Basın toplantısında konuşan Bingöl, şu ifadelere yer verdi;

"15 Temmuz 2022 Demokrasi ve Milli Birlik Gününde Eskişehir Valiliği riyasetinde gerçekleştirilen programa Saadet Partisi olarak davet edildik. İl başkanı olarak il yönetim kurulumuzla birlikte katılım sağladık. Sn. Cumhurbaşkanımızın İstanbul Saraçhane’de yaptığı, 85 milyonun birlik ve beraberliğini önceleyen konuşması, maalesef şehrimizde bir karşılık bulamamıştır.

Davet sahibi Sn. Valimiz nazik, naif ve mümtaz kişiliği ile Eskişehir’imizde, Devlet-Millet kaynaşmasında adeta bir rol model olmuştur. Adalet ve hakkaniyete uygun tavırlarıyla tüm Eskişehirlilerin gönlüne girmeyi başarmıştır. Saadet Partisi olarak, Sn. Valimizin başarılarının devamını canı gönülden arzu ediyor ve kendisine desteklerimizi buradan ifade ediyoruz.

Ancak, Türkiye siyasetinin son 50 yılını formatlayan Milli Görüşün tek temsilcisi Saadet Partimizi temsilen orada bulunmamıza rağmen, 15 Temmuz ile ilgili görüş ve düşüncelerimizi ifade etme imkânı bulunamamıştır. Adeta Cumhur İttifakının paydaşları için bir gövde gösterisine dönüşen program, Demokrasi ve Milli Birlik Gününün anlamını yitirmesine sebep olmuştur.

Esasen Valiliğin himayesinde hazırlanması gereken program akışının, kanaatimce bir partinin dahli sonucu hazırlandığını düşünüyorum.

Kutuplaştırma üzerine bina edilen program, 15 Temmuz 2016 gecesi her siyasi görüşten, etnik kökenden, mezhepten olan, kanı canı pahasına istikbaline sahip çıkan memleket evlatlarının, aziz hatırasına halel getirmiştir.

Milletimizin kararlılığı ile aydınlattığı o karanlık 15 Temmuz gecesinde, Aziz ve Necip milletimiz, milli iradeye uzanan elleri kırarak cennet vatanımızda, millet iradesinin dışındaki her türlü vesayete tevessül eden ve edecek olanlara, tarihi bir ders vermiştir.

15 Temmuz gecesi bize göstermiştir ki, söz konusu vatan olunca hiçbir ayırım gözetmeksizin tüm memleket evlatları, göğsünü hayasızca akına siper etmekten imtina etmemektedir.

Zor bir süreçten geçen birlik ve beraberliğe ihtiyaç olan bir dönemde, böyle bir tavırlar karşı karşıya kalmak, teşkilat mensuplarımızı üzmüştür. Biz tüm engellemelere rağmen, bize engel olanları da ötekileştirmeden 85 milyon vatan evladının kucaklaşmasına, demokrasimizin tekamülüne, birlik ve beraberliğimizin tesisine vesile olacak çalışmalarımızı, gecemizi gündüzümüze katarak bedel ödemeyi göze alarak sürdüreceğiz. Çünkü büyük davalar, ancak bedel ödemeyi göze alanların omuzlarında zafere ulaşır.

Merhum Erbakan Hocamızın; ‘’Bir milletin asıl gücünün topu, tankı, uçağı değil; imanlı ve inançlı insanların olduğu el-ele, gönül-gönüle verdiği zaman aşamayacağı engel yoktur’’, ifadesi, bizim şiarımızdır. Biz bunun için buradayız, meydanlardayız. Kınayanların kınamasına aldırış etmeden mücadelemizi azim ve gayretle sürdüreceğiz.

Milletimize bu kara geceyi yaşatanları, hain darbeye teşebbüs edenleri, bir kez daha şahsım ve Saadet Partimiz adına şiddetle kınıyorum.

Bu vesile ile, 15 Temmuz 2016’da hayatını kaybedenler başta olmak üzere, bütün Aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize de şükranlarımızı arz ediyoruz."