TÜİK verilerine göre 560 bin vatandaşın işe yerleşmesi sonucu işsizlik oranı yüzde 9,6’ya gerilerken, İŞKUR’a göre ise işsiz sayısı 148 bin kişi arttı. Veriler arasındaki uçurum tartışma yaratırken, her iki kurumun da devlete ait olması vatandaşın kafasını daha da karıştırdı.

Konuyu eskisehir.net mikrofonuna değerlendiren vatandaşlar, geçim sıkıntısını ve çarşı-pazarda gördükleri fiyatların TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerine uymamasını gerekçe göstererek, güven erozyonu yaşadıklarını ifade etti. Yurttaş, siyasi baskılardan ötürü verilerin kasıtlı olarak değiştirildiğini savundu.

“Bu kurumlara güvenmek zorundayız”

Kurumların kullandığı veri tabanları arasında fark olabileceğini kaydeden Kurmiss Kuruyemiş firmasının sahibi 50 yaşındaki Emre Akbacak, “Bu çok kötü bir şey. Sonuçta biz bu kurumlara güvenmek zorundayız. Eğer farklı veri tabanlarını kullanarak ortaya farklı rakamlar çıkartıyorlarsa vatandaş olarak şüpheye düşüyoruz. Bazı siyasi baskılar sonucu rakamları bu şekilde açıklamak zorunda kalıyor olabilirler” ifadelerini kullandı.

“Vatandaşın güveni yıkıldı”

Akbacak, “Rakamları birbirine yaklaştırabildikleri son nokta bu… Bu da çok acı bir şey. Vatandaşın devletin verdiği rakamlara karşı olan güveni enflasyon rakamlarından sonra zaten yıkılmıştı. İyice de azaldığını düşünüyorum. İŞKUR’un açıkladığı rakam muhtemelen daha doğrudur çünkü işsizlik parası ödüyorlar. Bu nedenle elindeki rakamlar daha mantıklıdır. TÜİK’e olan inancım açıkladığı enflasyon rakamlarından sonra bütün ülke gibi benim de azaldı” dedi.

“Ben inanmıyorum, bunların hepsi yalan”

İşsizliğin arttığını tahmin eden 61 yaşındaki Kenan Kul da “Ben inanmıyorum, bunların hepsi yalan… Devlet bunları ayarlıyor. TÜİK yalan söylüyor. İşsizlik azalır mı? Durmadan çoğalıyor. Nerede azalmış? Ben inanmıyorum. İş beğenmeme de var. Adama ‘Gel, çalış’ diyorsun, çalışmıyor. 5 bin 500-6 bin lira veriyorlar, yine çalışmıyor. Bizim millet sıkıntıya gelemiyor. Yattığımız yerden yiyelim, içelim… Rahatımıza bakalım” yorumunu yaptı.

“Kime inanacağımızı bilemiyoruz”

İşsizliğin azaldığı yönünde duyum aldığını dile getiren 75 yaşındaki Mustafa Suer, “İşsizlik yüzde 10’lardan yüzde 9’lara düştü diyorlar. Bunlar siyasi haberler. Televizyonlar da ona göre haber yapıyorlar, amaçlı yani… Herkes kendi davulunu çalıyor. Hangisi yalan hangisi doğru? Kime inanacağımızı bilemiyoruz” bilgisini verdi.

“İkisi de devlet kurumu, bilemem”

İki kurumun da devlete ait olduğunu belirten 60 yaşındaki Kemal Tüfekçi, “Bilemem, kendilerinin bileceği iş fakat Türkiye’de çalışana iş var. Geçen gün televizyonda seyrettim. 100 metrelik yolda 150 tane iş ilanı var. Gelen insanlar da işi beğenmiyor. Herkes masa başı iş istiyor. İnsanlarda iş beğenmeme var. Parası bol olsun, masa başı olsun… Öyle iş varsa emekliyim ama ben de gireyim. Masa başı iş istiyorlarsa okuyacaklar, yüksek lisans yapacaklar” diye konuştu.

“İşsizliğin artması mümkün değil”

Organizedeki fabrikaların işçi bulamadığını savunan 68 yaşındaki Faik Kutlu ise “Ben organizenin içindeyim, çalışmıyor adamlar… Asgari ücreti beğenmiyorlar, parklarda oturuyorlar. Ceplerinde para olmasa burada gezebilirler mi? İşsizliğin artması mümkün değil. İşsizlik ne gezer? Herkesin cebinde para var” değerlendirmesinde bulundu.