Anadolu, Türkmen oba ve aşiretlerinin yaşamında büyük yer tutan ve yaylacılık kültürünün çok önemli bir parçası olan aleyçik; günümüzde gençler tarafından pek bilinmiyor. İbrahim Dinç, amacım, minyatürü ile aleyçiği yeni nesillere tanıtmak olduğunu anlattı. Orta halli aileler ve sürü çobanlarının aleyçiği, yaylada barınma amacıyla ile kullandıklarını söyleyen Dinç, "Barınma amaçlı kullanılan aleyçiğin içerisinde; yatak- yorgan, sergen, kaymak tenekeleri ve toplanan kaymağın biriktirildiği deri bulunur. Yaylası olan köylülerimiz; iklim durumuna göre, her yıl nisan sonuna doğru yaylaya giderler ve temmuz ayında yayladan inerler. Her yaylanın 400-500 civarında olan koyununu bir çoban güder’’ dedi.

Minyatür aleyçiği; 1:10 ölçülerinde orijinaline yakın malzemeler kullanarak el becerileriyle emek harcayarak yaptığını, tamamen kendi eseri olduğunu belirten Dinç, ‘’Aleyçiklerin hemen yanında; her ailenin süt ve yemek pişirmek için kullandığı bir kuytuluk (guytuluk) vardır. Guytuluk; taşlarla harçsız duvar yapılıp, üzeri çalı çırpı ile kapatılan bir veya iki metrekarelik ebadında bir nevi mutfak olarak kullanılır. Koyunlar, arkaç denilen yerde yatırılır. Kuzular; harç kullanılmadan taş ile duvarı yapılarak çevrilmiş çiten denilen yere kapatılıp yatırılır. Bu yaptığım minyatür aleycik, Eskişehir’in kültür ve sanatı açısından önemli bir eserdir" diye kaydetti.