Türkiye Büyük Millet Meclisi Küresel İklim Komisyonu Üyesi Dr. Jale Nur Süllü, rant uğruna bilimin yok sayılmasını konu alan filmdeki uygulamaların, Türkiye’de gerçek hayatta yaşandığını belirterek "Yukarı bakmayın diyenler, bize hiç de yabancı değil” dedi.

Bedelini öde tahrip et

Komisyona sunum yapan madencilerin komisyon üyelerinin gözlerinin içine bakarak madenciliği nasıl çevreci yaptıklarını ve devlete katkılarını anlattıklarını belirten Süllü, bedelini öde ve tahrip et anlayışının hâkim olduğu madenciliğin yol açtığı tahribata değindi: “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı, Komisyonda, 136 bin kilometrekareye maden izni verildiğini söyledi yani İç Anadolu'nun tamamı kadar bir alan. Ülkenin doğası maden şirketlerinin emrine verilmiş “diyen Süllü, Birleşmiş Milletler raporlarında yer alan "Madencilik yapılan alan bir daha geri getirilemez." tespitinin yol açtığı doğa talanı, tarım toprakları ve su kayıplarının altını çizdi.

Siyasi kriz her şeyi krize çeviriyor

“Ülkemizin dört bir yanında kuraklıkta çekilen eziyetten kırılan çiftçiler, gıda fiyatları ile yoksullaşan halk düşünülmüyor.” diyen Süllü, “Olası kuraklıkta nasıl çalıştırılacağını sorduğum HES'ler işe yaramayınca elektrik üretmek için, Ağustos 2020'de doğal gaz santrallerinin %70 daha fazla gaz tüketmesi ile doğal gaz depoları boşalıvermiş. Önlem de alınmayınca, bu kışın ortasında nur topu gibi bir gaz krizimiz oldu.” sözleri ile yaşanan enerji krizine değindi.

Süllü, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, konuşmasına şöyle devam etti: “Milletçe elektrik faturalarına çalışıyoruz. Enerji şirketlerine sermaye transferi tam gaz sürüyor. Çevre şehirciliğe emanet edilmişti yetmedi; şimdi de iklimin emanet edildiği İklim Değişikliği Bakanlığı diğer Bakanlıklarla el ele "iklimi değiştirme bakanlığı" gibi görev yapıyor.

Eskişehir’de bakanlık kömür için yeniden ÇED başlattı. Bir kömür ve termik sevdasıdır sürüp gidiyor. Son yirmi yılda yarım milyar ton kömür ithal edip 1,8 milyar ton kömür; fosil yakıt olarak bir o kadar petrol ve doğal gaz yakıldı; 665 milyar dolar kömür, petrol ve doğal gaz ithalatına ödendi. Dumanı atmosfere, külü toprağa gömüldü. Yaşanan iklim krizi ve kuraklığın sonuçları, mevcut yönetimin anlayışındaki kuraklığın yansıması, yaşananlar da bilimi yok sayan, rant uğruna "Yukarı bakmayın." diyenlerin yarattığı siyasi kriz. Bu siyasi krizin beraberinde getirdiği enerji, hava, sağlık, iklim mültecileri, gıda krizi ve borç krizi tıpkı filmdeki gök taşı gibi tepemizde duruyor.” diyerek iktidarın yarattığı siyasi krizin sonuçları üzerinde durdu.

Süllü, tüm bu olumsuz tabloda hiç kimsenin umutsuzluğa kapılmamasını, Sayın Kılıçdaroğlu'nun gençlere iklim mektubuna kulak verilmesi gerektiğini belirterek sözlerini tamamladı: “Evrenin en güzel gezegenini yeniden sağlıklı mavi küreye dönüştürelim, Türkiye'den başlayalım, ülkemizin ve dünyanın geleceğini kurtaralım; başarabiliriz, geleceği hep birlikte değiştirebiliriz.”