Sayısal düşünceye sahip insanların edebiyata karşı ilgisinin olamayacağı savına “17 yaşımdan beri yazıyorum. Tabi ki matematiğe ilgim hep vardı. Daha doğrusu matematikte çok başarılıydım ama Türkçede de çok başarılıydım. Dostoyevski’nin makine mühendisi olduğunu unutmayalım. O dönemde dönemin aristokratları genelde roman yazdılar. Özellikle Rus edebiyatında, Fransız edebiyatında. Mesela İvan Turgenyev tamamen bir aristokrattı. Bu adamlar o dönemin askerlik mesleğini de çok iyi icra ettiler. O zaman da şunun denilmesi lazım; Bir subay nasıl roman yazıyor?” sözleriyle karşı çıkan Demirgöz, aynı zamanda yeni yazdığı “Nadas” isimli kitabına ilişkin şu ana kadar olumsuz hiçbir geri dönüş almadıklarına dikkat çekti.

“Nadas” isimli romanının, edebiyat editörleri ve basın danışmanlarınca “Yüzyılın aşkı” olarak tanımlandığını ifade eden Demirgöz, söyleşide “Aslında Nadas romanı aşk romanı. Yani özellikle edebiyat editörleri ve edebiyat editörleri ile ilişkin basın danışmanları yüzyılın aşkı olarak tanımlıyorlar. Gerçekten bu yüzyılın aşkı. Şöyle yasak bahçede başlayan aşk nadasta öylesine alevleniyor ki; öylesine büyük bir aşk oluyor ki sosyal katmanlarda farklı yerlerde pozisyonlanmış insanların aşkı oluyor ” ifadelerine yer verdi.

“Nadas”ın bir sevgi romanı olduğuna ve bundan sonra yazacağı kitaplarının da bu temaya ilişkin olacağına dikkat çeken Demirgöz “Ben Yasak Bahçe ve Nadas gibi romanlarımla ve bundan sonraki romanlarımda da böyle çevremde, şehrimde,  ülkemde ve bütün dünyada böyle sevgi adına saygı adına ve aşk adına ne kadar katkı sağlayabilirsem o kadar mutlu olacağım. Ben bu işin neferiyim ve bu konuda kendimde büyük bir sorumluluk hissediyorum” sözlerini kullandı.