Haber: Atahan Gezer

eskisehir.net’e ulaşan ve ismini vermek istemeyen cemaatten bir vatandaş, her cuma camide toplanan yardım paralarının bir kısmının Cami İmamı F.Ç. ve Cami Derneği Başkanı B.Ö. tarafından eksik sayıldığını iddia etti.

Toplanan paraları sayma yetkisinin cami imamı ve dernek başkanında olduğunu öne süren vatandaş, “Sayımdan sonra tutanak tutuluyor, imzalanıyor. Bir nüshası camide kalıyor, diğeri Müftülük’e gönderiliyor. Bütün cumalarda toplanan miktarlar 450-500 lira civarında yazılıyordu. Ama bu yanlış, çünkü cemaat çok fazla… Müftüye anlatıldı, kaymakama anlatıldı. Kaymakam talimat verdi; ‘Paralar elden toplanmayacak. Kilitli ve şeffaf kutulara atılacak’ dedi. 1 Ocak’tan itibaren bu uygulama Eskişehir’de bütün camilerde uygulanmaya başlandı. Tabi o zaman miktar da bin liranın üzerine çıkmaya başladı” ifadelerini kullandı.

‘Müftü Yıldırım iddialarla ilgilenmedi’

Öte yandan İmam F.Ç. ve Dernek Başkanı B.Ö. ile toplanan meblağın 450-500 lira civarında olamayacağının konuşulduğunu da söyleyen vatandaş, ikilinin inkâra başvurduğunu ya da ‘Paraları caminin ihtiyacı için ayırıyoruz’ dediğini öne sürdü. İddiaların Tepebaşı Müftüsü Gafur Yıldırım’a da iletildiğini belirten vatandaş, Yıldırım’ın ‘iddialar kendisine iletildiği halde ilgilenmediğini, gerekli tedbirleri almadığını ve görevini ihmal ettiğini’ söyledi.

‘İtiraz eden müezzin darp edildi’

Vatandaş, ellerinde 7 Ocak Cuma günü namazdan sonra toplanan paraların sayımı esnasında altı buçuk dakikalık bir görüntü de olduğunu öne sürerek “Beşinci dakikada imam eline paraları alarak sayıyor ve 650 lira olduğunu söylüyor. Bunu üç dört kere tekrar ediyor. ‘Son rakam bu’ diyor. Daha sonra da tutanağa 460 lira yazıyor. 190 lira uçuyor. Tepebaşı Müftüsüne bildirildi; yine ilgilenmedi, üstüne gitmedi. Bunun üzerine görüntüler CD’ye ve flash belleğe yüklenerek tutanak fotokopisiyle beraber Cumhuriyet Savcılığına verildi. Durum şimdilik savcılık aşamasında… Bir ayı geçti. Duyduğumuza göre karşı taraf ifadeye çağrılmış. Cami Müezzini Mustafa Güldaş hocamız, duruma engel olmaya çalıştığı ve durumu ilgili yerlere bildirdiği için 12 Ocak Çarşamba akşamı yatsı namazından sonra camide darp edildi. Kameralar altında… Bu görüntüler de savcılıkta” dedi.

‘Boğazını sıktılar, kafasına dört beş kere vurdular’

Vatandaş, Müezzin Güldaş’ın darp edilme iddialarını şu sözlerle anlattı;

“Dernek Başkanı B.Ö. ile Mustafa Hocamız arasında tartışma çıkınca İmam F.Ç., ayırmak bahanesiyle Mustafa Hocamızın kollarını sıkıca tuttu ve boğazını sıktı. Hocamızı savunmasız bıraktı. B.Ö.’nün hocamızı darp etmesine imkan hazırladı. Bu sırada Dernek Başkanı B.Ö., Mustafa Hocamızın kafasına dört beş defa vurdu. Bütün bu olaylara şahit olan cemaatimizden İ.E., aralarına girerek hocamızı zor kurtardı. Hatta İmam F.Ç., hocamıza kameranın olmadığı bir yeri göstererek ‘Şöyle dışarı gel de sana gününü göstereyim’ diyerek tehditler savurdu. Hocamız Yunus Emre Devlet Hastanesine giderek darp ve ‘bir gün iş göremez’ raporu aldı. Şu anda bu durum da bütün kayıtlarıyla beraber savcılıkta.”

CAMİYE KAÇAK ELEKTRİK İDDİASI: ‘SÖYLERSEN KAFANI KOPARTIRIM’

Kimseye söyleme

Vatandaşın iddiaları bunlarla sınırlı kalmadı. İddiaya göre Dernek Başkanı B.Ö., camiye kaçak elektrik bağlattı. Vatandaş, Müezzin Mustafa Güldaş'ın konuyu Başkan B.Ö.’ye ilettiğinde B.Ö.’nün, “Evet, kaçak bağlattım. Yoksa elektrik faturasını ödeyemeyiz. Kimseye söyleme. Söylersen kafanı kopartırım” cevabını verdiğini öne sürdü.

‘İlçe Müftüsü ve İmam olayı ört pas etti’

Durumun Cami İmamı F.Ç. ve Tepebaşı Müftüsüne de defalarca iletildiğini, fakat ikilinin olayla ‘ilgilenmediğini ve ört pas ettiğini’ öne süren vatandaş, ardından durumun OEDAŞ’a bildirildiğini söyledi. Vatandaş, olayın geri kalanını şu sözlerle iddia etti;

“19 Ocak’ta yetkililer gelerek camide kullanılan elektriğin kaçak olduğunu tespit ettiler ve tutanak tuttular. Hemen ertesi gün dernek yönetimi, bir usta getirterek kaçak olayını düzelttiler. Elektrik görevlilerinin talimatı üzerine bunu yaptılar. Bu kaçak kullanımı da savcılığa ayrıca bildirildi. Mustafa Hocamızı Müftülüğe, Valiliğe ve Kaymakamlığa ‘huzur bozucu olduğu, geçimsizlik yaptığı ve çıban başı olduğu’ gerekçesiyle şikâyet ettiler. Müftülükçe hocamız hakkında göstermelik olarak bir soruşturma açıldı.”

‘İmam caminin suyunu da izinsiz kullanıyordu’

“Zaten hocamız bu olaylardan birkaç ay önce İmam F.Ç.’yi CİMER’e şikâyet etmişti. 20-25 tane madde yazmıştı. İmam F.Ç,, ayrıca caminin suyunu da izinsiz kullanıyordu. Soruşturmada hocamızın ifadesini alan Müftülük Murakıbı M.K., hocamızın ifadeleri sırasında önyargılı ve taraflı olduğunu açıkça belli edecek şekilde davranmış. Hatta Mustafa Hocamızın, İmam F.Ç. hakkında CİMER’e bulunduğu şikâyetteki iddiaların çoğunu da ‘asılsız ve geçersiz’ olarak göstermeye çalışmış. Bu soruşturma neticesinde İmam F.Ç.’yi yüzde üç suçsuz göstermiş. Hocamız hakkında ise tamamen ‘suçlu ve huzur bozan’ biri olarak rapor tutmuş ve hocamızın görev yerinin değiştirilmesini istemiş. Bunlar üzerine Mustafa Hocamızı Büyükdere Mahallesi’nde lojmanı olmayan bir camiye sürgüne gönderdiler. Mustafa Güldaş hocamız, haklı olan davasında haksız gösterilerek sürgüne gönderildi. Cami cemaati olarak olayları yakından bilen kişileriz. Hocamıza haksızlık ve zulüm yapıldığına kaniyiz.”

Öte yandan iddiaların ilgili yerlere bildirildiği ve sonuçlanma aşamasının beklenildiği öğrenildi.

İddia edilen olaylarla ilgili resmi belgeler ise şu şekilde;

Müezzin Mustafa Güldaş'ın 12 Ocak Çarşamba akşamı yatsı namazından sonra darp edildiği iddiaları üzerine karakolda verdiği ifade

7 Ocak Cuma günü namazdan sonra toplanan paraların tutanağı

Müezzin Mustafa Güldaş'ın Cumhuriyet Savcılığına yaptığı kaçak elektrik ihbarı