Türkiye'yi politikacı kurtarmaz!

Kılıçoğlu Sineması'nda çalışıyorum. İstanbul'a film almaya gittim. Film şirketinin muhasebe müdürü vardı, Mösyö Leon. Toprağı bol olsun, bana hep 'partici' derdi. Demokrat Partili olduğumu bildiği için... Bir keresinde yazıhanesinin önünden geçerken bana 'seçim ne oluyor' dedi. Adalet Partisi kongreye gidiyordu. Süleyman Demirel ile Sadettin Bilgiç’in yarıştığı seçim. Mösyö Leon bana 'Türkiye'yi politikacı kurtarmaz' dedi. Türkiye'yi, Türkiye'yi bilen, iktisadı iyi bilen kişiler kurtarır dedi. Demirel bir gazetedeki röportajını gösterdi. Bende Eskişehir'e dönerken bir Hürriyet aldım, okuyarak geldim. Ertesi sabah partide toplantıya gittim. Terlikçi Vasfi (Vasfi Erdoğan) ile oturduk. Mösyö Leon'un, Demirel'i tavsiye ettiğini söyledim. Hemen bir kulis yaptık, 30 delege Demirel'e döndük. İl Başkanı İsmet Angı ise Ankara'da Sadettin Bilgiç ile sözleşmiş, sana rey vereceğiz diye…

Demirel ile pazarlık

Ankara'ya gittik. Ben, Vasfi, Feriha Abla vardı. Partici, kadın kollarında. Tek kadındı ama erkekten daha erkekti. Trenden indik, Demirel'in ofisine gittik. Demirel geldi 'siz Eskişehir'den misiniz' dedi. Cebinden küçük bir defter çıkardı. O sırada bizim Vasfi 'deftere bakma, bize bak' dedi. Vasfi 'Biliyoruz, il başkanı bizi Bilgiççi yapmış, o bir kişi biz 30 kişiyiz' dedi. Demirel bize 'gelin sizinle pazarlık yapalım' dedi. Demirel, oturduğumuz masanın yarısını gösterdi 'Türkiye buraya kadar geldi ama durduruldu, bunu başa kadar götürelim' dedi.

Demiryolcular geliyor

Kongre çok çetin geçti. Oy pusulaları geldi. Vasfi ile omzumuza birer tane koyduk, dolaşıyoruz. ‘Demiryolcular geliyor’ diye bizimle manalı konuşuyorlar. Kongre Başkanı Talat Asal, İsmet Angı'ya bizi işaret ederek 'bunları partiden atacağım' dedi. Vasfi 'sen kimi atıyorsun. Seni kongre, bizi Eskişehir seçti. At da görelim' dedi. Süleyman Bey'in yanına gittik. Vasfi, Demirel'e 'sen sonra konuşacaksın sakın başta konuşma, o konuşsun sen sonra konuş' dedi. Bilgiç çıktı, elinde bir kâğıt. Allah'ın işi işte... Kıbrıs meselesi dedi, okuyamıyorum ya dedi. Aşağıdan bağırıyorlar; okuyamıyorsan in aşağı! O arada mason kâğıdı dağıtıyorlar. Süleyman Bey'in mason olduğuna dair. Süleyman Bey çıktı 'bana mason diyorlar. Ben İslamköy'de doğan Müslüman bir babanın oğluyum. Sofraya bismillah'sız oturmayan adamım. Benim masonlukla ne ilgim var. İbadetimi gizli yaparım' dedi. Konuşmadan sonra zaten belli oldu. Salon ayağa kalkıyor, 1273 delege var. Bilgiç 23 ya da 33 oy aldı. Demirel, 1217... Salon yıkılıyor. Salondan çıkarken pardesölü birisi çevirdi 'kim kazandı' dedi. Subay olduğu belli oluyor. Demirel 1200 küsur reyle kazandı dedim adam hemen çıktı gitti.

İlk ziyareti Eskişehir’e yaptı

Her otelde Süleyman Bey'in bir adamı varmış. Biz bilmiyoruz. Ama onun için, ona oy istemek için Vasfi ile otel otel gezdik. Vedaya gittik, elini öptük. Demirel, Eskişehir benim için çok çaba sarf etti, bunu biliyorum dedi. İlk ziyaretini Eskişehir'e yapacağını söyledi. Sözünü tuttu, parti başkanı olduktan sonra ilk ziyaretini Eskişehir'e yaptı.

Buna demokrasi derler

Eskişehir'de senato seçimi var. Ömer Ucuzal ve ismini vermeyim başka bir arkadaş var. Fakat biz ona muhalifiz. Adamın biraz karakteri zayıftı herhalde. Ne yapalım? Süleyman Bey'e gidelim. Vasfi falan arkadaşlar toplandık gittik Ankara'ya. Güniz Sokak'taki evine... Demirel 'hayrola' dedi. Meseleyi anlattık. Ömer Ucuzal ile bir arkadaş seçildi. Onu veto etmenizi istiyoruz, dedik. Bizi dinledikten sonra 'siz sandığı ortaya koydunuz mu? Koydunuz. O adam sandıktan çıktı mı? Çıktı... Buna demokrasi derler. O adam kazanmışsa o adam gidecek. Siz doğru Eskişehir'e dedi. Bi bozulduk ama Süleyman Bey'in demokrasi anlayışı bu. Demirel'in demokrasiye olan inancı böyleydi. Çok demokrattı. Onu anlatmak istiyorum...

Bu adam başımıza bela

Belediye Meclisi'ne seçildim. 70-74 dönemi... 27 arkadaş seçildik. Grup başkanı seçildim. Belediye Reisiyle çatıştık. Sakarya ve Muttalıp (Yakup Satar) caddeleri dar sokaklar o zaman. İki araba yan yana geçemiyor. Muttalıp Caddesi'nin açılması hakkında önerge verdim. İstimlâk edip caddeyi genişletelim dedim. Tek katlı evler, hanlar var. O caddede belediye reisinin babasının evi de var. Bütçeye aktarma yaptık. İki cadde de açıldı. Bizim dönemimizde açıldı. Şimdi bir ev yıkamazlar. Belediye reisinin yanlış tutumları vardı. Biz buna karşı çıktık. Aramızda sorunlar oldu. Zabıtayı yolladı beni Encümen’den çıkartmak için… Sonra kendisi de geldi. Arkadaşlar rica edince çıktım. Ertesi gün gazeteler yazdı. Vasfi gazeteleri toplayıp Demirel'e gitmiş. Çalıştığım sinemayı da 'kapıları müsait değil' diyerek kapattı. Sinemayı kapatıyor... Sinema benim yüzümden zarar görmesin diye istifa ettim. Cebimde 20 lira var. Vasfi ile Ankara'ya gittik. Süleyman Bey'in yanına... Demirel 'Allah Allah, bu adam başımıza bela' dedi. Bunu partiden atacağım, dedi. Bana 'Sen Eskişehir'e dön' dedi. Oğlakçı'ya geldiğimizde belediye reisinin partiden ihraç edildiğini öğrendik. Demokrasiye bak... Partisinin başkanını encümen salonundan atan adamı partiden ihraç ediyor. Beni sevdiği için değil. Demokrasi işlesin diye...

Al bunu lastiği yapıştır

Süleyman Bey, hükümetten düştü. Bir espri yaptı ‘lastik patladı’ dedi. Vasfi nereden bulmuşsa bulmuş lastik yapıştırmak için... O zamanlar lastikler patlayınca yapıştırılıyor. Vasfi, üç beş arkadaş daha var Ankara'ya gittik. Demirel'in yanına... Vasfi, Demirel’e 'al bunu lastiği yapıştır' dedi. Böyle şeyleri vardı... Bir başka seferdeyse yine iktidardan düşmüş. Yanına gittik. Etrafında bir sürü adam var. Vasfi, Demirel'e döndü 'bunlar ne duruyor burada' dedi. Demirel 'niye duruyorlar' dedi. Biliyorlar senin yarın iktidara geleceğini, bakanlık vereceksin onlara, dedi.

Kimdir?

Ethem Arda 89 yaşında. Arnavut göçmeni. 18 yaşında Adalet Partisi’nde politikaya başladı. Adalet Partisi ve Doğru Yol Partisi’nin Eskişehir’deki kurucularından… 1970-74 arasında Adalet Partisi’nden meclis üyeliği yaptı. 1937’de Asri Sinema’da gazoz satarak çalışmaya başladı. Asri’de 15 yıl çalıştı. Sinemada yer gösterdi, bilet kesti, makinistlik yaptı. 1959 yılında açılan Kılıçoğlu Sineması'nda 50 yıl çalıştı. Bu yıl, Anadolu Üniversitesi’nce organize edilen Eskişehir Film Festivali’nden Sinema Emek Ödülü aldı. Arda, anılarını ‘Sinemanın Büyüsü Beyaz Perde ile 68 Yıl’ isimli kitabında topladı.

Notlarım

  • Röportaj nasıl yapıldı? Demirel ölünce Önder Baloğlu arayıp  ‘Ethem Arda’yı dinle’ dedi. Önder abinin dediğini yaptım. Ortaya bu röportaj çıktı.
  • Ethem Arda’yı 1999 yılında tanıdım. ES TV’nin Süper TV olduğu yıllardı… Kanalda sabah programları yapıyordum. Her gün bir soru soruyorum, doğru cevabı bilene Kılıçoğlu Sineması’ndan bilet veriyorum. O yıllarda tanıdım kendisini… Kılıçoğlu kapanana kadar da düzenli olarak görüştük. Sinemanın kapanacağını ilk duyurduğumda nasıl üzüldüğümü hala hatırlıyorum.   
  • Demirel’in hafızası çok meşhur. Bunu hepimiz biliyoruz. Ethem Arda’nın hafızası da beni şaşırttı. 60 yıl önce film aldığı şirketin muhasebe müdürünün adını unutmamış. 50 yıl, 60 yıl öncesine ait öyle detayları hatırlıyor ki, şaşırmamak elde değil. Demirel ve Bilgiç’in yarıştığı kongre başkanının adını, delege sayısını hiç zorlanmadan söyledi.
  • Arda’nın nezaketi üst seviyede. Aradan yıllar geçmesine rağmen bazı olaylarda isim vermedi. Yanlışlıkla verdiği isimleri de ‘affedersiniz, bunu silin’ dedi.
  • Alabildiğine mütevazı. Derslerim iyi demeden önce bile 'affedersiniz, özür diliyorum. Derslerim iyiydi' dedi.
  • Vefasızlıktan yakındı. 65 yıl sinemaya emek vermiş biri olarak Eskişehir’den bir ödül aldığını söyledi. Anadolu Üniversitesi Rektörü Naci Gündoğan’dan… Eskişehir Film Festivali kapsamında Sinema Emek Ödülü almış. Başka ödülleri de var ama çoğu İstanbul’dan, film şirketlerinden…  

ÖYLESİ BİR DAHA GELMEZ: Süleyman Bey için dünden beri ağlıyorum. Günümü ağlamakla geçirdim. Neye ağlıyorum? Böyle bir liderin bir daha geleceğini zannetmiyorum. Allah gani gani rahmet eylesin.

HOCA DAMGASINI VURMUŞ: Hala Demokrat Partiliyim, hala Doğru Yol Partiliyim. Üç dönem Yılmaz Hoca'ya oy verdim. Halk Partili mi oldum, hayır. Yeni bir Eskişehir doğdu. Nereye gidersen git Hoca damgasını vurmuş. Demirel Türkiye'ye, Büyükerşen de Eskişehir'e damgasını vurdu.

GARİBAN SÜLEYMAN: Demirel ile en son Sarar'da görüştüm. Hal hatır sorduktan sonra 'ne yapıyorsun' dedi. Politikayı bıraktığımı söyledim. Demirel 'politika bırakılmaz, devam edeceksin' dedi. Gariban Süleyman bir polis ile gelir, giderdi. Vallahi yanında bir polis olurdu. Öyle 40 araba, yüzlerce koruması yoktu.