Özcan, Haftalık’ta Genel Yayın Yönetmenimiz Cihan Yıldırım’ın konuğu oldu. Özcan’a Sevinç Mahallesi’nde yaşanan ÇED Raporu Bilgilendirme Toplantısı gerginliği de soruldu. Toplantıda Cumhuriyet Halk Partililerin ‘şov’ yaptığını öne süren Özcan, konuyla ilgili şu şekilde konuştu;

Çok güzel bir şov yaptılar

“Bu konuyla ilgili gerekli bürokrat arkadaşlar bir açıklama yapmak istediler. Fakat provoke edildi. Oradan bir sonuç bildirgesi çıkarılmayacağını, sadece bilgilendirmek için orada olduklarını söylediler. Oradaki Cumhuriyet Halk Partisi ve türevlerinin oluşturmuş olduğu arkadaşlar da ‘Buradan bir karar çıkacaktır. O da yaptırılmama kararıdır’ diye başlayarak çok güzel bir şov yaptılar ve çıktılar gittiler. Yani Sevinç Mahallesi, ÇED raporu, ÇED Bilgilendirme Toplantısı; CHP’li siyasetçilerin şov yaptığı bir toplantı haline dönüştü.”

Bilgilendirmek için gelirsiniz; ‘Bilgilendirmeye ihtiyacımız yok’ derler

“Ne derler önce? ‘Niye bilgilendirmiyorsunuz?’ Bilgilendirmek için gelirsiniz; ‘Bilgilendirmeye ihtiyacımız yok’ derler. Ya senin olmayabilir. Senin birçok konuda bilgilendirmeye ihtiyacın olmayabilir. Ama arkadaşların daha çok orada mahalle ve bu konuyla ilgili duyarlılık gösteren STK’ları bilinçlendirmek için gelmiş oldukları aşikâr… Ha eğer bu böyle olduysa, bence o ekibin basın mensuplarını çağırarak basından alınacak soruların cevaplandırılması şeklinde bir bilgilendirme toplantısı ve dolayısıyla da bunun medyada işlenerek Eskişehir genelinde bir bilgilendirme toplantısı haline dönüşmesi bence daha mantıklı bir yöntem olabilir.”

İl başkanımızın açıklamalarıyla bilgilendik

“Ama tabi dün akşam il başkanımızın (Zihni Çalışkan, ES TV'ye konuk oldu) bu konuyla ilgili –en azından programda arkadaşların bunu soracağını bildiği için- almış olduğu bilgileri vatandaşlarımızla paylaşarak, en azından vatandaşlarımızın ve Sevinç Mahallesi’nin bilgilenmesi bir nevi il başkanımızın açıklamalarıyla bilgilendirilmiş olduk.”

Maden mühendisliğini kaldıracaklar, çünkü gerek kalmayacak

“Bazen ben bunlarla ilgili bazı paylaşımlar yapıyorum. Özellikle madenler söz konusu olduğu zaman belirsiz bir politikaya sahibiz. Biz değil; muhalefet açısından söylüyorum. Ben de bu konunun bir siyasi partinin liderinin, kadronun işinin olmadığı; dinamikte bütün Türkiye olarak hepimizin mutabakat sağladığımız metin olmalı bu konuyla ilgili… Şimdi ben bakıyorum; nikel ile ilgili Mihalıççık’ta bir araştırma yapılacakmış; ‘Ormanlarımız gidecek, nikel istemiyoruz.’ Sevinç’te işte kömür mevzusu var… Kaymaz’da altın istemiyoruz. Şöyle bir sonuç çıkıyor; birileri iktidara geldiğinde mühendislik fakültelerinden maden mühendisliği bölümünü kaldıracaklar. Çünkü gerek kalmıyor…”

Niyetlerini belli etmeliler

“Birileri iktidara geldiğinde diyecekler ki; ‘Arkadaşlar, toprağın altından herhangi bir madeni çıkartmak, işlemek bizim çevresel olarak sıcak bakmadığımız bir olgu. Dolayısıyla da biz bütün maden ocaklarını kapatacağız.’ Ben bunu algılıyorum. O zaman niyetlerini belli etmeliler. Ben diyorum ki; ‘Dünyada altın nasıl çıkartılıyor?’ Bir kere Eskişehir’de öyle çıkartılmaz. Ayrıştırmak için bir havuz vardır, içerisinde siyanür de vardır. Doğrudur. Gidip bakabilirler. Oradaki suyun herhangi bir şekilde doğaya sızması teknik olarak mümkün değildir. Çünkü ona göre yapılır o havuz.”

Daha organik bir yöntem var da biz mi bilmiyoruz?

“Peki, eleştirebilirsiniz. Katılıyorum. Alternatifi ne? Altın mı çıkartmayalım? Yoksa daha organik bir yöntem var da onu biz mi bilmiyoruz? Şimdi bana Avrupa’da, Amerika’da, Japonya’da, orada burada… Nerede olursa olsun. Arkadaşların belledikleri bir şey var; ‘Organik yöntemlerle, yenilenebilir enerjiyle bu açığı tamamlayalım.’ Ne kadar güzel, büyülü bir söz… Vay be… Ben bunun altına imzamı atarım, kalıbımı basarım, her şeyimi yaparım. Bu söze ne denilebilir ya? Mümkün mü efendim? Peki, ne kadarı mümkün bunun? Bunu konuşalım…”

Yenilenebilir enerjide yüzde iki buçuktuk, şimdi yüzde 16

“AK Parti geldiğinde toplam enerjide Türkiye’deki payımız, yenilenebilir enerjide yüzde iki buçuktu. Bunu dünya duysun; yüzde iki buçuk… Biz şu anda yüzde 16’ya ulaşmışız. Belki biliyorsunuz, bilmiyorsunuz ki; geçen sene bu memlekette dünyada üç tane ülke güneş enerjisi paneli üretebiliyor. Birisi Türkiye… Gurur duyun yani bu konuyla ilgili. Dokuz tane ülke aşı üretebiliyor; gurur duyun bu ülkeyle… Dünyada üç tane ülkede savaşan İHA, SİHA yapılabiliyor; bir tanesi Türkiye… Arkadaşlar yani Türkiye çok farklı bir noktada.”

Tercih ettiğimiz bir yöntem değildi ama mecbur kaldık

“Burada şunu söylemeye çalışıyorum; Almanya’da bile kömürle enerji üretilebiliyor. Köln’de var, arkadaşlar gittiler, baktılar. Yüzde 33’ü kömür, yüzde 16’sı yenilenebilir enerji… Diğer taraftan da HES’ler falan hepsini koyduğunuz zaman enerjide çeşitlilik denilen bir şey var. Bu akademide öğretilir; bir konuya bağlı kalamazsınız. Çünkü o zaman enerjinizi tehlikeye atmış oluyorsunuz. Maalesef bizim çok da fazla tercih ettiğimiz bir yöntem değildi ama mecbur kaldık. İki tane nükleer santral de yapıyoruz. Sırf enerji üretmek için. Ha tercih olarak tercih eder misiniz? Normalde etmememiz lazım. Yenilenebilir enerjiyle biz bunu sağlıyorsak niye nükleer santral yapıyoruz?”

Böyle bir AK Partiliye kimse rastladı mı?

“Şunu da söyleyeyim; Alpu Ovası’ndaki tarımı ve hayvancılığı bitirmek pahasına orada bu işi yapmak istiyor musunuz? Hangi AK Partili istiyor? Hangi AK Partili ‘Orada tarım ve hayvancılık bitecekse bitsin de bu olsun’ diyor? Böyle bir AK Partiliye kimse rastladı mı? Ya Alpu Ovası bizim için çok önemli bir ova ve tekrar her toplantıda söylerim bunu; su ve toprak önümüzdeki yüzyılın en önemli şeyi olacak. Ama enerjiye ihtiyacınız var, çeşitlendirmeye ihtiyacınız var maalesef...”

Yenilenebilir enerjide dünyada örnek gösteriliyoruz

“Biz Berat Bey döneminde Siemens ile rüzgâr gülü anlaşması yaptık. ‘Türkiye’de üretirseniz ortağımız olursunuz’ dediler. Biz de bunu sağladık. Dünyanın en fazla rüzgâr gülü ve güneş enerjisini; hatta termal tesisten enerji üreten birkaç ülkeden bir tanesiyiz. Şu anda biz biyoenerjilere çok kredi veriyoruz, teşvik veriyoruz. Yani bizim yenilenebilir enerjideki hikâyemiz dünyada gerçek anlamda örnek gösterilen bir hikaye…”

Yüzde 15’i yakalayana süper ülke diyorlar

“Avrupa Birliği standartlarında ortalaması ne kadardır biliyor musunuz yenilenebilir enerjinin toplam enerjiye oranı? Yüzde 15’i yakalayana süper ülke diyorlar… Şu anda 16’yız. Yüzde 30’u yakalayacağız yatırımlarımız bittiği zaman. Arkadaşlar şimdi bir hazırlık içerisindeler, bakıyorlar. Altında ciddi bir kömür yatağı olduğunu düşünüyorlar. Orada kil toprağının kaldığı bölümdeki su… Evet, doğru söylüyor arkadaşlar. Aşağıyı kazarsanız su aşağılara iner, toprak kuraklaşır falan… İşte bununla ilgili araştırma yapıyorlar bunlar.”

15 dönümden bahsediliyor

“Kile kadar gelen, suyun alındığı bölüme kadar gelen kısmı alsak suya zarar verilir mi? Arkadaşlar bunun araştırmasını yapıyorlar. O makinalar orada ne iş yapıyor? Bunların araştırmasını yapmak için yapıyor. Zaten sulu olan arazinin en aşağıya, 100 metre altına yapılması tasarlanıyor bu faaliyetin… Hiçbir şekilde de, açık bir şekilde arazi kazılmayacak. Tahmin ediyorum; rakamları yanlış duymadıysam 15 dönümden bahsediliyor giriş ve depolama yapılması için.”

Peki, bu elektrik nasıl üretilir?

“Yani değerli dostlar; şu anda kömür fiyatları dünya piyasasında –bugün Sibirya kömürü alanlar çok iyi bilir- doğal gaz fiyatlarından çok daha fazla zamlandı dolar üzerinden. Yani devlet elinden geldiği kadar… Üç gün elektrik kesintisinden dolayı üç gündür eleştiri alıyoruz değil mi? Peki, bu elektrik nasıl üretilir? Nereden gelir? Maliyeti ne kadar?”