Ektaş, mesajında şu ifadelere yer verdi;

"Cumhuriyet, 29 Ekim 1923 tarihinde, hukuksal açıdan 1921 Anayasasının 1. Maddesinin değiştirilmesiyle gerçekleştirilen prosedürel bir işlem değil, Mustafa Kemal'in 19 Mayıs 1919 da Samsun'a ayak basmasının öncesinden başlayarak tasarladığı çok boyutlu Türk Devriminin bütüncül adıdır.

Bu büyük Türk Devriminin temelleri ise laiklik, vatandaşlık ve hukuk devrimidir. Bunlar arasındaki bağın kopması, Cumhuriyetin içinin boşalması sonucunu yaratır.

Cumhuriyetin üzerinde inşa edildiği hukuk devrimi, imtiyazlardan hak kavramına geçişin ve bireyin toplumsal hayata katılışının güvencesini sağlamıştır. Cumhuriyet Hukuku; bir yandan yeni kurulan düzeni meşrulaştırmanın, toplumsal düzeni sağlamanın ve denetlemenin işlevini üstlenirken, diğer yandan da hukuk aracılığıyla yapılan harf devrimi, soyadı yasası, takvimin kabulü, kadınlara tanınan haklar gibi kültür devrimiyle sosyal yaşantıyı düzenlenmiştir. Türk Hukuk devriminin ekonomik, siyasal, kültürel, sosyal ve özel alanlar üzerindeki kuşatıcı ve kurucu özelliği, onu çok daha önemli ve öncelikli kılmaktadır.

Cumhuriyetin kurucu, inşa edici ve devrimci bölümünü Türk Hukuk devrimi oluşturmaktadır.

Bu nedenle, Cumhuriyet düşmanlarının, öncelikle Hukuk Devrimine saldırmaları tesadüf değildir.

Tanzimat döneminde siyasal bir araç olarak kullanılan hukuk, Cumhuriyetin kuruluşunda ise bir sosyal mühendislik aracı olarak kullanmıştır. Osmanlı dönemi ile Cumhuriyet dönemi arasındaki temel fark, hukukun aklın kurallarına göre düzenlenmesi, hukukun laikleştirilmesidir.

Türk hukuk düzeninde, egemenliğin yegane kaynağı ulusal iradedir. Egemenliğin kaynağının ulusal irade olmasının zorunlu bir sonucu, kanun önünde eşitliktir. Hukuk devriminin bir başka yönü de Hukuk Devletine geçiştir. Teokratik devletten farklı olarak hukuk devletinde, devlet de vatandaş kadar hukuka saygılı ve hukukla bağlıdır.

Sözün özü, Cumhuriyetin Hukuk devrimi, Türk Milletinin insanca yaşayabilmesinin, bilim için gerekli özgür düşüncenin, eşitliğin, hukuk devletinin teminatıdır.

Laik Hukuk Devrimini korumak ve geliştirmek; Cumhuriyeti, Türk Milletinin özgürlük, bağımsızlık ve egemenliğini, refah ve mutluluğunu korumak ve geliştirmektir.

Aydın Türk Hukukçuları ve hukukun üstünlüğüne inanan Türk Milleti bunun yılmaz savaşçılarıdır. Cumhuriyetimizin en büyük kazanımlarından olan Hukuk Devriminin yozlaşmasına ve siyasallaşmasına karşı mücadele etmeye devam edeceklerdir.

Bu duygu ve düşüncelerle, Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşasın diyor, Cumhuriyetimizin ve Türk Hukuk Devriminin 98. Yıldönümünü kutluyoruz."