Siyasi partilerin özgün duruşu olması lazım

“Bir ihtiyaç olduğu için… Türkiye’nin yeni bir harekete, yeni ve gerçekçi bir söyleme ihtiyacı olduğu için yola çıktık. Zoru başarmak için yola çıktık. Daha kolayı neydi? Bi durun bakalım, o iner öbürü çıkar… Bir bekleme süreci de olabilir ama zoru tercih ettik. Hepimizin sahip olduğu ideolojileri var, bunların mayaları var. O mayalar çok önemli. Zaman zaman ülkenin ortak çıkarlarında birleşme, uzlaşma ortak iyi için birlikte hareket etme ki şu an ittifaklara baktığımızda bunu rahatlıkla görebiliyoruz. Ancak her siyasi partinin kendi özgün duruşunun olması, kendi ideolojisinden, kendi inandıklarından ödün vermemesi ya da sadece seçmenin oyunu almak için mış gibi yaparak seçmeni ‘bu defa da bana oy ver’ noktasında aldatmaya çalışmaması gerekiyor.”

Olmazsa olmazlarımızı belirledik

“Kendi olmazsa olmazlarımızı belirledik. Bu bir anlamda diğer tarafta eksik bulduklarımız, biz eksikleri istemiyoruz, bunlar bizim vazgeçilmezlerimiz dedik. Nedir bunlar? Bir kere Mustafa Kemal Atatürk vazgeçilmezimizdir. Tartıştırmayız, Atatürk’ü tartışmayız. İkincisi laiklik kırmızıçizgimizdir. Yani mış gibi yaparak yani laikliği doğru anlatmak, doğru hazmetmek ayrı bir şey görmezden gelmek, laiklik karşıtı tutum ve davranışları görmezden gelmek veya seçmenden oy alayım diye o taraf gözünü kapatmak ayrı bir şey.”

Konuştuğunuzun farklı olmaması lazım

“Laikliği doğru anlatmak… Laiklik deyip bir tutucu davranış içine girmek değil de devletin tüm inançlara eşit mesafede olması… İnanç siyasetinin yapılmaması. İnsanların özgürce inançlarını yaşayabilmelerine izin verilmesi ülke genelinde. Laikliği doğru anlatıp ama laiklikten vazgeçmemek 21. Yüzyılda... Üçüncüsü her türlü ayrımcılığa karşıyız dedik. Ayrımcılık derken etnik, inanç, cinsiyet… Bunların hepsi var çünkü… Ayrımcılığa karşıyız deyip Türkiye’nin doğusunda başka batısında başka konuşmak… Doğu’da konuştuğunuz ile Batı’da konuştuğunuzun farklı olmaması lazım. Kadına ve çocuğa karşı her türlü istismara karşıyız.”