Haber Merkezi

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, ekim ayı meclis toplantısı 18'inci birleşim 1'inci oturumunda muhalefetin bütçeye ilişkin eleştirilerine cevap verdi. Kurt, AK Parti Grup Başkan Vekili Murat Özcan’ın önceki meclis toplantısında konuşulan ancak üzerinde durulmayan “Bazı meclis üyelerinin iftiralarla zan altında bırakıldığı” konusunu hatırlatması üzerine şunları söyledi:

“Gazetecilik mesleğine ihanet edenlere yazıklar olsun”

“Gazetecilikle ilgili eleştirilerinize aynen katılıyorum. Gazetecilik mesleğine ihanet edenlere yazıklar olsun, lanet olsun. Yanlış haber yazanlara yazıklar olsun. Uydurma haber yapanlara yazıklar olsun. Emirle çalışan gazetecilere yazıklar olsun. Olmayan şeyi varmış gibi göstermek için internet sitesi kuran gazetecilere yazıklar olsun. Bunları destekleyenlere de yazıklar olsun.”

“Herkes Odunpazarı Belediyesine saldırmakta”

“Odunpazarı Belediyesinde bu tür destek yoktur. Bu tür destek olmadığı için de herkes Odunpazarı Belediyesine saldırmaktadır. Bunu da adınız gibi biliyorsunuz. Kendi kontrolünüzdeki internet sitelerine, gazetecilere bakın ve ona göre değerlendirme yapın. Bizim kontrolümüzde hiç kimse yok. Biz, Eskişehir’deki gazetelerde yazanların doğru olarak kabul edildiği bir gazetecilik anlayışındayız. Gazeteci, belgesi olmadan yazı yazamaz. Gazeteci, ilgili kişiye, muhatabına sormadan yazı yazamaz. Gazeteci, bir konuda araştırma yapmadan yazı yazamaz. Hele hele iftira hiç atamaz.”

“İsimlerini koymaya cesaret edemeyenlerin adam gibi durması lazım”

“Bu arkadaşlardan ben de çok şikayetçiyim. Çünkü ben yasal olmayan hiçbir şeyin içine girmem ama ne yazık ki Eskişehir’de en çok saldırılan politikacı benim. Bu konuda ben de sizden ricacı olayım, yaptırmayın. Eskişehir’deki gazeteci arkadaşlarımızın kendi çevrelerini, camialarını uyarmaları ve kontrol etmeleri gerekir. Burada biz sıkıntılıyız. Politikacılar olarak biz öne çıkmışız. Gazetecilerin ya da kendini gazeteci zannedenlerin içinde haberlerinin, yazılarının altına isimlerini koymaya cesaret edemeyenlerin adam gibi durması lazım.”

“Haber başına ‘şu kadar para’ vermeyelim”

“Edebiyatla olur, mahlas kullanır… Onu geçeceğiz. Ben biliyorum, pek çok adam takma isimlerle politika yapıyor. Bunu siz de biliyorsunuz. Bu insanlar, kamuoyunun önünde ‘adam’ diye gezerse, ‘gazeteci’ diye gezerse bize de yazıklar olsun. Dersini vermeliyiz… Ne yazık ki ben bu konuda çok şikayetçiyim. Sizden daha çok şikayetçiyim. Gelin, birlikte yapalım, engelleyelim. Şişirtmeyelim, kapalı zarflar vermeyelim. Haber başına ‘şu kadar para’ vermeyelim. Bu noktada hiç kimse yanlış düşünmesin.”

“Kirasını politikacının biri veriyor, maaşını biri veriyor…”

“Eskişehir’deki tüm politikacı ve kurumlara sesleniyorum; patronun ayrı desteklediği, köşe yazarının ayrı desteklediği politikacı var. Böyle olmaz… Bunu da herkes biliyor. Selamı keselim, ben hazırım… Nitekim pek çoğuna da selam vermiyorum ama siz de aynısını yapın. Siz de aynısını yapmadığınız için bu iş çoğalıyor. Ben şunu biliyorum; bürosunun kirasını politikacının biri veriyor. Bürosunu biri döşüyor, maaşını biri veriyor… Sonra da ‘gazeteci’ diye karşımıza çıkıyor, yaz babam yaz… Böyle olmaz.”

“İftira ediyor, yalancı”

“Madem ‘Siyasi ahlak yasası’ diyoruz, madem ‘Herkes siyaseti ahlakıyla, ölçüsüyle yapsın’ diyoruz, bütün herkese sesleniyorum; Eskişehir’de bu konuda beni yalnız bırakmayın. Yanlış adama niçin selam veriyorsunuz arkadaş? İftira ediyor… Belli, biliyoruz. Yalancı, onu da biliyoruz. Ben hiç kimseye ekstra para vermedim, vermem. Verene de yazıklar olsun.”