İmzalanan protokolle Ar-Ge yenilik projeleri geliştirilmesi ve yürütülmesi, yenilik projeleri sonucu ortaya çıkan ürünlerin ticarileştirilmesi, sürdürülebilir mekanizmanın oluşturulması ve Eskişehir Organize Sanayi Bölgesindeki firmaların teknolojiye erişimi konularında iş birliğine varıldı.

EOSB Müdürlüğünde gerçekleşen imza törenine Eskişehir Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu, Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli, Araştırma ve Lisansüstü Süreçler Direktörü Prof. Dr. Servet Turan, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Kaytakoğlu, EOSB Yönetim Kurulu Üyeleri Yavuz Ayva, Hamza Tınas, Bölge Müdürü Erhan Tatar, Eskişehir Teknik ve Anadolu Üniversitelerinin ortak teknoloji Transfer ofisi (TTO) olan ARİNKOM Yöneticisi Mehmet Hakan Dağ ve Yönetici Yardımcısı Orkun Başkan ile bölüm başkanları katıldı.

Sanayicilerimizin gelişmesine katkı sağlamayı hedefliyoruz

İmza töreninde konuşan EOSB Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli sanayinin gelişmesine üniversitelerin daha fazla katkı sağlamasını hedeflediklerini aktararak, “Eskişehir sanayisi birçok alanda nasıl hızla büyüyorsa, ilimizdeki üniversitelerde hem sayısal bakımdan hem de yeni bölümler ve bilimsel altyapı bakımından da hızlı bir gelişme dönemi yaşıyorlar. ESTÜ ayrıca şehrimizin köklü bir geçmişi olan ama aynı zamanda en genç üniversitesi konumunda. Bizler şehrimizdeki üniversitelerle birlikte ortak çalışmalar yaparak, sanayimizin gelişmesinde öğretim üyelerimizin daha fazla katkı sağlamasını hedefliyoruz. Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi olarak biz ve bizden önceki yönetimler döneminde üniversite-sanayi iş birliğini geliştirmek için farklı girişimler ve etkinlikler yapıldı. İnşallah bugün gerçekleştireceğimiz imza töreniyle, bu çalışmaları daha ileri bir boyuta taşıyacağız” diye konuştu.

İhracattaki hedef 5 milyar dolar

İleri teknoloji ürünlerinin ihracat içerisindeki payını hızla artırmaları gerektiğini belirten Küpeli sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’de 2000’li yılların başından itibaren dünyanın dikkatini çeken bir ekonomik büyüme performansı ortaya koymakta. Milli gelirimiz 250 milyar dolar seviyesinden 820 milyar dolara yükseldi. Bilgiye ve teknolojiye yatırımın en önemli göstergesi olan Ar-Ge harcamalarının milli gelirimize oranı binde 25’lerden yüzde 1’lere ulaştı. son 15 yılda ekonomik göstergelerimiz neredeyse 4 kat büyüdü. Ülke olarak büyük hedeflere ulaşmak istiyorsak rakiplerimizden daha hızlı koşmak zorundayız. Bilgi ve teknoloji yatırımlarımızı artırmak, sürdürülebilir rekabet gücüne ulaşmak zorundayız. Bu kapsamda Eskişehir sanayinin teknoloji ve inovasyona dayalı üretim oranını daha da arttırılmalı, ileri teknoloji ürünlerinin ihracatımız içerisindeki payını hızla yükseltmeliyiz. Halen 2,5 milyar dolar civarında olan il sanayimizin ihracat rakamını 2023’de 5 milyar dolar hedefine çıkarmamız gerekmektedir. Bu kapsamda bizim için üniversite-sanayi iş birliği büyük önem taşımaktadır.”

Katma değeri yüksek ürünlerin üretebilmesine vesile olacak iş birliği

ESTÜ Rektörü Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu yapılan iş birliğini kıymetli bulduklarını ifade ederek, “Yeni kurulan ancak geçmişi çok eskiye dayanan bir Üniversiteyiz. Hem altyapımız hem nitelikli insan kaynağımız bizim en önemli gücümüz. Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi yönetimi olarak iş birliği yapmak üzere bize güvenle yaklaşmış olmanız bizi mutlu etti. Üniversite-sanayi iş birliği anlamında bugüne kadar iyi niyetli girişimler oldu. Ancak önemli olan imza süreci sonrasında protokolün gereğini yerine getirmek olacaktır. Bu protokol katma değeri yüksek ürünler çıktığı ve sürdürülebilir olduğu zaman çok daha kıymetli hale gelecektir. İnşallah ileriye dönük, sürdürülebilir ve katma değeri olan ürünler üretebileceğimiz bir iş birliği olur” dedi. Döğeroğlu, “Üniversite-sanayi işbirliği yıllardır konuşulan ülkemizde de yavaş yavaş hızlanan ve bunun en güzel örneklerinden bir tanesi olan ve kar amacı gütmeyen Seramik Araştırma Merkezi’nin en büyük hissedarı olarak bu tür faaliyetlere Eskişehir Teknik Üniversitesi büyük önem vermekte ve bu tür hizmetleri önceliğine koymaktadır. Üniversitemizde yapılan çalışmalardan 20 civarında Spin-off diye tabir edilen teknoloji firması doğdu ve 18 tanesi halen Teknopark bünyesinde çalışmalarını sürdürmektedir” ifadelerinde bulundu

İş birliğinin oluşup gelişebilmesi için katalizörlere ihtiyaç var

Bugüne kadar tam anlamıyla işlemeyen bir sistemde değişim ve dönüşümlerin başlaması için bazı şeylerin farklı yapılması gerekliliğini yurtdışı ve yurtiçi bazı örneklerle anlatan Araştırma ve Lisansüstü Süreçler Direktörü Prof. Dr. Servet Turan, “Bunlardan birincisi sanayicimizin problem çözümüne ihtiyaç duyması ve bu ihtiyacını nereden temin edeceğini bilmesidir, çünkü biz problemin ne olduğunu bilmiyoruz. İkincisi ise problemi tespit eden ve bu problemi üniversitede en iyi kimin çözeceğini öğretim üyelerinden ders aldığı için tanıyan ve bilen mezunlarımızın firmalardaki varlıklarıdır. Şu ana kadar bu üniversite-sanayi işbirliğini başlatan ve sürdürülebilirliğini sağlayan en önemli katalizöründe mezunlar olduğunu gördük” dedi.

Sismik İzolatör Test Merkezi, Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi ve İleri Teknolojiler Uygulama ve Araştırma merkezleri ve farklı bölümlerde yapılan çalışmalarla ilgili bilgi paylaşımlarının ardından iş birliği protokolü imzalandı.