"Tam 14 aydır kapalı olan veya kısıtlı çalışan işletmelerimiz artık esnafımızı bunalıma sokmuştur adeta tükenme noktasına getirmiştir" diye konuşan Bilen, 29 Nisan- 17 Mayıs arası tam kapatma kararı bizleri biraz da olsa umutlandırmıştı, çünkü tam 14 aydır savunduğumuz tam da bu idi. Eğer mücadele edilecekse tam kapanarak top yekün mücadele etmeliydik, ama alınan tedbirler neticesinde yine hayal kırıklığına uğradık. Tüm sektörler tıkır tıkır çalışırken ihale maalesef yine küçük esnafımızın üzerine kalmıştır" dedi.

Bilen'in açıklamasının devamı şöyle:

"Aç kapat, aç kapat artık tüm birikimlerimizi ve servetimizi tükettik ve konu komşudan, akrabalarımızdan borç alarak ayakta kalma mücadelesi veriyoruz, adeta çırpınıyoruz, dayanacak gücümüz kalmadı.

17 günlük sözüm ona tam kapatma kararından sonra, önceki kararnameye göre en az %50 kapasite ile hizmete açılmayı umut ederken maalesef yine tam bir hayal kırıklığı yaşadık.

1 Haziran tarihine kadar sadece gel al ve paket servisi hizmeti verebiliriz açıklaması bizleri adeta yıktı.

Sadece paket servisi hiçbir şekilde bizim giderlerimizi karşılamamaktadır, ayrıca tüm işletmelerimiz paket servisine uygun olmadıkları gibi,%70 e yakını kapalı kalmaktadırlar.

Hükümetimizden talebimiz bu hususu tekrar gözden geçirerek HES kodu ve ateş ölçer kontrolü ile en azından %50 kapasite ile hizmet vermek istiyoruz.

Virüsün kaynağı biz değiliz dediğimiz gibi birçok uzman da artık esnaf birinci derece virüsün kaynağı olmadığını belirtmektedir. Bize göre yanlış olan bu kararlar da sadece online satış yapan küresel sermayeye hizmet etmektedir. Küresel sermayeler servetine servet katmaktadırlar, küçük esnafımız ise tükenmiş, bitmiş, bu sermayelerle rekabet etme gücünü kaybetmiş, çaresiz çığlıklar içindedir.

Lütfen artık, Kanun nezdinde Esnafı koruma ve kollama yasasına göre Online sipariş firmalarının komisyon oranlarının düşürülmesi sağlanmalı. Ayakta kalabilmemiz için somut ekonomik tedbirler alınmalı.

14 aydır işletmeleri kapalı olan esnafımız var,temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamamaktadırlar, ne yiyorlar ne içiyorlar hiç kimse sormamaktadır, hiç bir ekonomik destekten yararlanamamaktadırlar.

  • Bu esnafımıza ivedilikle temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde asgari düzeyde ödeme sağlanmalıdır.
  • Pandemi süresince tüm vergilerden muaf tutulmalıyız, devlet tüm alacaklarından feragat etmeli.
  • Önceden biriken borçlarımız anapara üzerinden yeni tahakkuk edecek borçlarımızla birlikte öngörülerek ödenebilecek makul bir şekilde faizsiz uzun vadeli bir vergi barışı yapılandırmasına gidilmeli.

Yeniden ayağa kalkabilmemiz için en az üç yıl geri ödemesiz faizsiz kredi desteği sağlanmalı.

Bu bizim çığlık sesimiz olsun.

Sesimize kulak verin,ne olursunuz, artık sözün bittiği yerdeyiz..."