Saraç, Eskişehir.Net TV’de Soner Yüksel’in konuğu oldu. Saraç’ın değindiği bazı konular şöyle…

Eksiden artıya geçiyoruz 
2018 yılında Rahip Brunson olayı ile başlayan bir ekonomik dalgalanma var. Bu soruna rağmen 2018’in son çeyreğinde 2,8 olan ekonomik küçülme, 2,6’ya düştü. Sonra eksi 1,6 küçüldü sonra 0,9 büyüdü son çeyrek rakamları henüz gelmedi. Tahminen 2019’u yüzde 1 büyüme ile kapatacağız. 
Bu grafiğe baktığımız zaman umut verici bir şey var. Eksiden artıya geçmek güzeldir.  Burada jeopolitik yapımızın etkisi çok büyük, Her şeyden çok etkilendiğimiz bir ekonomik yapı var. Bu büyüme bize yeter mi, yetmez. Biz Türkiye’de yüzde 14 işsizliği konuşuyoruz. 1,5 milyon üniversite mezunu işsiz. Burada bir şey yapmamız lazım. Bütün sektörlerimiz dünya ile rekabet halinde. Bu rekabeti aşıyor olmanın yöntemleri var, bu makası çok aşmamak lazım. Biz her küçülmeye gittiğimizde bu makas açılıyor. 

Yatırımcı için adalet ve eğitim sistemi çok önemli 
Üzüldüğümüz bir başka konu işsizlik. İşsiz kalan insanları gördükçe toplum olarak üzülüyoruz. Herkesin evine ekmek götürme hakkı vardır. Peki, iş âlemi olarak biz ne yapacağız. Yıllardır konuştuğumuz yapısal reformlar olmadan olmaz. 
Peki, nedir bu yapısal reformlar. Bugün iş insanları olarak da, yabancı yatırımcı açısında da söylüyorum. 1. Yatırımcı adalet istiyor. Herkese eşitlikçi, baskı altında olmayan, hukuk karşısında kimsenin üstün olmadığı bir adalet sistemi. 2 Güçlü bir eğitim sistemine ihtiyacımız var. Bugün Endüstri 4.0’ı hayata geçirdik. Ülkemizde son yıllarda ciddi anlamda Ar-Ge ve inovasyon tarafında teşvikler var. Ancak ben bunun sadece para ile olamayacağını iddia ediyorum. Sadece para ile Ar-Ge yapamazsınız. Ar-Ge yapacağınız yetişmiş insanlara, eğitilmiş beyinlere ihtiyaç var. Biz kaynak ayırabiliriz ama bir başka arkadaşın da beyniyle, eğitimiyle bunu desteklemesi lazım. Yani Sermaye ile Beyin bir araya gelmeli. Bu eğitim sisteminde kati olarak ciddi çalışmalar olsa bile yeterli değil. Bu yüzden biz EOSB’ye bir meslek lisesi yaptık. Çünkü biz mevcut sistemdeki hareketle Dünyadaki üretim teknolojisine yetişemeyeceğiz. O verimliliği sağlayamayacağız. 

Bu yapısal işleri önümüze koyup çözümleri ürettiğimizde Türkiye’de bir sıkıntı yok. Her ülkede tabii ki krizler olacak. 2018’den bu yana dünya çapında bir ekonomik sorun var. Amerikan-Çin ticaret savaşı, AB ülkelerindeki büyüme de yavaşlama var. Bizim en çok ihracat yaptığımız ülkeler AB ülkeleri. Dolayısıyla oradaki küçülme bizi de, büyüme rakamlarımızı da etkiliyor. 
Bir de Jeopolitik yapımız gereği kendi meselelerimiz var. Suriye konusu, Libya meselesi gibi etmenler var, Corona virüsü dahi ekonomik süreci ister istemez etkiliyor. Belirsizlik sayımız çok. Bu yüzden gaza basıp, ekonomiyi büyütemiyoruz. Artık dijitalleşen bir dünya var. Üretim sektöründe de bu değişimi anlamak ve uygulamak lazım ki dünya rekabetindeki pastadan payımızı artıralım, küçültmeyelim. 

Gemlik bağlantısı mutlaka sağlanmalı, önerilerimizi sunduk  
Bakan Bey’e Nadir Başkanımız bir sunum yaptı ve 4 talep iletti. Biz ESOB olarak kendi yağımızla kavruluyoruz. Her işimizi kendimi yapabiliyoruz.  Ancak bazı şeyleri hükümet ve devlet gücü arkamızda olmadan yapamayız. Bunlardan biri de OSB’nin Gemlik’e tren yolu ile bağlanması. Ekonomik olarak ve zaman tasarrufu ele alındığı zaman Gemlik en uygun liman. Kaba bir hesapla şu an da Eskişehir’den ihracata giren konteyner sayısı yaklaşık 35 Bin adet. Bu günde 150 TIR'ın harekete geçmesi demek. Bunu karayolu yerine demiryolu ile yollarsak 38 milyon Euro gibi bir avantaj sağlarız. Bu büyük bir rakam, sanayici için ciddi bir avantaj ve bu hesabı tüm yatırımcılar yapar. 

Eskişehir blokaj altında 
Büyük yatırımcı anlamında Eskişehir blokaja uğramış durumda. Biz eğer trenle limanlara mallarımızı ulaştıramazsak büyük yatırımcıyı çok bulamayız. Zaten 1. teşvik bölgesindeyiz bu sebeple İstanbul, Ankara ile aynı muameleyi görüyoruz ve buna itiraz etmiyoruz ama Gemlik konusunu mutlaka aşmamız lazım. 
Bakan bey sağ olsun bu konuda son derece olumlu ve yapılacağının sözünü verdi, biz de bunun takipçiliğini yapacağız. Bizim yerimiz, altyapımız var, gelişmiş bir OSB’yiz bu konuda takılmamak için hızlı hareket etmemiz lazım. Büyük yatırımcı için buna mecburuz. 
Bir talebimiz de Hızlı Tren Setlerinin Eskişehir’de yapılması. Bizim 120, 130 yıllık bir tecrübeye sahip TÜLOMSAŞ’ımız var. Şu an yapısı bunu kaldıramayabilir ama revize edecek kapasitedir. Şehrimizde TUSAŞ gibi çok başarılı, gurur duyduğumuz bir örnek var. TÜLOMSAŞ’ta da aynı özerk yapı sağlanabilir. Kamu ihale kanunu haricinde kendi yan sanayisi ile birlikte gelişecek, büyüyecek bir yapı oluşturulabilir. Bu işlerde Beyaz Eşya, Otomotiv gibi taşıma araçlarında yan sanayi ile birlikte var olur. Ana sanayinin güçlü olması yan sanayi ile mümkün. O da uzun süreli kontratlar ile mümkün. Bugün Soner Bey’den, yarın Ahmet Bey’den bu işi aldığınızda ne onu ne de diğerini yetiştiremez, çok katma değerli bir iş yapamazsınız. Bu konuda talebimizi iletmiştik, önerimizi sunmuştuk. 
Sayın Bakanımız bu konuda da güzel haberi verdi, proje başlangıcı Eskişehir’de olacak dedi. Buna çok mutlu olduk. Hem ciro anlamda büyük bir katkı hem de şehrin demiryolu kültürü adına değerli bir hamledir.