Eskişehir iş ilanları için tıklayın

Ailesinin önerisiyle tekvando sporuna başladığını belirten Taş, başlangıç aşamasında her sporcu gibi zorluklar çektiğini ifade ederek “Bırakmayı düşündüğüm bile oldu. Çünkü gerçekten beni çok zorlamıştı. Fakat belli bir zaman geçmesinin ardından büyük bir ilgi duydum ve çok sevdim. Zaten başlayan insanlar ilk aşamayı atlattıktan sonra isteseler de bırakamıyorlar” sözlerine yer verdi.

TEKVANDOYA YÖNELİK YANLIŞ ALGILAR VAR

Tekvando deyince insanların aklına ilk olarak şiddettin geldiğini, fakat aslında tekvandonun insanın ahlak yapısını düzeltmeye yönelik bir ‘sanat’ olduğunu kaydeden Taş, “Ben tekvandoyu diğer sanat dallarından ayırmıyorum. Çünkü tekvandonun içerisinde ‘Do felsefesi’ dediğimiz ve doğru insan olmayı özümseyen bir sanat vardır. Dışarıdan bakınca her ne kadar kavga dövüş gibi gözükse de, insanlar başladıktan sonra böyle bir yönelimleri varsa bile vazgeçiyorlar” dedi.

HAYATIM DÜZENE GİRDİ

Taş, tekvando sayesinde okul ve spor hayatı arasında uyumlu bir denge kurduğunu belirterek “Hayatım düzene girdi diyebilirim. Antrenman günlerimi dönemsel olarak değiştiriyordum. Örneğin müsabakalar yaklaştığı zaman haftada üç gün olan antrenmanları beş ile altıya kadar çıkartıyorduk. Ardından tekrar normal rutinimize dönüyorduk” ifadelerini kullandı.

BAŞARILI OLACAĞIM

Tekvando alanında Kübra Dağlı, Servet Tazıgül ve Murat Karakuş gibi isimleri kendisine idol olarak gördüğünü söyleyen Taş “Maalesef dizlerimde yaşadığım bazı sağlık sorunlarından ötürü belli bir süre tekvandodan uzak kalmak zorundayım. Fakat bu sıkıntıların bitmesinin ardından inşallah ileride onlar gibi çok başarılı olacağıma inanıyorum” dedi.

DESTEK BULAMIYORUZ

Sadece tekvando alanında değil, birçok spor dalında yerel olarak yeterli desteği bulamadıklarından yakınan Taş’ın antrenörü Ömer Polat ise “Tekvando, futboldan sonra en fazla lisansa sahip olan branş. Çok yetenekli ve ilgili sporcularımız var. Lakin maddi olarak çocukları ileriye taşıyacak kaynak bulma konusunda zorluklar yaşıyoruz. Bizim bir sponsorumuz var, fakat maalesef genel olarak durum böyle. Kurumlarda tam bir ciddiyetsizlik hakim. Maça gittiğimiz zaman sporcuların harcırahlarını bile alamadığımız durumlar oluyor. Baktığınız zaman bütün medya kuruluşlarında ‘sağlıklı yaşayalım, spor yapalım’ propagandası yapıyorlar. Hâlbuki işin alt kısmında müthiş bir çöküş var. Lisans sayılarını çoğaltmamızı istiyorlar, fakat destek vermiyorlar. Herkes bir ağızdan bu sıkıntıları dile getirirse eğer bu sorunların üstesinden gelebiliriz diye düşünüyorum” sözlerini kaydetti.