Başkan Bozkurt'un açıklaması şöyle:

"Eskişehir de yaşayan Kırım Tatarları olarak, İsmail Bey Gaspıralı’nın ilke ve prensipleri ile hareket edip, 1917 de ki 1. Kırım Tatar Kurultayının kabul ettiği “Milli Anayasa” ile gurur duymaktayız. Rus mezalimi ile ezilen halkımız 1944 sürgününden sonra vatan Kırım’a dönüş için evrensel hukuk içinde kalarak her türlü mücadeleyi vermiştir. Dönüş sonrası 1991 yılında toplanan 2. Kırım Tatar Milli Kurultayının kurmuş olduğu “Kırım Tatar Milli Meclisi”nin sonuna kadar destekçisiyiz.

Kırım Tatar Kurultayı ve Kırım Tatar Milli Meclisi’mizin demokrasiye uygun olarak alacağı kararlara uyacağımız ve uygulayıcısı olacağımıza olan inancımız sonsuzdur. Dünyanın dört bir yanına dağılmış halkımızın ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin Kırım’a desteği sürmektedir.

Sürgünden vatana dönen halkımız hasretten kurtulmanın sevincini yaşarken, Rus şövenizmi Kırım’ı Kırım Tatarlarından kurtarma, temizleme doyumsuzluğu ile 26 Şubat 2014 tarihinde bir kez daha işgal etti. Önceki yıllarda Rusya’da17 yıl hapis yatan liderimiz Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, diğer lider kadromuz ve halkımızın ileri gelenleri halen Kırım topraklarına sokulmamaktadır.

İşgal altındaki Kırım üniversitelerinde okumak istemeyen pek çok öğrenci ve başka bir işe yönelemeyen hukukçuların tamamı Ukrayna topraklarına geçmiştir. Daha önce hukuk okuyup hâkim, savcı ve avukat olan insanlar Rus işgaliyle değişen kanunlar ile meslek icra edemez duruma geldiler. Tatar dilinin konuşulması, Tatar okullarının eğitim vermesi yasaklandı. Camiler ve ezanlar kısıtlandı, silah arıyoruz diye girdikleri evlerde dini kitapları götürdüler. Kendi uygulamalarına ters görünen 70 civarında insan sokaktan veya evlerinden alınıp götürüldü. Bunların bir kısmı öğrenci, birazı evli çocuklu insanlar. Bazıları uzun yıllara mahkûm edildi, bazıları işkence ile öldürüldü bir kısmından hiçbir haber alınamıyor. Babaları öldürülen veya hapsedilen 100 den fazla çocuk evde ekmek ve baba beklemektedir.

Türkiye ve diğer ülkelerde yaşayan Kırım Tatarları orada bulunanlara ellerinden gelen yardımı yapıyorlar ama yeterli olmuyor. Ruslar sınırlarda pek çok şeyin Kırım’a girişine izin vermiyor. Uygulanan bazı ambargolar etkili olmuyor. Daha büyük bir güç olarak Dünya devletlerinin bir araya gelerek kuracakları “Kırım Platformu” gibi ciddi bir kuruluş daha gerçekçi olacaktır. Kırım’ın Ukrayna karasının bir parçası olduğu ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğü herkes tarafından kabul edilmelidir.

Kırım Tatar halkı Kırım Tatar Milli Meclisinin aldığı kararlar ve uygulamalarla özgür vatanlarına kavuşacaktır."