Enstitü bünyesinde eğitim görüp ürün veren kadınların el emeği göz nuru olan eserleri Türkiye’nin dört bir yanından sipariş ediliyor. Sıfırdan üretilenlerin yanında, tarihe tanıklık etmiş, ama zamanla yıpranmış eserler de kadınların elinde restore edilerek yeniden kullanıma dönüyor. Enstitüsünde uzun uğraşlar sonunda eserlerini elde eden kadınlar, online sistem olan EPALE (Avrupa'da Yetişkin Öğrenimi Elektronik Platformu) ile emeklerini dünyaya tanıtıyor. Türk kültürünün dünyaya duyurulmasında önemli bir paya sahip olan sistem üzerinden geri dönüşler ise son derece olumlu. Olumlu görüşlerden dolayı mutlu olan büyük çoğunluğu kadın olan eser sahipleri Eskişehir’i ve Türkiye Kültürünü dünyaya duyurdukları oldukça gururlu.

“Dünyaya tanıtımları yapacağız”
Kurumlarındaki tüm işlerin ve eserlerin kadınlara ait olduğunu ifade eden Eskişehir Olgunlaşma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Senem Akyüz, eserlerin dünyaya tanıtımında önemli bir paya sahip olan online sistem hakkında da bilgi verdi. Hayat Boyu Eğitim projesinin internet portalı olduğunu belirten Akyüz şöyle konuştu;
“Kurumuzda yapılan her türlü el işleri kadınlara ait. Projemize sadece Eskişehir’den değil, Türkiye ve uluslararası çarpında katılımımız var. EPALE projesi Hayat Boyu Projesinin bir internet potalı. Bununla çalışmalarımızı dünyaya tanıtımları yapacağız. Bu projeye Türkiye’nin fazla katılımcı üyesi var ama tabi ki daha ileri seviyeye gelmemiz bekleniyor. Biz Eskişehir Olgunlaşma Enstitüsü olarak burada sergiler, tanıtımlar online olarak yapılıyor. Bu şekilde uluslararası olarak sesimizi de duyuyoruz.”

“İsimlerimiz eserlerimizin arkasında 200 yıl yazılı kalacak”
Kadınların ilmek ilmek işlediği ürünlerden biri olan puşide de online sistemle dünyaya açılırken, puşide ustası Sergül İncedağ, mesleğe nasıl başladığını ve hali hazırda işlenen puşideler hakkında bilgiler verdi. Yaklaşık 24 sene önce enstitüden mezun olduğunu ifade eden İncedağ, meslek hayatını da kurumda usta olarak sürdürdüğünü belirtti. Osmanlı zamanından kalan yıpranmış puşileri de mesai arkadaşlarıyla tarihi dokuya zarar vermeden restore ettiklerinin altını çizen Puşide ustası Sergül İncedağ konuyla alakalı şu ifadelere yer verdi;
“1996-97 yıllarında bu enstitü mezunu olarak öğrenciydim. Yıllar sonra da burada usta olmak nasip oldu. Arkadaşlarla beraber burada bu şekilde devam ediyoruz. Püşide Osmanlı hanedanının eskisini şuan bire bir uyarlanarak tekrar yenileniyor. Şuan 1’inci Ahmet Sultan’ın kızı Ayşe Sultan’ın püşidesi işlenmektedir. Bundan sonra da daha gelecekler var. Sekiz arkadaşımla beraber bu şekilde devam ediyoruz. 24 yıldır ben bu mesleği yapıyorum. Bunca yıldır hiçbir zaman kötü bir şekilde dönüş yapılmadı, bu da tabi bize çok mutlu ediyor. Bundan 200 sene sonra işlediğimiz puşideler yenilenmeye başlandığı zaman, çevirip arkasına veya dokümanlara bakıldığında Eskişehir Olgunlaşma Enstitü’nün adı geçecek, biz bundan çok büyük onur ve gurur duyuyoruz.”

Lületaşı Çiğdem ustanın elinde şekillenip dünyaya tanıtılıyor
Eskişehir denince akla gelen lületaşını işleyip çeşitli figürlerle insanların beğenisine sunan lületaşı ustası Çiğdem Gençdündar, yaptığı meslekten ötürü çok mutlu ve gururlu olduğunu ifade etti. İşini severek yaptığına sözlerinde yer veren Gençdündar online sistem sayesinde şehrini ve ülkesini bir kadın olarak temsil etmenin haklı gururunu yaşadığını ifade etti. lületaşı ustası Çiğdem Gençdündar; “Ben işimi çok severek yapıyorum, tutku ile yapıyorum. Lületaşının bir erken işi olmadığını göstermeye çalışıyorum. Kadınlar da yapılabilir. Neden yapılmasın diye başladım. Önce şehrime sonra da ülkeme temsil etmekten çok büyük bir gurur duyuyorum. Çalışmalarımızı dünya pazarına tanıtıyoruz. Bu çok gurur ve onur verici bir şey, kendi adıma çok mutluyum.