Eskişehir’de güzel sanatlar fakültesinden mezun olan evli ve bir çocuk annesi Alina Öznur İnal Sert, yaklaşık 22 yıldır uğraştığı seramik mesleğinde kendi işini kurmaya karar verdi. 13 yıl önce Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’ndan (KOSGEB) destek alan Sert, Eskişehir’de maddi destekli atölye kuran ilk kadın girişimci oldu. Akademik birikimi ve mesleki tecrübesi sayesinde büyük başarı elde eden Öznur İnal Sert, atölyesinde tasarladığı ürünleri başta Avrupa olmak üzere dünyanın farklı ülkelerine satmaya başladı. Tamamen el yapımı olarak üretilen ve iç kısmında farklı şekiller bulunan seramik fincanlar vatandaşlar tarafından yoğun ilgi görüyor.

Eskişehir’de yaklaşık 13 yıl önce aldığı KOSGEB desteği ile seramik atölyesi kuran Alina Öznur İnal Sert, atölyesinde ürettiği farklı tasarım fincanları dünyanın çeşitli ülkelerine satıyor.

“Yurt içi ve yurt dışı piyasaya satışlar yapmaya başladık”
Seramik sanatına olan ilgisinin çocukken başladığını söyleyen Alina Öznur İnal Sert, ürünlerini sattığı ülkeler hakkında konuştu. Pandemi sürecinin E-ticarete yönelttiğini vurgulayan Sert, “Meslekte 22’nci yılım. Yaklaşık 13 yıl önce KOSGEB desteği alarak atölye kuran ilk kadın girişimcilerdenim. Atölyemde, sanatsal ve artistik ürünlerle birlikte, endüstriyel anlamda ürettiğim kahve fincanları ve daha güncel kullanıma yönelik eserler bulunuyor. Çocukken sokağımda bulunan bir heykeltıraşı izlememle birlikte mesleği seçme isteğim ortaya çıktı. Dünyada gelişen pandemi ile birlikte E-ticarete yönelmeye karar verdim. Böylelikle de yurt içi ve yurt dışı piyasaya satışlar yapmaya başladık. İtalya ile başladık. Daha sonrasında ise özellikle Dubai’ye satışlarımız güzel gitmekte” şeklinde konuştu.

Eskişehir’de yaklaşık 13 yıl önce aldığı KOSGEB desteği ile seramik atölyesi kuran Alina Öznur İnal Sert, atölyesinde ürettiği farklı tasarım fincanları dünyanın çeşitli ülkelerine satıyor.

“Üretmek kadar güzel bir şey yok”
Tasarladığı her ürünün özel bir hikâyesi olduğunu ifade eden Öznur İnal Sert, konuyla ilgili olarak şunları aktardı:
“Üretmek kadar güzel bir şey yok. Ürettiğiniz şeyi sunmak ve ilgi görmesi çok keyifli. Tasarım olarak yeni şeyler eklediğiniz her ürün zaten bir alıcı kitleye sahip oluyor. Marka olabilmek demek tasarımda yenilikçilik demek zaten. Eğer siz tasarımda yeniliği gerçekleştirebiliyorsanız yolunuza sağlam olarak devam ediyorsunuz. Ben her yıl farklı ürünler tasarlıyorum. Her tasarımın bir hikâyesi var aslında. Hissederek yapılıyor. Eğer hikâyelerde kendilerini bulursalar, o ürünü alıyorlar. Böylelikle keyifle evlerinde bulunduruyorlar.”

“Bu şekilde hareket ettiğimiz için de başarı kaçınılmaz olacaktır”
Sanata olan gelenekçi bakış açısının evrensel anlamda başarıya götüreceğini söyleyen Öznur İnal Sert, “Biz gelenekçi bir yapıya sahibiz sanata bakış açısından. Ama bunun artılarını aldığımızı düşünüyorum. Gelenekten evrensele doğru gidiyoruz. Gelenekçi yapımızın, sanatsal anlamda dünyada söz sahibi ettiğinden söz edebiliriz. Bu şekilde hareket ettiğimiz için de başarı kaçınılmaz olacaktır” ifadelerini kullandı.