Alkan'ın açıklamasının tamamı şu şekilde:

13 Aralık Pazar günü TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek olan Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi, eğitim sisteminin, öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin ciddi sorunlar yaşadığı pandemi koşullarında bile en temel ve zorunlu ihtiyaçlarını görmezden gelmiş, sadece zorunlu harcamalar dikkate alınarak hazırlanmıştır. Bütçe gerekçesinde, pandemi koşullarında eğitimin nicel ve nitel durumuna ilişkin hiçbir değerlendirmeye rastlanılmamıştır.

Eğitim Yatırımları Tartışmasız Bir Şekilde Azalmayı Sürdürmektedir. 
Eşitsiz, ayrımcı ve piyasacı eğitim sistemi, yaşamın her alanında rekabeti, kamusal hizmetin bedelini ödetmeyi, öğrenci ve velilerin ‘müşteri’ haline getirilmesini hedeflemekte, toplumdaki sınıf farklılıklarını daha da belirgin hale getirmektedir. Aynı okul içinde sınıflar, aynı bölgede okullar, farklı bölgeler, birbirleriyle rekabet içine sokularak eğitim hizmetleri piyasa kurallarına göre düzenlenmektedir.

Eğitim Sen olarak 2021 MEB Bütçesi taleplerimiz;

#MEB bütçesinin milli gelire oranı en az iki kat arttırılmalı, başlangıç olarak OECD ortalamasına (%6) çıkarılmalıdır.
#Kamu kaynaklarının özel okullara aktarılması uygulamasına derhal son verilmeli, eğitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalıdır.
#Eğitim kurumlarının bütün ihtiyaçları salgın koşullarına göre yeniden güncellenmeli, bu ihtiyaçlar için ek bütçe oluşturulmalı, bütün okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalıdır.
#Öğretmen ve öğrencilere eğitim için gerekli teknik destek (bilgisayar, tablet, internet vb.) ücretsiz olarak temin edilmelidir.
#MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay mutlak anlamda arttırılmalı, eğitimi ticarileştirmeyi hedefleyen özel sektör, dini vakıf ve cemaatlerle yapılan ya da yapılacak olan her türlü ortak proje ve protokol iptal edilmelidir.
#Tüm eğitim ve bilim emekçilerine insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşulları sağlanmalıdır.
#Eğitim ve bilim emekçilerinin satın alma gücünde ve ücretlerinde yaşanan kaybın giderilmesi için ek zam yapılmalıdır.
#Tüm eğitim ve bilim emekçilerinin ek göstergeleri 3600’e çıkarılmalıdır.
#Vergi diliminden kaynaklı kayıplarımıza son verilerek, ücretli çalışanlar için gelir vergisi oranı sabitlenmelidir.
#Ek ödemelerin tamamı temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmalı, ek ders saat ücreti hesaplanırken bir öğretmenin aylık maaş tutarı esas alınmalı ve gelir vergisinden muaf tutulmalıdır.
#Eğitim-öğretime hazırlık ödeneğinin, ayrımsız bütün eğitim ve bilim emekçilerine bir maaş tutarında ve yılda iki kez ödenmesi sağlanmalıdır.
#Sözleşmeli/ücretli öğretmenlik gibi her türlü güvencesiz istihdam uygulamalarına esnek, kuralsız ve angarya çalışmaya son verilmeli, sözleşmeli öğretmenlerin tamamı kadroya geçirilmelidir.
#2021 yılında aile ve çocuk yardımı başta olmak üzere, sosyal yardımlar sembolik olarak belirlenmekten çıkarılmalı, ihtiyaç kadar artış yapılmalıdır.
#Öğretmen, akademik personel, memur ve yardımcı hizmetli açıkları kapatılmalıdır.