Kritik hastalarda ölüm oranı yüzde 49

Prof. Dr. Yelken, koronavirüsün kuluçka süresinin bir ila on dört gün çoğunlukla üç ila yedi gün olduğunu hatırlattı. Hastalığın beş kategoride değerlendirildiğini; Kovid-19 virüsünü az sayıda hastanın kritik aşamada geçirdiğini kaydederek şu açıklamada bulundu: “Asemptomatik vakalarda belirsizlik söz konusudur. İkinci kategoride yer alan hafif semptomların bulunduğu hafif vakalar, toplam tanı konulan hastaların  yüzde 81’ini oluşturmaktadır ve başlangıçtan klinik iyileşmeye kadar geçen ortalama süre yaklaşık iki haftadır. Hastalığın başlangıcındaki yaygın semptomlar arasında ateş, öksürük, faringalji, miyalji, yorgunluk, baş ağrısı vardır. Orta vakalar; ateş ve solunum semptomları ile görüntüleme bulguları olan hastalardan oluşur. Çoğunlukla bir hafta sonra nefes darlığı ve/veya hipoksemi gelişir. Ağır vakalar; Kovid-19 tanısı alan hastaların yüzde 13,8’ini oluşturur. Göğüs görüntüleme bulgularında 24-48 saat içinde  yüzde 50'den fazla belirgin lezyon ilerlemesi görülür. Son kategori olan kritik vakalar ise Kovid-19 teşhisi konulan hastaların  yüzde 5-6'sını oluşturur. Hastalar hızla akut solunum sıkıntısı sendromuna, septik şoka, düzeltilmesi zor olan metabolik asidoza, koagülopatiye, çoklu organ yetmezliğine ve diğerlerine ilerler. Birden fazla organ yetmezliği olan hastalarda septik şok görülür. Solunum yetmezliği için mekanik ventilasyon gereklidir. Şiddetli veya kritik vakalarda iyileşme yaklaşık 3-6 hafta sürer. Kritik hastalarda ölüm oranı  yüzde 49'dur.”

Belirtiler ve Ölüm Oranları

Prof. Dr. Yelken, dünya genelinde artarak devam eden salgından etkilenen hastaların ölüm oranlarının yaklaşık  yüzde 7 olduğunu belirterek şu bilgilendirmede bulundu: “Enfekte bireylerin çoğu hafif bir hastalık sergilemesine rağmen, çok azının ciddi semptomları vardır ve yaklaşık  yüzde 5'inin akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) nedeniyle Yoğun Bakım Ünitesi bakımını gerektirecek kritik hastalığı mevcuttur. Ölüm oranı, yaşlı bireylerde ve kronik akciğer hastalığı, kardiyovasküler hastalık ve diyabet gibi komorbiditeleri (bir veya daha fazla bozukluk veya hastalığın temel hastalığa veya bozukluğa ek olarak aynı zamanda görülmesi durumu) olanlarda daha yaygın görünürken, komorbiditesi olmayan genç insanlar da çoklu organ yetmezliği ve ölüm dahil olmak üzere kritik hastalık riski altında görünmektedir. 60 yaşın üzerindeki hastalar ölümlerin  yüzde 80'inden fazlasını oluşturmaktadır. Komorbid hastalığı olmayanlarda ölüm oranı  yüzde 1,4, kardiyovasküler hastalığı olanlar için yüzde 13,2, diyabet için yüzde 9,2, hipertansiyon için yüzde 8,4, kronik solunum yolu hastalığı için yüzde 8 ve kanser için  yüzde 7,6'dır.”

Prof. Dr. Yelken, dünya genelinde Kovid-19 tedavisine ilişkin pek çok çalışmanın yürütüldüğünü belirterek hastalıktan korunmada maske, mesafe ve temizlik kurallarına uyulmasının hayati önem taşıdığını sözlerine ekledi.