Basın açıklaması yayınlayan Alkan, üniversite girişine getirilen HGS uygulamasının, piyasacı üniversite anlayışının geldiği son noktayı gözler önüne serdiğini öne sürerek “Güvenlikçi politikalar özgürlükçü bir ortamın var olması gereken üniversitelerimizi Orta Çağ kalelerine dönüştürmüştür. Türkiye'de ESOGÜ HGS ile değil; bilimsel katkı ve üretim ile anılmalıdır. Anadolu Üniversitesi ile başlayan, Eskişehir Teknik Üniversitesi ile devam eden HGS uygulaması, Osmangazi Üniversitesinde pes dedirten bir duruma dönmüştür” dedi.

“ESOGÜ nasıl bir çağdışılık ile gündem olacak?”

Alkan, ESOGÜ Rektörlüğüne şu soruları yöneltti;

  • Çağdaş Batı ülkelerindeki üniversitelerde böyle bir uygulama var mıdır?
  • Personel ve öğrenciden paralı giriş talep etmek ve bunu güvenlik gerekçesiyle yapmak Anayasayı ve yasaları çiğnemek değil midir?
  • Kent üniversite bütünlüğüne zarar veren bu uygulama ile amaç daha fazla kar mı elde etmektir?
  • Bu uygulamadan sonra ESOGÜ ne tür bir çağdışılık ile gündem olacaktır?

“Üniversiteler bilim üreten kurumlar olmaktan çıktı”

Alkan, Eğitim Sen olarak HGS uygulamasına karşı her türlü yasal girişimi yapacaklarını söyleyerek sözlerini şöyle noktaladı;

Üniversiteler ülkemizde bilim üreten kurumlar olmaktan çıkmıştır. Gündeme ancak böyle uygulamalar ile gelmektedir. Cumhuriyet kurulurken yapılan 1933 Üniversite Reformunun amacı özgür bir üniversite yaratmaktı. ESOGÜ’de tartışma yaratan bu uygulama adeta kale üniversite sonucunu doğurmuştur.

Ne olmuştu?

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ), Meşelik Kampüsü’ne girişler için turnike ve bariyerler yerleştirildiğini ve girişlerin ücret karşılığı alınacak ESOGÜ HGS etiketleri ile yapılacağını duyurmuştu. Etiketlerin fiyatları ise akademik personel için 50 lira, idari personel ve öğrenci için 30 lira, diğerleri için ise 100 lira olarak açıklanmıştı.