Başkan Hamid Yüzügüllü, Soner Yüksel’e Uça Park, Kilim Müzesi ve Nasreddin Hoca Kültür Evi gibi projelerini anlattı. Sivrihisar’ı Türkiye’ye tanıtan Yüzügüllü’nün yeni hedefi ilçeyi dünyaya tanıtmak…

UÇA PARK

Uça Park, 56 dönümlük bir arazi üzerine kurulmuş. Kafanızda daha iyi netleşmesi için şöyle bir örnek verelim; yıkılan eski Atatürk Stadyumunun yerine yapılan Millet Bahçesinin alanı 52 dönüm... Devasa bir alandan bahsediyoruz. İçeriye ilk girdiğinizde uzun ve sık ağaçlar, kuş sesleri ve temiz hava sizleri karşılıyor. Ayrıca kuşlar için yapılan ağaç evleri ve tüylü dostlarımızın yanı başından ayrılmadığı mama ve su alanlarını da görmemek imkânsız. İlçede yer alan turistik alanları gezmeniniz ardından yorgunluğunuzu atmak için müthiş bir fırsat. Dilerseniz kafeteryasında oturarak sıcak çayınızı yudumlayabilir ya da ağaçların altında, çardakların hemen yanı başında bulunan barbekülerde mangalınızı yakarak, huzur veren su sesi eşliğinde keyifli bir yemek yiyebilirsiniz. Bunların hiçbirini yapmasanız dahi uçsuz bucaksız yürüyüş yollarında yapacağınız kısa bir yürüyüş haftanın yorgunluğunu üzerinizden büyük oranda atacaktır. Ayrıca çocuklar için oyun grupları da mevcut. Her Eskişehirli mutlaka gezmeli ve görmeli.

Uça Park

SİVRİHİSAR SÜT EVİ

İşletmeciliğini Selda Karaduman’ın yaptığı Sivrihisar Süt Evi, ilçede kadınlara gösterilen pozitif ayrımcılığın onlarca örneğinden bir tanesi… Kendisi çok da misafirperver, bize girer girmez sıcak süt ve yöresel peynirlerden ikram etti. Ayrıca her sabah çarşı esnafına sıcak süt dağıtıyor. Karaduman’ın serüveni eşiyle birlikte boş vakitlerini değerlendirmek amacıyla bir köy evi almasıyla başlamış. Hayvancılık hakkında hiçbir bilgisi olmamasına rağmen iki de inek satın almış. Bir süre sonra tüketim dışı kalan sütleri satma fikri aklına gelmiş. Bakmış ki talep yoğun; işlerini giderek büyütmüş. Hayatı bu şekilde devam ederken Sivrihisar Belediyesinin Süt Evi Projesinden haberdar olmuş. “Olumlu geldi, çünkü her şeyi karşılıyorlardı” diyor. Süt Evinde sattığı tereyağı, peynir gibi ürünleri yapmayı hiç bilmiyormuş. Araştırmalar yaparak kendini geliştirmiş. Ayrıca organik tavuğa olan talep nedeniyle tavuk da beslemeye başlamış. Hem organik yumurta satıyor hem de sipariş üzerine kesim yapıyor. Şu anda sekiz ineğe ve onlarca tavuğa sahip… Sivrihisar Süt Evi, kadınlara gerekli imkânlar verildiğinde neler başarabileceklerinin kanıtı niteliğinde…

Sivrihisar Süt Evi

NASREDDİN HOCA KÜLTÜR EVİ

Nasreddin Hoca Kültür Evi, gerçekten ilginç bir yer. Nasreddin Hoca’nın yaşadığı evi temsilen, Sivrihisar mimarisine sadık kalınarak restore edilmiş. Girişte sizi ilçeye uluslararası festivallere gelen yabancı misafirlerin getirdiği hediyeler, Sivrihisar’a özgü yöresel ürünler ve hediyelik eşyalar karşılıyor. Ayrıca sol tarafta da hikâyesi Türk kızının düşmana bilerek esir olması ve Yazıcıoğlu Kalesinin planını kilime işlemesi efsanesine dayanan “Beş Bacalı Kilim”i görmek mümkün. Kilimin karşısındaki odada ise bir kilim dokuma atölyesi mevcut. Kilim usta öğreticisi Zeynep Duralı’nın deyimiyle “Kadının kalbinin sesi” olan unutulmaya yüz tutmuş kilim dokuma geleneği, bu sayede tekrar canlandırılmaya çalışılıyor. Üst kata çıktığınızda Nasreddin Hoca ile karşılaşırsanız şaşırmayın. Yanına oturun ve Nasreddin Hoca’nın hikâyesini bizzat kendi ağzından dinleyin. Kendisi çok misafirperver ve çocukları çok seviyor… Onlara hikâye kitapları, şekerler ve kâğıt helvalar hediye ediyor. İçerideki her şeye dokunabilir, Sivrihisar kültürüne ve Nasreddin Hocanın yaşantısına birebir tanıklık edebilirsiniz. Evde ayrıca kırk kat açılan ve Sivrihisar’a ait olduğu tescillenen muska baklava, bamya çorbası, Sivrihisar usulü yaprak sarması, kelem dolması ve arabaşı gibi yöresel yemekler de tanıtılıyor. Geçmişte Sivrihisarlılar tarafından kullanılan çoğu eşya ziyaretçilerin görüşüne sunulmuş. Bunlar arasında duvarlardaki Sivrihisar’a özgü yöresel kıyafetleri ve evin mutfağında yer alan mutfak malzemelerini söylemek mümkün. Ufak bir ayrıntı; sergilenen eşyaların çoğu geçmişte kullanılmış eşyalar.

Nasreddin Hoca Kültür Evi

SİVRİHİSAR SAAT KULESİ VE SEYİR TERASI

Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü’nün dedesi Yüzügüllü Mehmet Efendi tarafından 1899 yılında yaptırılan saat kulesi, geçtiğimiz yıllarda etrafına yapılan cam seyir terası ile birlikte Sivrihisar manzarasını izlemek için müthiş bir yer. İlçenin kuzeyindeki kayalıkların üzerinde yer alan ve her yerden görülen saat kulesine, sekiz basamaklı bir merdivenle çıkılıyor. Kulenin saati Avrupa’dan getirtilmiş. Haftada iki kez kurulan saat, ağırlık sistemiyle çalışıyor ve buçuklarda bir kez, tamlarda ise bir dakika aralıklarla iki kez saat sayısı kadar vurmakta... 2015 yılında Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü tarafından restorasyon ve aydınlatma çalışmaları yapılan kuleden ayrıca Türkiye’nin ilk açık hava heykel müzesini havadan görme şansını da yakalayabilirsiniz. İlçenin tarih kokan dokusunu kuşbakışı olarak izlemek isteyenlerin mutlaka çıkması gerekli…

Saat Kulesi ve Seyir Terası

SİVRİHİSAR KİLİM MÜZESİ

Sivrihisar Kilim Müzesi, tabiri caizse türünün tek örneği… Çünkü burası Türkiye’nin “ilk” kilim müzesi. Pandemi nedeniyle resmi açılışı ertelenen müze, ilerleyen günlerde resmi açılışını gerçekleştirerek ziyarete açılacak. Eski belediye binasında yer alan müzenin inşaatına 2018 yılında başlanmış ve 2020’de tamamlanmış. İçeriye girdiğiniz anda büyülenmemek elde değil… Bize eşlik eden görevlilerin, tarihi kilimleri toplamak için ne kadar çaba sarf ettiklerini anlatmaları bile müzeye müthiş bir emek verildiğini anlamamıza yetti. Tarihi diyorum; çünkü içerideki kilimler 200-300 yıllık… Sivrihisar ve Eskişehir’e özgü kilimlere ev sahipliği yapan müzeye ilk girdiğinizde sizi bir tanıtım filmi karşılıyor. Film çok profesyonelce ve duygu yüklü olarak hazırlanmış. Kilimlerin üzerindeki motiflerin ne anlamlara geldiğini, dokuyan kadınların adeta “yüreğini” işlediği kilimlerin hikâyelerinin kısa bir gösteriminin ardından artık müzeyi gezmeye başlayabilirsiniz. Müze iki kattan oluşuyor. Ayrıca içeride tarihi kilimlerin yanı sıra dokuma tezgâhları ve hediyelik eşya alabileceğiniz alanlar da var. Fakat dokuma tezgâhları sergilenmek dışında başka bir işleve daha sahip; müzeye gelen misafirler, kilim usta öğreticileri eşliğinde bu tezgâhlarda kilim dokuyorlar. Tezgâhlardaki kilimler tamamlandığında, yüzlerce kişinin emeği sonucu yeni eserler meydana gelecek ve bunlar da sergilenmeye başlayacak.

Sivrihisar Kilim Müzesi

Gezimizin ardından ise, Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü ile keyifli bir söyleşide bulunduk. Yüzügüllü, Yayınlar Sorumlumuz Soner Yüksel’e şunları anlattı;

YAŞAYAN BİR MÜZE YAPTIK

(Nasreddin Hoca Kültür Evi hakkında) “Bir şeyleri oluşturmak ha deyince olmuyor. Plan-proje oluşturmak zaman alıyor. İşin içine özveriyi de katınca güzel sonuçlar elde ediliyor. Nasreddin Hoca Kültür Evi, hayırsever bir vatandaşımız tarafından belediyemize bağışlanan bir konak… Biz de o konağı aldık, restore ettik ve Nasreddin Hoca Kültür Evi yapalım dedik. Sivrihisar’ımızın geçmişteki gelenek ve göreneklerini, geçmişten gelen adetlerini yaşatabilmek için güzel bir dizayn oluşturduk. Kültür evinden ziyade yaşayan bir müze haline getirmeye çalıştık. Dışarıdan gelen misafirlerimiz gezdiği zaman; Sivrihisar’ın değerlerini, kültürünü, mutfağını ve Nasreddin Hoca’mızı görebilecekler… Kütüphanesine kadar oluşturduk. Misafirlerimizin çocuklarına bile yer yaptık. Çok güzel bir kültür evi haline geldi.”

SİVRİHİSAR İLKLERİN ŞEHRİ

(Sivrihisar Kilim Müzesi hakkında) “Sivrihisar, ilklerin şehri olduğu için bir ilke daha imza attık; Türkiye’nin tek uygulamalı kilim müzesi olan Sivrihisar Kilim Müzesini oluşturduk. Sivrihisar, her şeyiyle bir değer… Geçmişten gelen kilim gibi değerlerimize sahip çıkmalıyız. Çünkü yok olan şeyler bunlar… Sivrihisar’ın kilimi var; biz de bunu öne çıkaralım dedik. O kilimlerdeki motiflerin ve o kilimlerin, hepsinin ayrı bir hikâyesi var. Atılan her ilmeğin gözyaşı, mutluluk veya sevinç yaşatmasının bir önemi var… Her şeyden önce biz bunlara sahip çıkalım dedik. Her zaman söylerim; geçmişini bilmeyenin, geleceği olmaz… Biz de geçmişimizdeki değerleri en iyi şekilde toparlayıp, geleceğe aktarmayı kendimize bir borç bildik. Bunun için de elimizden geldiği kadar geçmişten gelen bütün değerlerimize sahip çıkıyoruz ve onları kalıcı olacak şekilde oluşturuyoruz. Geleceğe aktarmak için elimizden geleni yapıyoruz. Kilim Müzesini oluşturabilmek için uzun zaman sarf ettik. O kilimleri toparlarken ortaya neler çıktı… Babaannelerinin, anneannelerinin çeyizlerindeki kilimleri topladık. Tüm köylerimizi dolaştık. 200-250 yıllık kilimlerimiz var orada… Herkesin duygularını işlediği kilimler var. Ninenin yanına oturuyorsun ve dokurken başından geçen hikâyeleri dinliyorsun.”

HEM OBJE HEM KAZANÇ KAPISI

“Kilim, zamanında hem insanların duygularını motiflere aktardığı bir obje hem de bir kazanç kapısıymış. Nasıl şimdi kodlama yaparak bilgisayarlarda programlar yazılıyorsa, geçmişte aynısını kilimler üzerinde yapmışlar. Örneğin; Sivrihisar’ın meşhur “Beş Bacalı Kilim”i vardır. Yazıcıoğlu Kalesinin fethinde işlenen bir kodlama… Oradaki askerler, cephanelikler ve sığınaklar kilime dokunmuş ve dışarıya aktarılarak o kale fethedilmiş. Bu şekilde bir sürü motifin olduğu Kilim Müzesini oluşturduk. İnşallah pandemi döneminden sonra tüm Türkiye Kilim Müzesiyle tanışacak.”

ÖNCÜ BİR BELEDİYEYİZ

(Sivrihisar Süt Evi hakkında) “Belediyemiz hep öncülüklere adım atıyor. Biz de “Yöresel ürünlerimizi halkla nasıl buluştururuz?” dedik. Biliyorsunuz, artık her şey organiğe döndü. Bugün herkes her şeyin daha doğalını ve sağlıklısını yemek istiyor. Süt alacağımız zaman organiğini arıyoruz. Çünkü ambalajlı ürünlerin nereden geldiğini, nasıl yapıldığını maalesef bilmiyoruz. Biz de gelen misafirlerimiz hem Sivrihisar’ımızı gezsinler hem de giderken organik ürünlerimizden faydalansınlar diye Sivrihisar Süt Evini açtık. Bütün sütlerimiz taze ve günlük olarak köylerimizden toplanan sütler… Bayanlarımıza da bir iş sahası daha oluşturmuş olduk. Şimdi oraya güzel bir çarşı oluşturuyoruz. Yan tarafına da bir ekmek fırını açıyoruz. Sivrihisar’ın damak lezzeti çok farklıdır; Sivrihisar’a özgü Ballıhisar, Kepen gibi ekmek çeşitlerimiz var. Bu ekmekleri de inşallah orada yapacağız. Dedim ya; gelen misafirlerimize Sivrihisar’ı her yönüyle tanıtıp uğurlamak için elimizden geleni yapıyoruz.”

İNSANLARIN SOLUK ALMAYA İHTİYACI VAR

(Uça Park hakkında) “İnsanların soluk almaya ihtiyacı var. Hayat mücadelesi ve kalabalık insanları yoruyor. İnsanların soluk alması için böyle yerlere ihtiyaç var. Toparlayalım ve bir yapay gölet ve yürüyüş yolu yapalım dedik. Piknik masalarını koyduk, barbekülerini koyduk… İçerisine güzel bir camdan kafeterya yaptık. Çocuklar için oyun alanlarını oluşturduk. Herkes gelsin ve nefes alsın dedik. İsteyen gelsin kahvesini, çayını içsin; isteyen gelsin mangalını yapsın, yürüyüş yollarında yürüsün. İlçenin içerisinde güzel bir yeşil alan oluştu. Cumhurbaşkanımız da millet bahçeleri diyor. Biz de bir millet bahçesini Sivrihisar’a kazandırmış olduk.”

Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü

KAZANAN VE KAZANDIRAN BİR İLÇE OLACAĞIZ

(Sivrihisar Organize Sanayi Bölgesi hakkında) “Bir ilçeyi kalkındırmak için mutlaka sanayileşmek lazım, iş sahası lazım… Biz de bu yönde organize sanayimizi oluşturduk. Bugün altyapısının neredeyse yüzde doksanı tamamlanmış durumda… Nasip olursa önümüzdeki yıllarda da parsel satışlarına başlayacağız. Bir-iki yıla kadar da fabrikalar kurulmuş ve iş sahası açılmış olur. Kazanan ve kazandıran bir ilçe olmaya devam edeceğiz…”

ALTYAPI ÇALIŞMALARINI TAMAMLADIK

(Altyapı ve üstyapı çalışmalarının aynı anda yapıldığının anımsatılması üzerine) “İkisini bir arada götürmek için bayağı çaba sarf ediyoruz. Büyüklerimizin de destekleriyle bugün Sivrihisar’ın neredeyse altyapı sorunu bitmiş durumda… Son noktadayız. Bir-iki hafta içerisinde inşallah altyapı çalışmalarımız tamamen bitiyor. Kanalizasyon, su, doğalgaz, elektrik hepsini bitirdik… Sabırlı bir şekilde bekledikleri için Sivrihisar halkına teşekkür ediyorum. Altyapı yapmak kolay değil; toz, toprak ve çamur demek… Sivrihisar halkı da buna katlanmak zorunda kaldı. Çok teşekkür ediyorum. Şimdi de yollara başladık. Yollarımızı yapıyoruz. Sivrihisar; altyapısıyla, üstyapısıyla, tarihiyle ve yemek kültürüyle misafirlerimize çok güzel bir alternatif olacak… Gelen misafirlerimize bir gün Sivrihisar’ı gezmek için yetmeyecek. Sivrihisar’ı Türkiye’den sonra dünyada bir numaralı ilçe yapacağız.”

Haber: Atahan GEZER