Pençe Kartal-2 Harekât bölgesinde yer alan Gara’da PKK tarafından kaçırılarak şehit edilen Jandarma Uzman Çavuş Mevlüt Kahveci’nin ailesinin acısı sürerken, oğlunun naaşını teşhis etmeye gittiğini anlattı.

“Devlet değil PKK öldürdü benim oğlumu”
Oğlunun kimliğini teşhis eden anne Güler, şehidin naaşında sadece kurşun yarası olduğunu söyleyerek, “Benim oğlum bombalamayla ölmedi. Oğlumun cesedi iyiydi. Cesette bir şey yoktu. PKK vurmuştu. Bir tane kurşun yarası vardı. Sadece kurşun yarası vardı. Kolu, bacağı her yeri sağlamdı. Devlet değil PKK yapmış. 4 sene boyunca devlet benim yanımdaydı. Cumhurbaşkanı, Süleyman Soylu, Mehmet Ersoy hepsi yanımdaydı. Devlet beni hiç bırakmadı. Benim devletle sorunum yok. Devlet değil PKK öldürdü benim oğlumu” diye konuştu.

“Cumhurbaşkanı beni aradı, hepsinin ‘kökünü kazı’ dedim”
Acı haberi aldıktan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesini aktaran Ayşe Güler, “Kazı dedim, kökünü kazı onların. Benim oğlumun intikamını al dedim. 13 tane şehidin intikamını al dedim. Hepsini söyledim. Bana tamam dedi” ifadelerini kullandı.

“Mektupta ‘Ben devletime güveniyorum, beni kurtarır’ diyordu”
Yaklaşık 2 yıl önce oğlu Mevlüt Kahveci’den gelen mektuptan bahseden anne Güler, “Çocuklar ölmeden 2-3 gün önce bizi aradılar. Çocuklarınızı devlet bombalıyor dediler. Ama kendileri vurmuş. Yalan söylüyorlar. Devletin ilgisi yok. Yapan HDP, yapan PKK. Oğlumdan gelen mektup daha önceydi. 2 sene kadar önce oldu. O zaman bütün ailelere geldi. Öyle kötü bir yazı yoktu. ‘Ben devletime güveniyorum, devletim beni kurtarır diyordu’. Ben başka bir şey görmedim” diye konuştu.

“Devleti karalamaya hakları yok”
Şehit oğlunu toprağa verdiğini ve naaşını gözleriyle gördüğünü vurgulayan Ayşe Güler, “Ben hiçbir şey demiyorum, vatan sağ olsun. Ama devleti karalamaya da hakları yok. Yalan söylemeye de hakları yok. Benim cenazem de iyiydi, ölümde iyiydi. Düğün konvoyu gibi konvoyla şehidimi götürdüm gömdüm. Devlete zeval gelmesin. Karalayanlar kendi kendinden bulsun” dedi.