Eskişehir Ticaret Borsası (ETB) Başkanı Ömer Zeydan, Sedef Medya Grup Başkanı Cihan Yıldırım’ın sorularını yanıtladı. Kardeşi Rıza Zeydan ile birlikte Zeydanlar Gıda’da 4. Kuşak olarak görev yapan Ömer Zeydan Mayıs 2018’den beri TOBB Yönetim Kurulu Üyeliği de yapıyor.

Projelerin yüzde 95’ini gerçekleştirdik
Zeydan, "Projelerin yüzde 95’ini gerçekleştirdik. İlçelerde teşkilatlanma, ilçelerde gayrimenkul edinme, merkezde verdiğimiz hizmetleri kırsaldaki üyemize de verme gibi… Elektronik satış salonu çok önemliydi. Bir ziyaretimizde Şikago Borsası’ndan etkilendim. Gelir gelmez ondan esinlenerek elektronik satış sistemini kurduk. Kendi imkanlarımızla yaptık. Borçlanmayı kişisel olarak da kurumsal olarak da pek sevmem" dedi.

Spot piyasası olan önemli borsalardan biri 
Zeydan "ETB, Türkiye'deki 113 borsa içinde spot piyasası olan önemli borsalardan biridir. Spot piyasa canlı emtianın gelerek orada satışa konu edilmesidir. Ben başladığımda 5-6 taneydi ülkede, şimdi 11-12’yi geçmez.
OSB’de sanayi parselimiz vardı. Göreve gelir geldiğimizde o arsayla ilgili vakit iyice daralmıştı. Savaş Özaydemir abimiz bize biraz vakit sağladı. Proje yaptık, inşaata başladık ve 25 bin metrekare yatay depo yaptık. Sekiz ayda bitirmiştik. Arazinin bir kısmı hala boş… Göreve geldiğimizde 8 Milyon paramız vardı. Biz orayı 8 milyon 100 bin liraya ihale etmiştik."

Sadece Eskişehir’de değil
"Daha çağdaş bir borsa yapmak için üyelerle birlikte hareket ettik. Çiftçileri eğiterek daha iyi ürün elde etmeleri için çalıştık. Laboratuvarlarımız İç Anadolu’da referans laboratuvarlar. Üye sayımız arttı. Sadece Eskişehir’de değil Ankara, İstanbul, Bilecik, Konya, Tekirdağ’da üyemiz var. Bu ne demek ETB’ye dışarıdan da bir ilgi var."

Çiftçi fiyattan memnun olmadığı için
"Eskişehir hem sanayi hem tarım kenti. Eskişehir, Türkiye’nin buğday ambarlarından biridir. Konya, Polatlı, Eskişehir… Ekilen alanların miktarı azalıyor. İnsanlar ekip biçmekten vazgeçmeye başladı. Köydeki insanların bazıları elindeki torak ve hayvan varlığıyla geçimini sağlayamıyor. Bazı köylerde cenaze kaldıracak genç kalmadı. Kimi de kent yaşamının cazibesine kapılıyor.
Bölgemize ait en önemli sıkıntı kaliteli buğday sorunuydu. Onu da yavaş yavaş aşıyoruz. Çiftçimiz kaliteli ürün üretmeye başladı. Eskişehir’in buğdayı Eskişehir de yetiyor, çevreye de yetiyor. Buradaki sıkıntı çiftçi fiyattan memnun olmadığı için buğday üretiminden vazgeçiyor."

Buğdayın kalitesini yükseltmek zorundayız
"Biz Türkiye’de Türkiye’ye yetecek buğdayı üretiyoruz. Biz 20-22 milyon ton buğday ürettik. Ancak ürettiğimiz buğdayın yarıya yakını yemlik dediğimiz vasıfsız buğday. O buğdaydan ekmeklik un üretemiyoruz. Ekmeklik un için Rusya ve Ukrayna’dan kaliteli buğday almak zorunda kalıyoruz. Geçen yıl 6,6 milyon ton buğday ithal ettik. Buğdayın kalitesini yükseltmek zorundayız. Türkiye önemli bir tarım ülkesi. İhmal edildi desek olmaz. Tarım, en fazla desteklenen sektörlerden biri. Ancak desteklerin çoğu yerine gitmiyor. Maksat hasıl olmuyor. Çok uzun vadeli ulusal tarım politikasına ihtiyaç var. Sık sık değişmeyecek bir politika olmalı."

Üyenin katılması kuruma güç sağlar
"Rakip olmaması iyi bir şey değil. Rakip olmalı, rekabetin faydası var. Sadece haksız rekabet olmamalı. Rekabet vizyonerliği geliştirir. Üyeler memnun demek ki Allah razı olsun.  1 Ekim cumartesi günü seçim var. Üyenin katılması kuruma güç sağlar. Katılımın yüksek olmasını sağlıyoruz. Üyemizi ziyaret ederek seçime davet ediyoruz. Kuruma sahip çıkmak istiyorsan seçime gel diyoruz. Şehir dışına bile gidip üyemizi davet ediyoruz."

Eskişehir’in lisanslı depoculuğa ihtiyacı var
"Belli vazifelerde insanlar uzun süre kalınca marjinalleşiyor. Böyle düşünüyorum. Çan eğrisi… Biz belki çan eğrisinin zirvesindeyiz. Veya belki de hizmet anlamında düşmeye başladık. Bu noktada bırakmak lazım. Gençlerin, bu işe gönüllü hevesli olanların önünü açmak lazım. Yanımızda tecrübe kazandırıp bu işlere hazırlamalıyız. Bu dönem için bile düşündüm ama çok önemli bir işimiz var. Eskişehir’in lisanslı depoculuğa ihtiyacı var. OSB’deki arazimizin boş kalan kısmına lisanslı depo yapmayı planladık. Sektör, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de lisanslı depoculuğa gidiyor. Çok önemli bir hizmet. Bir kere zayiat sıfır. Devletin destekleri var. Vergi, teşvik gibi… Odunpazarı için 50 bin tonluk lisans aldık. Şirketi kurduk. Krediyi ayarladık. Arsa hariç yaklaşık 130 milyonluk bi yatırım. Ciddi bir şekilde ihtiyaç var. Kamunun bu işe girmesi önemli. Herkesten daha fazla itibar görecektir. Önümüzdeki sezona yetiştirmek istiyoruz. Seçimden hemen sonra kazmayı vuruyoruz."


Pancar üreticisiyle bi sözleşme yapıyoruz. Tohum zamanı tohum veriyoruz, gübre zamanı gübre veriyoruz, çapa zamanı çapa parası veriyoruz. Ekimden hasada kadar pancar üreticisine destek veriliyor. Malı teslim edince mahsuplaşıyoruz. Buğday gibi stratejik üründe de bu sisteme geçilmeli. Buğday desteği de üretim takvimine yayılmalı.