı bir şekilde kazanacağımızı düşünüyorum. Onu görüyorum. %50'nin üstünde oylarımız var. Bizim seçim kaybetmek gibi bir riskimiz söz konusu değil. Gerginliğin sebebi bazı adayların yalnız kalmasından kaynaklanıyor olabilir. Örneğin 3 ay önce herkes belli nedenlerle birbirine saygı gösteriyor ve ölçülü davranıyordu. İş ciddileşip saldırganlık, terbiyesizlik başlayınca pek çok insan çekildi. Bu olaylarda sizin yanınızda duran adama bakarak bir değerlendirme yaparlar. Onun içinde bir terk edilmişlik yaşayanlar söz konusu. Terk edilmişlik karşısında da bir hırçınlık ortaya çıkıyor. Herkese saldırarak puan toplayabilim zannetmek doğru bir taktik değil." 

Odunpazarı bölgesinin sola yatkın bir bölge Kazım Kurt'un şansı var gibi bir algı var ancak sizin bir itirazınız vardı bununla ilgili. Sizce bir avantajınız var mı?

Kazım Kurt: "300.000 seçmenin kaçı ne tarafta kaçı ne tarafta buna bakmak lazım. Bizim Vişnelik, Akarbaşı, Yıldıztepe, Gültepe'yi kapsayan bölge 140.000 nüfus seçmeni. Emek, Erenköy, Kurtuluş, Gündoğdu tarafı 165.000 seçmen. Odunpazarı sol bölge diye atanlar hala Eskişehir'in 30 yıl önceki politakasını göz önüne alarak atan arkadaşlarımız. Biz bazı bölgelerden demokratça yaklaşırsak oy alırız. Ben tüm partilere oy vermiş hemşehrimizin de oylarını istiyorum. Başka türlü seçim kazanılmaz. Biz merkez sağdan oy almaz isek, bir demokrat ortam yaratmaz isek risktir seçim. Nitekim bizimle 1994'ten sonra ilk defa CHP seçim kazandı Odunpazarı'nda. Emek Mahallesi'nden oy alamazsanız Odunpazarı'nda seçim kazanamazsınız."

Eskişehir hala sosyal-demokrat bir kent olmadı mı? Bu seçimi kazanırsanız olabilir mi?

Kazım Kurt: "Olmadı. Emek Mahallesi'nde, 71evler Mahallesi'nde yoksanız sosyal demokrat olamazsınız. Çünkü yoksul orada, dezavantaja sahip insanlar orada. Bizim partimize ihtiyacı olanlar orada. Ancak biz onları ikna edip partimize döndürememişiz. Bu seçim döneminde oralardayım. Hatta benim bir esprim var: "Emek'te birinci parti oluncaya kadar politikaya devam edeceğim" diye. Benden bıkıyorlarsa bir an önce bizi birinci parti yapsınlar. Çünkü orası Eskişehir'in gelişen bölgesi. Odunpazarı'nın dinamiği orası. Birbirimize alışacağız oralarda yaşayanlarla. Biz Eskişehir'i sosyal demokrat seçmenlerinin fazla olacağı bir yer yapacağız. "

Odunpazarı haritasına baktığımız zaman gördüğümüz kırmızının oluşmasının sebebi olarak Yılmaz Büyükerşen etkisi gösterilebilir mi?

Kazım Kurt: "Yılmaz Hoca olmasa Eskişehir'de CHP'nin ilçeleri kazanma şansı az. Yılmaz Hoca hala lokomotif. Burası Yılmaz Hoca'nın hatrına burası Türkiye'de farklı bir bölge oluyor. Çünkü her kesimden seçmen hocaya oy veriyor. Bu seçimde biz halk ittifakını yapıyoruz. Herkesten oy istiyoruz. Bu oyları aldığımızı da görüyorum. Bizim samimiyetimizi görenler rahatlıkla oy veriyorlar."

Anketlerle ilgili ne düşünüyorsunuz?

Kazım Kurt: "En iyi anket seçmenle yüz yüze yaptığımız anket. Nabzı tutan politikacılardanım. Eskişehir'de her bölgede CHP'nin önde olduğunu görüyorum. Odunpazarı'nda tepki aldığımız bölge çok az. %50'yi geçtiğimizi düşünüyorum. Bu bazılarını telaşlandırıyor. Emek'te, Erenköy'de yaptığımız çalışmalarda hiç ummadığımız kişilerin bize oy vereceğini görmek bizi rahatlatıyor."

Şu anda Eskişehirspor gündeminizde var mı?

Kazım Kurt: "Şu anda yok; çünkü biz seçim çalışmaları yürütüyoruz. Seçilmişte bir yönetim var. Sivil toplum örgütlerinin, spor kulüplerinin siyasete çekilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Eskişehirspor uzun zamandır Ak Parti'yle flört ediyor. Eskişehirspor'un bu yöneticileri Ak Parti'den para alabileceğini düşünüyor. Halbuki Eskişehirspor'a en çok yardım eden biziz. Belediyeler. Eskişehirspor yıllardır Spor Toto'dan alacağı 5 milyon lirayı alamıyor. Eskişehirspor'un listesini yapan AKP'liler bu 5 milyon lirayı getirmiyorlar. Bu Eskişehirspor'a yapılan bir işkence. Biz Eskişehirspor'luyuz. Eskişehirspor'un galip gelmesini istiyorum." 

Sizce bu seçim nasıl olacak, bir şey belirtmek ister misiniz?

Kazım Kurt: "Bu seçim Türkiye'de yıllardır yapılmakta olan herhangi bir seçimden farklı değil. İktidarı bu seçimi bir beka sorunuyla özdeşleştirmeye çalışmasının bir abartı olduğunu düşünüyorum. Kendi seçmenlerini yan yana getirmenin bir arada tutmanın bir sonucu olduğunu düşünüyorum. Bu yerel seçimde iktidar kaybederse bu sonun başlangıcı olur. İktidar İstanbul veya Ankara'dan çok büyük bir sarsıntı geçirmiş olur. Bizse ana muhalefet moral kazanırız. Demokratik ülkelerde burada çıkan tablo genel siyasete etki yapar. Ama bu siyasi olgunluk Türkiye'de yok. 31 Mart seçimlerinde Odunpazarı'nda yer alan seçmenimin seçim öncesi 5 yılda ne yaptığımızı görmesini istiyorum. Siyasetin her aşamasından geçtim ve siyasetin her halini gördüm. Pekçok olayı gördüm, çözdüm, yaşadım. Yeni dönemde çok daha büyük işler yapmaya hazır bir yönetici olarak 31 Mart'taki seçimi kazanmak istiyorum. Halkımızın bana yardım edeceğini düşünüyorum. Bunu gerçekleştirirsek Odunpazarı'nı Türkiye'de parmakla gösterilecek bir belediye haline getireceğime söz veriyorum."

Canlı yayın sona erdikten sonra Kazım Kurt Eskisehir.net sahibi Fatih Sezer ve Genel Yayın Yönetmeni Cihan Yıldırım ile sohbet ettikten sonra fotoğraf çekildi.