Babacan şu ifadeleri kullandı:

Eskişehir’de olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum

Porsuk Çayı’yla, Odunpazarı Evleriyle, camileriyle, çarşılarıyla, parklarıyla, müzeleriyle Anadolumuzun parlayan kültür ve sanat kentinde, Gençlerin, öğrencilerin şehrinde, Eskişehir’de olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk şöyle demişti: “Eskişehir’i ve Eskişehirlileri çok iyi tanırım. Milli Mücadele yıllarında büyük vatanseverlik ve üstün bir cesaretle mücadelemizin daima yanında olmuş, bu mücadeleye çok geniş yardımda bulunmuşlardır.”

Eskişehir bir eğitim kenti, bir öğrenci kenti

Biliyorum, Eskişehir okur yazarlık oranının en yüksek olduğu şehirlerimizden biri. Eskişehir bir eğitim kenti, bir öğrenci kenti. Fakat maalesef ülkemizin eğitim politikası içler acısı. Biliyorsunuz şu pandemi döneminde uzaktan eğitimi de beceremeyip gençlerimizi mağdur ettiler. Her gelenin yapboza çevirdiği, sistemle sürekli oynandığı ülkemiz maalesef eğitimde dünya sıralamasında çok gerilerde. Türkiye, uluslararası öğrenci değerlendirme programı sonuçlarında son sıralarda yer alıyor. Üniversite mezunları iş bulamıyor. Yaşanan sorunların temelinde, eğitim sistemimize uzun vadeli bakılmaması yatıyor. Eğitim konusu sürekli olarak siyasi ve ideolojik bir çatışma alanı haline getiriliyor.

Bula bula birinci sınıf tarım arazisini mi buldunuz?

Eskişehir’in en verimli ovasında; 1.sınıf tarım arazilerinin üstünde kurulmasına çalışılan santralin öyküsünü de biliyorum sevgili dostlarım. Yaklaşık 575 futbol sahası büyüklüğünde bir alandan bahsediyoruz. Ben buradan sormak istiyorum, bula bula birinci sınıf tarım arazisini mi buldunuz? Bunun kabul edilebilir tarafı yok arkadaşlar. Yeri gelmişken DEVA Partisinin enerji politikalarındaki net tavrının bir kez daha altını çizmek istiyorum: Biz çevre dostu, yenilenebilir ve temiz enerjiye öncelik vereceğiz. Çünkü biz çocuklarımıza yaşanabilir bir çevre bırakma sorumluluğuyla hareket etmek zorunda olduğumuzu biliyoruz.

Alpu-Eskişehir karayolu bir türlü bitmek bitmedi

Eskişehirimizin trafik, altyapı, otopark sorunu var. Şehir içi trafik probleminin farkındayız. Kuzey ve güney çevreyolları yapımına henüz başlanamadı. Alpu-Eskişehir karayolu bir türlü bitmek bilmedi. Doğru bir planlamayla şehrimizin ulaşım sorununu hafifleteceğiz. Eskişehir’in havalimanında tarifeli uçak seferleri yapılmıyor. Bu sorunun da giderilmesi gerekiyor. Acenta desteğinin, uçuş desteğinin sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Eskişehir, biliyorsunuz sanayimiz için oldukça elverişli bir kent. Organize sanayi bölgesi ve gelişim alanlarıyla son derece cazip bir sanayi merkezi. Eğitimli ve nitelikli işgücü, ulaşım ve lojistik açısından sahip olduğu stratejik konum nedeniyle, her türlü sanayi yatırımına da açık bir şehrimiz. Havacılık, dijital teknolojiler, yazılım, otomotiv gibi katmadeğeri yüksek üretimin olduğu bir şehrimiz eskişehir. Ülkemizin tek uçak motor fabrikası ile, dizel lokomotif motoru üreten tek fabrikası burada.

Eskişehir’e yapılacak yatırımları en iyi seviyeye taşıyacağız

Sermaye yetersizliği yaşayan müteşebbislerimizin yanında olacağız. Eskişehir’e yapılacak yatırımları en iyi seviyeye taşıyacağız. Değerli arkadaşlar, Eskişehir’in toprakları verimli, çiftçileri de çalışkan. Ama çiftçimiz bin türlü sorunla mücadele ediyor. Çünkü çiftçimiz sahipsiz, çiftçimiz yalnız. Devletten yeterli desteği alamıyor. Ürün taban fiyatları girdi maliyetlerini karşılamıyor. Kullandıkları tohumun, gübrenin, ilacın, yemin fiyatı, mazotun fiyatı her gün artıyor. Çiftçinin beli bükülüyor. Biliyorsunuz, bu günlerde mecliste gelecek yılın bütçesi görüşülüyor. Bakıyoruz, gelecek yıl için tarımsal destek ödeneği 22 milyar TL. Bu yıl da zaten 22 milyar TL idi. Yani 2020’den 2021’e artış sıfır. Bir de Cumhurbaşkanlığı ödeneğine bakıyoruz; 2021 bütçesinde 2020’ye göre tam %28 artış var. Tarımsal girdi maliyetleri bu kadar artarken çiftçiye verilen destekte hiçbir artış yapmayan hükümet, Cumhurbaşkanlığı bütçesinde %28 artış yapıyor.

Esnaftan stopaj vergisini hiç almayın

Kredi borçlarını pandemi döneminde ödemesiz ve sıfır faizli yeniden yapılandırmak lazım. Anladık kasayı boşalttınız, hibe vermiyorsunuz. Esnafı hiç olmazsa “vergi vergi” diye sıkboğaz etmeyin. Dükkan kapalı, siftah yok, esnafın cebine para girmiyor. Kirasını bile ödemekte zorluk çekiyor. Kira stopajını hiç almayın. Zamanı gelince mal sahibinden alırsınız.

Gençlerimizin özgürlüğü bir parmak şıklatmaya bakar

Gençler “Düşüncelerimi yazarsam gece yarısı polis kapımızı çalar, ileride bu yazdığımı önüme koyup iş vermezler” diye çekiniyor. “Silivri soğuktur şimdi” diye şakalaşıyor. İfade özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılmadıkça demokrasimiz ilerlemeyecek. Tüm bu sorunların çözümü çok kolay, tek bir harekete bakar. İktidara geldiğimizde bir parmak şıklatacağız, “Gençler özgürsünüz” diyeceğiz.

YÖK’ü kaldıracağız

Üniversitelerimizi özgürleştireceğiz. Bunun yolunun Yüksek Öğretim Kurulu’nu kapatıp kaldırmaktan geçtiğine inanıyoruz. 12 Eylül darbesinin akademideki kalıntılarına son vereceğiz. Üniversitelerde itaatin değil, aklın ve bilimin önünü açacağız.

Yerli ve milli anlayış, gençleri kendi vatanlarından kaçırmak değildir

Gençlerimiz “Boşuna mı okuduk?” diyor. Gençlerin hayallerine vurulan prangaları teker teker söküp atacağız. Gençlerimiz kendi ayakları üstünde duracaklar. Kara kara düşünmeden yuvalarını kuracaklar, ailelerine muhtaç bir şekilde yaşlanmayacaklar. Her gün bize yerlilik ve millilik anlatanlara sesleniyorum: Gençlerimizi öyle bir noktaya getirdiniz ki, gençlerimiz yarınlarını kendi vatanlarında kurmak istemiyor. Bu mudur yerlilik? Bu mudur millilik? Bu mudur milliyetçilik?

İşe alımlarda mülakatı kaldıracağız

Kamuda işe alımlarda mülakat sistemine son vereceğiz. Mülakat olmuş particilik aracı, mülakat olmuş bazı toplum kesimlerini dışlama aracı, mülakat olmuş eş, dost, ahbap kayırma aracı. Onun adamı, şunun yakını, bu partiden demeyeceğiz. Liyakata ve bilgiye değer vereceğiz.

Limanlarla demiryollarının bağlantılarını kuracağız

Kanal İstanbul gibi çevre etkisini bile doğru düzgün ölçmedikleri rant projeleriyle yatıp kalkıyorlar. Zihniyet bu. Bunlardan önce yapmamız gereken çok iş var. Depreme hazırlık, tarımda sulama projeleri gibi. Ayrıca ülkemizin limanlarını büyütmemiz gerekiyor. Limanlarla demiryollarının bağlantılarının kurulması gerekiyor. Doğudan batıya, kuzeyden güneye yük taşımacılığını demiryollarıyla sağlayacağız.