Eskişehir iş ilanları için tıklayın

Vakıf olarak bir hizmet vakfı olduklarını ve bu yolda toplumsal olarak insanlara öncü olmayı kendilerine görev bildiklerini belirten Başkan Ali Ulu “Vakfımızın içeriğine baktığımız zaman; özellikle Cumhuriyetçi, Atatürkçü düşünce çerçevesinde, Hacı Bektaşi Veli’nin izinde, Hz. Ali’nin ehlibeyt yolunda olan herkese kucak açan bir yapımız var. Bu düşüncelere sahip herkesin yanında olmaya çalışarak hizmetlerimizi gerçekleştirmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

TARİHTE YOL AYRIMI YAŞADIK

Alevilik inancını, Hz. Muhammed ile birlikte, Hz. Ali’den itibaren İslam düşüncesinin temelini oluşturan bir inanç biçimi olarak tanımlayan Ulu “İran’ın Horasan Bölgesindeki Türklerin, İslamiyet’i İmam Rıza’yla birlikte kabul etmesinin ardından yaşanan bir inanç biçimi diyebiliriz. Böyle bir süreçten geliyor. İmam Cafer-i Sadık’ın ardından mezhepler oluşuyor ve bu mezheplerin oluşmasıyla birlikte Alevilik bunların hiçbirisine tabi olmuyor. Tabi olmadığı için de ehlibeyt soyunun inanç biçimini sürdürüyor. Tabi Alevilik, Emevilerin İslam anlayışından farklı. Çünkü Emeviler, özellikle İmam Cafer-i Sadık’ın yetiştirdiği halife dediğimiz imamların, Müslümanlığı dört mezheple tanımlamasıyla birlikte bu yolda devam etmişler. Daha sonraki süreçte de karşımıza çıkan inanç biçimi farklılaşmasının buradan kaynaklandığını söyleyebiliriz. Arap Yarımadası’nda bizim ehlibeyt diye tabir ettiğimiz ve yolunda gittiğimiz insanların, özellikle İmam Hüseyin’in ve İmam Hasan’ın katledilmesinden sonra tamamen yol ayrımı yaşadık. Bu sürecin ardından Aleviliği, ehlibeyte âşık olanlar olarak tanımlayabiliriz” dedi.

YENİ FİKİRLERE AÇIĞIZ

Vakıf olarak toplanan yardımları halka hizmet olarak aktarmak şeklinde bir yapılarının olduğunu ifade eden Ulu, bu çerçevede birçok faaliyetin içerisinde bulunduklarını belirterek “Bunların içerisinde yoksullara yapılan yardımlar, öğrenci bursları ve dini inanç hizmetlerinin karşılanması gibi maddeleri sayabiliriz. Bunun yanında sanat faaliyetleri de yapıyoruz ve toplantılar, paneller düzenliyoruz. Sanat faaliyetleri çatısı altında müzik, şiir dinletisi ve folklor gruplarımız mevcut.  Örneğin her yöreye ait semah gruplarımız var. İlkokul ve ortaokul seviyesindeki çocuklara yönelik ücretsiz kurslarımız devam ediyor. Enstrüman kurslarımızı da aynı şekilde ücretsiz olarak düzenliyoruz. Daha birçok şey sayabiliriz. Örneğin bünyemizde sağlık ocakları var ve sırf bu binada bile dokuz tane doktorumuz mevcut. Ayrıca gelecekte bir spor kulübü kurmayı da düşünüyoruz. Kısacası aklınıza gelen her alanda faaliyet gösteriyoruz ve yeni fikirlere de açığız” sözlerini kaydetti.

KİMSEDEN LÜTUF BEKLEMİYORUZ

Cemevlerine ibadethane statüsü verilmemesi konusunda da konuşan Ulu, Aleviler olarak hâlihazırda binlerce yıldır ibadetlerini gerçekleştirdiklerini anlatarak “Cemevlerinin ibadethane sayılıp sayılmaması bir başkasının lütfu değildir. İbadetlerimizi kimseye minnet etmeden bundan sonra da devam ettireceğiz. İnsan hakları çerçevesinde baktığınız zaman; her insan inancını özgürce yaşayabilmelidir. Özgürce yaşayamadığınız zaman iç karışıklık ortaya çıkar. Çünkü insanın en dokunulmaz olan şeyi inanç biçimidir. İnsanların inançlarına dokunduğunuz zaman ciddi ayrıştırmalarla ve ötekileştirmelerle karşılaşırsınız. Ne yazık ki bizler Anadolu topraklarında, İslamiyet’i doğru yaşadığımıza inandığımız gruplar olarak ‘Emevi Müslümanlığı’ tarafından ötekileştiriliyoruz. 16.yy’ın başından bu yana bu ötekileştirme devam etmekte. Bu nedenle artık kimlik değiştirmeye başladık” dedi.

ORTAK AKILLA HAREKET ETMELİYİZ

Her dini inançta fikir ayrılıklarının ortaya çıkabileceğini ve bunun da gayet normal bir durum olduğunu belirten Ulu “Bizlerin bu ayrıştırmaları yapmak yerine ortak akılla hareket etmemiz lazım. Çünkü esas olan; insanın inanç eylemini özgürce yapabilmesidir. Fakat Türkiye’de ne yazık ki hükümetlerin hiçbirisi bize bu yakınlıkta olmadı. Hatta tarihte inanılmaz kıyımlar yaşadık. Aleviler olarak bizler bu ülkede ırkçılık yapmayan tek topluluğuz. Tarih boyunca bizler ötekileştirmeden değil, birleştirmekten ve birlikte hareket etmekten yana olduk. Bu zamana kadar hep insanlık adına ortaklaşmayı savunduk. Bu yolda herkesi aynı hassasiyetlere davet ediyoruz. Her şey güzel olsun. Çünkü her şey insan için” sözlerini kaydetti.

Haber-Atahan GEZER