Gıda sektöründe hizmet veren birçok işletme 49 gündür sadece paket servis olarak hizmet verebiliyordu. Paket servis hizmeti veremeyen sulu yemek restoranları ise dükkanlarını kapatmak zorunda kalmıştı. Dün akşam Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabine toplantısı ardından yaptığı açıklamalarla hayat normalleşmeye başladı. Lokantalar ve restoranlar bugün erken saatlerde açıldı. Hazırlıklar yapıldı, çorbalar kaynadı. Gerek işletmeci gerek çalışan herkes 49 günün ardından büyük bir heyecanla işinin başına döndü. Salonlarında müşterilerini ağırlayıp masaya servis yapabilecek olmalarının sevinciyle güne başlayan lokantacıların tek isteği bir daha işyerlerinin kapanmaması oldu.

“Tek temennimiz bir daha kapanmaması”
Eskişehir
’de sulu yemek hizmeti veren bir lokantanın işletmeciliğini yapan Nezahat Çankırlı ,paket servis olarak çalışmadıklarını ve uzun zamandır dükkânlarını açmadıklarını belirterek, “Çok uzun zamandır kapalıydık. Çok şükür dükkânlarımızı açtık ve servisimize yeniden başladık. Tek temennimiz bir daha kapanmaması. Herkese hayırlı işler. Biz paket servisinde dükkân açamadık. Uzun süre boyunca kapalı kaldık. Sadece normalleşmelerde açıldık. İnşallah iyi olacak. Önceki işlerimizden memnunduk. Herkes önlemlere dikkat etmeli. Eğer kurallara uyarsak, inşallah böyle devam ederiz” ifadelerine yer verdi.

“Yatmaktan yoruldum diyebilirim”
Aşçılık yapan Yücel Sivrican vatandaşın da uzun zamandır lokantaların açılmasını beklediğini ifade ederken, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Pandemi nedeniyle sürekli dükkânı açıp kapatmaktan yorulduk. Vatandaşlarımıza sesleniyoruz, lütfen kurallara uyalım ve yüzde 50 kapasiteyle de olsa hizmet vermeye devam edelim. Biz elimizden gelen en iyi şekilde, hijyen kurallarına uyarak hizmete devam edeceğiz. Kendimi mutlu hissediyorum. Yatmaktan yoruldum diyebilirim. Bu kapanma sürecinden maddi ve manevi olarak her türlü etkilendik. Müşterilerimizi tam alıştırıp toparlıyorduk ama yine kapanıyorduk. Müşteriyle de irtibatı kesmiş oluyoruz. Müşteriler, restoranlar açılsa da sıcak bir çorba içsek diye bekliyorlar. Daha önce bize şikâyet ediyorlardı, dükkânda oturup yemek yiyemiyoruz diye. Dışarıda ayakta yemek yemeye çalışıyorlardı.”